DOLAR 35,2048 -0.06%
EURO 36,7793 0.12%
ALTIN 2.976,270,46
BIST 9.959,870,44%
BITCOIN 3357769-2,99%
Edirne

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Mehmet ŞELECİ

Mehmet ŞELECİ

26 Aralık 2024 Perşembe

    ATATÜRK’ÜN SOFRALARI-ÇANKAYANIN KONUKLARI

    ATATÜRK’ÜN SOFRALARI-ÇANKAYANIN KONUKLARI
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    (DÜNDEN DEVAM)

    SOFRALAR VE ÇANKAYA’NIN KONUKLARI
    Atatürk’ün sofralarının özellikle çalışma ağırlıklı sofralarının tarihe tanıklık eden sofralar olduğunu konuklarının kaleme aldığı anı yazılarından ve belgelerden öğreniyoruz. Bu sofraların bir anlamda Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı, kararların alındığı ilk meclis gibi olduğunu anlıyoruz. Yiyecekler yanında, düzeninin ince bir özeni gösterdiği her akşam kurulan bu sofranın aynı zamanda bir toplantı masası. köşede duran karatahta, çatal bıçakların yanındaki defterler ve kalemler ile bir çalışma ortamı olduğu, yemek boyunca konuşulanların kayda alındığı da fotoğraflarla sabit.
    Yıllarca yanında ve yakınında yer alan Kılıç Ali Atatürk’ün sofrası hakkında “akademi” gibiydi demiş. Çünkü akşam sofraları sık sık dil, tarih, politika ve ekonomi konularının konuşulup tartışıldığı Ruşen Eşref Ünaydın, Falih Rıfkı Atay, Yunus Nadi, Yakup Kadri gibi yazarların, İsmail Hakkı Uzunçarşılı gibi tarihçiler bulunmuş. Resmi sofralarda Başbakan İsmet İnönü, kabine üyelerinden Celal Bayar gibi üyeler, Fevzi Çakmak gibi silah arkadaşlarının yanı sıra bilim, sanat ve ticaret olmak üzere çeşitli alanlardan pek isim çok hep bu sofralarda yer almış.


    Konuklarından;
    Sofraların en yakın tanığı olan Falih Rıfkı Atay;
    “Dostları ile akşamları sofra başında buluşmak ve geç vakitlere kadar konuşmak adetiydi. Bilmediklerini sofralarında bilenlerden öğrenir, Türk dili ve Türk tarihi meseleleri O’nun’sofrasında tam bir fakültelik zaman tutmuş olduğunu tahmin ediyorum. Tebeşirli kara tahta karşısındaydı. Bakanlar, profesörler, milletvekilleri hep o tahtaya kalkmışızdır
    Dr. Tevfik Rüştü Aras;
    “ O uzun sofra sohbetlerinde ülkenin sorunları, geleceği hep tartışılır, çözüm biçimleri aranırdı. Sanırım Mustafa Kemal’in sofra geleneği bir asker olarak gündüzleri kışlalarda, karargâhlarda geçirmek zorunluluğu sonucu gece yaşamak arzusundan doğmuştur”


    Yakup Kadri Karaosmanoğlu;
    “Atatürk’ün sofrasında hepimizin ruhunda ve dimağında ince, derin, tatlı ve ibret verici anılar, yaşama ve insanlığa dair, nice değerli dersler kalmıştır. Atatürk’ün sofrasındaki sözleri, felsefesi, yol göstericiliği, fıkraları, vecizeleri gerçekten bir hazine idi. Bu sofrada esen hava, sevgi, vefa ve arkadaşlıktı. Burada ilim, anat,kültür, gerçeklikler, idealler yer alırdı”
    Atatürk ‘ün devlet adamları, bilim insanları ve sanatçılar arasında kuşkusuz Afet İnan, Sabiha Gökçen gibi tarihçi, havacı Türk Kadınları’da var.
    Gerek Çankaya’da bu gerekse yurtiçi gezilerinde ve İstanbul Florya Köşkünde de devam eden çalışma, davet sofralarında yer alan kadınlarımızı da dinleyip görüşlerini alıp değerlendirmelerde bulunmuş.
    Örneklerden bir tanesi çoğu kez Atatürk’ün sofrasında bulunan gazeteci yazar İsmail Müştak Mayakon’ın 2/3 Ekim 1937 Pazar Gecesi Park oteli notları bölümünde var. Musikimizin konuşulduğu ünlü Dilcimiz Saim Ali Dilemre ve bestekâr Saadettin Kaynağın hazır olduğu sofrada dönemin kadın havacılarından Naciye Toros, Yıldız Uçman, Perihan Eldeniz var.


    Bu bilgilere ve yenilerine tekrar erişince heyecanlanıyor ve yürekleniyor insan !
    Ki gerek dostlarının bulunduğu, gerekse resmi, protokol ve yabancı konukların ağırlandığı Atatürk’ün sofraları şatafattan, gösterişten, israftan uzak amacına yönelik özenle hazırlanmış inanılmaz zengin sofralar! Bu zengin içeriğine rağmen
    Son günlerde arşivlerden çıkartılan mutfak harcamalarına ilişkin bilgilere beni heyecanlandırmıyor. Ki konuklarının bulunduğu sofralarının ve tüm kişisel harcamalarını kendi aylığından ödediğine (xx ) biz zaten emindik.
    Önemli olan bize gösterdiği çağdaş uygarlık yolunun, hedefinin bu sofralardan çıkması.
    Biz kadınlar olarak da, yurttaşlık temelinde demokratik, laik bir hukuk devleti ilkeleri ile çağdaş toplum düzeni olarak kurduğu Atatürk Cumhuriyeti’nde zihnimizin ve bedenimizin özgürleştiğini hissederek yaşıyorsak bu sofralarda yer almışız ve almaya devam edeceğiz.

    Bu vatanı bize kazandıran özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı sağlayan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, canını feda edenleri hep minnetle ve saygıyla anacağız.

    Kaynaklar.
    1-Güngör Mazlum, Atatürk’ün Trakya Gezisi ve Anıları. Kitap 2020
    1- Abdullah Erdoğan, Atatürk’ün sofrası, makale ISSN: 2667-4432
    08.08.2019 -13.11.2019
    2-Şaduman Halıcı, İsmail Müştak Mayakon’un Atatürk’ün Sofrasında Tuttuğu Notlar https://dergipark.org.tr/tr/pub/erdem/issue/43876/540020
    3-Kahraman Yusufoğlu Atatürk’ten Hatıralar-1, Sofra Sırları. Kitap 2015
    (xx)Bilgi notu. Murat Bardakçı, Atatürk’ün Mutfağı, 2022
    Fotoğraflar , Baki Sarısakal facebook sayfası