DOLAR 39,9228 0.35%
EURO 47,0844 -0.09%
ALTIN 4.302,080,18
BIST 10.189,021,08%
BITCOIN 43556312,68%
Edirne
25°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Mehmet ŞELECİ

Mehmet ŞELECİ

03 Temmuz 2025 Perşembe

3 Temmuz 2025 Perşembe Hudut Gazetesi

3 Temmuz 2025 Perşembe Hudut Gazetesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Devamını Oku

Edirne’de Brugge aramak!

Edirne’de Brugge aramak!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Korkulukları parçalanmış, yarısı peynir tası
yarısı taş döşemenin en ilkel hali, Şahabettin Paşa Köprüsü.

Gönül UYANIKTIR

Belçika’nın,UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Brugge şehrinde yaşanan hırsızlık olayları aklıma Edirne’yi düşürdü. Merkezinde 120 bin kişinin yaşadığı, UNESCO’nun Dünya Mirası ilan ettiği Brugge; Edirne gibi derin, köklü geçmişi ve kültürü ile bir kadim kent… Çok sayıda kültürel ve tarihi ortaklığa sahip bu iki kentin, bir diğerini anımsatan noktalarından biri de kaldırım taşları!

Merhum Oral Onur’un mücadelesi sonucu
tek kazanım Lozan Caddesi taşları


Göz alıcı bir Ortaçağ mirası olan Brugge, son dönemlerde tarihiyle olduğu kadar, kaldırım taşlarının çalınmasıyla da gündem oldu. Çünkü, şehrin kaldırım taşları ziyaretçilerin hedefinde. ‘Bu taşlara asırlar boyu kimler ayak basmış, ne acı tatlı olaylara tanık olmuş’ düşüncesine sahip bazı ziyaretçilerle anı olarak kaldırımlardan söküp götürüyormuş.

Göz alıcı bir Ortaçağ mirası olan Brugge


Ama kentin yöneticileri, ‘Altı üstü kaldırım taşı, alıp götürsünler biz de beton parke döşeriz, olmazsa Uşak’tan peynir taşı getiririz, döşemesi de kolay’ diye düşünmüyor. Tam tersi ziyaretçilere, “Lütfen taşları yerinden söküp götürmeyin. Onlar bu kentin geçmişi, kültürünün bir parçası!” diye çağrı yapıyor.
Brugge Belediyesi’nin tespitlerine göre kentin tarihi merkezinden her ay 50 ila 70 arası kaldırım taşı çalınıyor. Özellikle yaz sezonundaki yoğun ziyaretçi trafiği taş kayıplarını daha da artırıyor. Yetkililer; kentin kaldırım taşlarının sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda şehir kültürünün bir parçası olduğu için çok değerli olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Gece Edirne (Fotoğraf:Alıntı)


Basında yer alan haberlere göre, “Sizden yalnızca saygı bekliyoruz” diyerek ‘anı hırsızlarına’ “Brugge’de yürümek, yüzlerce yıllık tarihe dokunmak ayak basmak anlamına geliyor. Bu taşlar hatıra değil, miras! diye adeta yalvarıyor.
Onlara göre kaldırım taşları bir ulaşım aracı olmasından öte; şehrin ruhunun fiziksel birer uzantısı. Bu nedenle geçmişle bağ kurmak isteyenler, bu tarihi dokuyu sökmek yerine, bu mirası yaşamalı, deneyimlemeli. Bu kadim şehrin ruhunun somut uzantısı olan taşlarına saygı duymalı…!

Edirne sokak taşlar döşenirken


TAŞINA DA SUYUNA DA YÜZ ÇEVİREN KENT
Brugge örneğine Edirne’den bakınca, kentin tarihi dokusuna, şehrin ruhunun fiziksel unsurlarına çok da sahip çıkamadığımız sonucuna varmak güç değil. Bizde genelde ”makyaj her şeydir” mantığı hayli yaygın. Kısaca, üstteki güzelse altyapıyı boş ver, hatta tamamen bozulana kadar elini değdirme..!.
Elbette toplum olarak bugün, dünden daha bilinçli, yaşananların, çevremizde olup bitenlerin ayırdındayız. Ama bir de şu, ‘adam sen de’ rahatlığımız olmasa!?
Günümüzden 15 yıl kadar önce üzerinde nice savaşlar, işgaller, acılar ve nice zaferler yaşanmış kaldırım taşlarını bulundukları yerlerden sökerek sele teslim ettik. Tarihi köprülerimizin onarım ve restorasyonunda orijinal taşlar yerine Uşak’tan peynir şekeri gibi ufalanan taşlar getirilip banyo karosu gibi döşendi. Hatta Özel İdare tarafından uzun süre bu taşların gelmesi beklendi.

Yaşayan bir masal


Dönemin yöneticileri, somut kültürel mirasımızı köprü, kaldırım ve caddelerden sökerek Söğütlük Ormanı’na yığdı. Ardından üst üste yaşanan nehir taşkınlarıyla, Bosna Köy, Söğütlük, Lozan Caddesi, tarım arazileri konutlar, Fen Lisesi, Pazarkule Sınır Kapısı taşkın sular altında kalınca, kadim kentimizin ruh eşi kültür mirasımızın somut unsurları da taşkın sularıyla sürüklenip gitti.
Rahmetli Araştırmacı-Yazar Oral Onur, kaldırım ve köprü taşlarının sökülmesine karşı çıkarak Hudut Gazetesi’nde çok sayıda uyarıcı, eleştiriler yazıp mücadele etti. Ancak duyarlı birkaç isim dışında, güçlü bir destek bulamadık. (Nedense ‘Hudut’ yazınca bazı ilgili ve yetkili isimler işi, üç maymuna bağlıyor.)
Günümüzde Lozan Caddesi’nin 800 metrelik bölümündeki tarihi köprü-yol-kaldırım taşları rahmetli Oral Onur’un yılmayan mücadelesinden elimizde kalan tek kazanımdır. Edirne’nin taşının toprağının suyunun değerini bilen az sayıdaki insanı yitirdikçe değerlerini daha iyi anlıyoruz
Keşke; ukalalık yapmayan, dostane, bilinçli, bilgi- deneyim sürecinden damıtılmış uyarılara da kulak verilse!
UNESCO Somut olmayan kültürel miras listesinde yer alan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri takvimi başladı. Yerli yabancı binlerce sürücünün Şahabettin Paşa (Saraçhane), İkinci Bayezit ve Yalnızgöz köprülerinden geçerken, (Ekmekçizade Ahmet Paşa Mecidiye köprüleri de buna dahil) muhtemelen böbrek taşları yerinden oynayacak. Allah vere de parçalanmış korkuluk taşlarından ayçiçeği tarlalarına yuvarlanmasalar…!
Ama yine de tüm bu olumsuz tablodan kendimize bir böbürlenme payı çıkarabiliriz. Sonuçta (ne mutlu ki) bizim yöneticilerimiz Brugge gibi büyük bir ‘anı hırsızlığı’ sorununu hiç yaşamıyor olacak…
(Lozan Caddesi’ni tehlikeye atmış gibi olmayayım!!!)
ÖNEMLİ NOT : Tarihi köprülerin bakımı ve onarımını yapmak veya yaptırmak. Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü Sanat Yapıları Daire Başkanlığı’nın görev ve sorumluluk alanında bulunuyor,

Devamını Oku

‘Yangınlar rantçı siyasetin sonucu’

‘Yangınlar rantçı siyasetin sonucu’
0

BEĞENDİM

ABONE OL


SOL Parti Edirne İl Örgütü, orman yangınlarına karşı mücadelenin ranttan arındırılmış kamusal bir planlama ile mümkün olduğunu bildirdi.
SOL Parti İl Sözcüsü Nazım Türkoğlu, “Yangınlar Kader Değil, Rantçı Siyasetin Sonucudur!” başlığı ile paylaştığı yazılı açıklamasında şunlara yer verdi:
“Her yıl olduğu gibi bu yaz da orman yangınlarıyla birlikte doğamız, canlılarımız ve yaşam alanlarımız yok oluyor. Yangınlara karşı hâlâ etkisiz, günü kurtarmaya dönük, şov amaçlı müdahalelerle yetinilmesi; ülkeyi ve ormanlarını yönetenlerin, halktan ve doğadan yana bir iradeye sahip olmadığını bir kez daha göstermiştir.
Bugün Türkiye’de orman yangınlarıyla mücadele, sadece havadan birkaç helikopterle su dökerek yapılan bir sahneye indirgenmiş durumda. Oysa yangınla mücadele, bütünlüklü bir afet yönetimi gerektirir: Ulaşılabilir yollar, bakım yapılmış orman içi hatlar, donanımlı kara araçları, eğitimli personel, doğru koordinasyon ve zamanında müdahale… Ama bunların hiçbirine yatırım yapılmıyor. Çünkü bu iktidar doğayı bir yaşam alanı olarak değil, satılacak, işletilecek ve tüketilecek bir meta olarak görüyor.
Yangına müdahale etmek için araç alabilirsiniz, ama o aracı ormana sokacak yolu yapmamışsanız bir işe yaramaz. Elinizde dozer olabilir, ama onu taşıyacak treyler yoksa kullanamazsınız. Onlarca hava aracı alabilirsiniz, ama aynı anda çalışacak koordinasyonu sağlayamazsanız sadece birbirine engel olurlar. Bugün yaşanan tam da budur: Bilimsellikten uzak, plansız, göstermelik ve rant odaklı bir sistemin yangın alanındaki yıkıcı sonucu.
Yaşanan yangınlarda can kaybı olmaması sevindiricidir, ancak bu durum yaşanan felaketi hafifletmemelidir. Ormanların ve içinde barınan binlerce canlının yok oluşu telafisi mümkün olmayan bir kayıptır. Zarar gören yurttaşlarımızın kayıpları derhal tespit edilmeli, maddi zararları eksiksiz karşılanmalıdır. Yangın yaşanan bölgeler derhal ‘tabii afet bölgesi’ ilan edilmeli ve tüm kamu kaynaklarıyla afet çalışmaları başlatılmalıdır. Halka geçmiş olsun demekle yetinmeyip, bu yıkımın siyasi sorumluluğunun da üstlenilmesi gerekmektedir.
Bu felaketler, ülkeyi ve ormanlarını yönetenlerin ormanları ve doğayı rant aracı gören anlayışının, ne toplumsal sorumluluk ne de çevresel duyarlılık taşıdığını açıkça göstermektedir.
Bu ihmaller zinciri sadece teknik bir sorun değil, doğrudan bir siyasi tercihtir. Ormanları koruyacak kurumsal yapılar zayıflatılmış, yerel bilgi ve deneyimler yok sayılmış, merkeziyetçi ve piyasa odaklı yönetim anlayışı ormanları savunmasız bırakmıştır. Her yıl tekrar eden bu felaket, doğaya düşman bir rejimin sürdüğünün en açık kanıtıdır.
SOL Parti olarak haykırıyoruz: Orman yangınlarına karşı mücadele, ranttan arındırılmış kamusal bir planlama ile mümkündür. Bilimsel bilgiye, yerel halkın deneyimine ve kamu çalışanlarının örgütlü emeğine dayanan bir afet yönetimi gereklidir. Ormanlar piyasanın değil, halkın ortak yaşam alanlarıdır. Korunması bir lütuf değil, kamusal sorumluluktur. Doğanın değil, bu düzenin değişmesi gerekiyor! Yangınlarla etkili mücadele, ancak bu rantçı düzenle hesaplaşarak mümkündür! SOL Parti olarak doğanın, emeğin ve halkın yanında olmaya devam edeceğiz

Devamını Oku

Hakemlerin yüzde 1’i Edirneli

Hakemlerin yüzde 1’i Edirneli
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İsmail DEMİRAY
Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu 2025-2026 Futbol Sezonu Klasman Hakem Ve Gözlemci Listelerini açıkladı. Özgür Yankaya yine Süper Ligde VAR’da görevine devam ederken, kendisi ile birlikte Edirne’den listelerde sadece 12 isim bulunuyor.
TFF Merkez Hakem Kurulu’nun açıkladığı 54 kişinin yer aldığı Üst Klasman Hakem Listesi, 112 kişinin bulunduğu Üst Klasman Yardımcı Hakem Listesi ve 133 kişinin sıralandığı Klasman Hakem Listesi’nde Edirne’de hiçbir isim yer almıyor.

VAR Hakemi Özgür Yankaya

Listelerdeki Edirneli isimler şöyle:
Video Yardımcı Hakem Listesi (15 kişi)
Özgür Yankaya Edirne
Klasman Yardımcı Hakem Listesi (251 kişi)
Anıl Küçükkaraca Edirne
Recep Tayyip Keleş Edirne
Eray Görgün Edirne
Arif Taşkın Edirne
Kadın Bölgesel Hakem Listesi (32 kişi)
Cansu Tiryaki Edirne
Kadın Bölgesel Yardımcı Hakem Listesi (103 kişi)
Ayşe Ezgi Şanlı Edirne
Bölgesel Hakem Listesi (229 kişi)
Bahri Oğuzhan Çamurlu Edirne
Bölgesel Yardımcı Hakem Listesi (411 kişi)
Hüsamettin Köse Edirne

Sabri Eren Tofan Edirne
Mehmet Talha Güven Edirne

Burak Astürk Edirne
Bölgesel Gözlemci Listesi (245)
Serdar Döşlü Edirne

Devamını Oku

Filede çeyrek final heyecanı

Filede çeyrek final heyecanı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İsmail DEMİRAY
Edirne Kurum ve Kuruluşlar Arası Voleybol Turnuvası’nda çeyrek final müsabakaları bu akşam Mimar Sinan Spor Salonu’nda yapılacak.
Mimar Sinan Spor Salonu’nda Pazartesi günü akşamı oynanan 2. tur eleme müsabakalarının ilk gününde Trakya Üniversitesi Aile Hekimliği, Keşan DOÇEK, Edirne Hasköylüler Derneği ve Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden sonra Salı günü akşamı oynanan ikinci günde de Edirne Veteran, Edirne Öztrakya AŞ,, Edirne DSİ 11. Bölge Müdürlüğü ve Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü takımları rakiplerini yenerek adlarını çeyrek finale yazdırmayı başardı..
Çeyrek finaldeki 4 maç da bugün Mimar Sinan Spor Salonu’nda oynanacak ve saat 18.30’daki ilk maçta Edirne Veteran – Edirne DSİ 11. Bölge Müdürlüğü takımları karşı karşıya gelecek.
Turnuvada 3 Temmuz Perşembe günü çeyrek final, 8 Temmuz Salı günü yarı final, 10 Temmuz Perşembe günü de üçüncülük ve final maçları oynanacak.
ÇEYREK FİNAL PROGRAMI
3 Temmuz 2025 Perşembe
18.30
Edirne Veteran – Edirne DSİ 11. Bölge Müdürlüğü
19.30
Trakya Üniversitesi Aile Hekimliği – Edirne Hasköylüler Derneği
20.30 Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü – Keşan DOÇEK
21.30
Edirne Öztrakya AŞ. – Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü

  1. TURDA SONUÇLAR:
    30 Haziran 2025 Pazartesi
    19.00 C Grubu Birincisi – A Grubu İkincisi
    Trakya Üniversitesi Aile Hekimliği 2-1 Kapıkule Emniyet
    20:00 B Grubu Birincisi – D Grubu İkincisi
    Keşan DOÇEK 20 Edirne Barosu
    21:00 D Grubu Birincisi – B Grubu İkincisi
    L Tipi Cezaevi 0-2 Edirne Hasköylüler Derneği
    22.00 A Grubu Birincisi – C Grubu İkincisi
    Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü 2-1 Meriç Kaymakamlığı,
    1 Temmuz 2025 Salı
    E Grubu Birincisi – G Grubu İkincisi
    Edirne Veteran 2-0 Meriç İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
    G Grubu Birincisi – E Grubu İkincisi
    Edirne Öztrakya AŞ 2-1 Trakya Üniversitesi Rektörlüğü
    F Grubu Birincisi – H Grubu İkincisi
    Edirne Cumhuriyet PMA 0-2 Edirne DSİ 11. Bölge Müdürlüğü
    H Grubu Birincisi – F Grubu İkincisi
    Edirne Emniyet Gücü 1-2 Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü
Devamını Oku