21 Aralık 2024 Cumartesi
Çıplak geldin, çıplak gideceksin
Zayıf geldin, zayıf gideceksin
Parasız ve eşyasız geldin, parasız ve eşyasız gideceksin.
İlk banyon seni biri yıkadı, son banyonda seni biri yıkayacak.
Hayat bu
Öyleyse neden bu kadar kötülük, bu kadar kıskançlık, bu kadar nefret, bu kadar kırgınlık ve bu kadar bencillik.
Herkes herkese ağır.
Güzel yürekli olun, sık sık, gülümseyin ve iyi işler yapın.
Sevin sevilin
Yeryüzündeki zaman sınırlı olduğunu unutmayın, boşuna harcamayın.
(CAN YÜCEL)
Zaman hızla akıyor tutamıyoruz zamanı ve her şey gibi bu söz de geride kaldı. Bugün bu cümleyi gençlere söylesek herhalde yüzümüze aval aval ‘ne diyor bu adam?’ diye bakacaklardır. Gerçekten de zaman akıp gidiyor ve biz hayatı ıskalıyor muyuz; bütün mesele burada ve ben bu sorgulamayı yapıp önce kendimden başladığımda hiç de kötü bir yaşantım olmadı diyorum, kendi kendime.
Annem babam okuma yazma bilmeyen insanlardı. Hayat onlara pek adil davranmamış, okuma imkanı bulamamışlar. Babam yedi yaşında babasını kaybetmiş ve çocukluğunu yaşayamadan bir ağaya çoban olarak verilmiş. Benim hayattaki en büyük kahramanım. Elektriksiz bir köyden, yolu olmayan bir köyden, suyu olmayan bir yöreden geldik. Şehirli olduk ve en güzeli çocuklarımız büyüdü, hayata tutundu. Bunda bizlerin de payı var diye teselli ediyorum kendimi.
Neler görmedik ki 70 yıllık yaşamımızda, ne gariplikler gerdi bizi, ne gariplikler üzdü bizleri, ne güzellikler sevindirdi. Ama bu ülke bizimdi; her şeyiyle, güzellikleriyle, üzüntüleriyle, güzel insanlarıyla, zalimleriyle, alimleriyle.
1/ Boğaz köprüsünü yaparken Süleyman Demirel İnşaat Mühendisleri Odası’ndan atıldı, sonra da okulumuzda yetişti diye İstanbul Teknik Üniversitesi onur belgesi verdi. Osman Bölükbaşı ‘biz adamı hain diye asarız, şehit diye namazını kılarız’ derdi.
2/ Diyarbakır Bahçeşehir Koleji’nde eğitim gören 18 yaşındaki Gül Karen AÇA dünyanın en prestijli üniversitelerinden Harvard ve Stanford’un da aralarında bulunduğu 9 okuldan tam burslu olarak okuması için davet aldı. Dünyanın en parlak 100 öğrencisinden biri olarak gösterilen Gül Karen AÇA içimizi umutlarla doldurdu. (Burada güzel olan: Gül Karen’in bir zamanlar ismi terörle anılan Diyarbakır gibi yerlerin aslında içinde neler sakladığını görmek hevsel bahçelerinin farkına varmak. Amet Spor maçlarında PKK dışarı deyip dışlamamak.)
3/ Ogün Samast bir kez daha yargılanmak için hakim karşısına çıkarılacak. 19 ocak 2007 de hiç tanımadığı, bir kez bile görmediği gazeteci Hrant Dink’i öldüren Samast, cinayeti işlediğinde 17 yaşında olduğundan çocuk mahkemesinde yargılanmış, 16 yıl 10 ay hapis yattıktan sonra şartlı tahliyeden yararlanıp serbest kalmıştı. Haberi duyunca Hrant Dink’in yerde yatan ve ayakkabısı delik fotoğrafı geldi gözlerimin önüne. Bu ülkeyi terk edip gidebilme imkanları varken asla bunu yapmamış, direnmiş ve birileri tarafından hedef gösterilmişti. Hiç tanımadığı insanlar tarafından katledilen Hrant; yerel gazeteciydi, çıkarmakta oldukları AGOS Gazetesi’nin arka sokağında ihracat yapmaya çalıştığımız ofisimiz vardı. Abone olmamız için geldiğinde ki sohbetimizi unutamadım, bu travmayı atlatamadım daha dün gibi gözümün önüne geliyor ve vücut kimyam altüst oluyor.
4/ Merkez Bankası toplam rezervleri 1 Aralık itibarıyla 142,5 milyar doları aşarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk pirimi (CDS) YAKLAŞIK ÜÇ YILIN ARDINDAN İLK DEFA 350 BAZ PUANIN ALTINA İNEREK 348.2 SEVİYESİNE GELDİ.
Risk priminin artması bir ülkenin borçlanmasında maliyeti yükseltiyor ve uluslararası piyasada daha yüksek faizle para almasına sebep oluyor. Uluslararası derecelendirme kuruluşu Standart&Poor’s bu gelişmeler üzerine kredi notunu ‘B’ olarak teyit ederken, kredi görünümünü negatiften durağana çıkardı. Ardından da pozitif yaptı. Satın aldığımız ürünlerdeki zamların yarısı yüksek faizden, şimdi ben faiz vermiyorum ki diyenler olacaktır. Biz vermiyoruz ama mallarını satın aldığımız üretici fabrikalar kredi kullanıyor. Verdiği faizi de maliyetine ekliyor. Aldığımız ürünün fiyatı iki katına çıkıyor. Bankaya % 30 faiz ödüyor bize % 50 yansıyor. İtalya’nın CDS puanı 86.15, ABD RİSK PUANI 42,79, İNGİLTERENİN RİSK PUANI 34, 99.
Bu gelişmeleri izledikçe yaşama tutunmaya çalışırken, iyi yaşamayı kaçırıyoruz diye düşünmekten kendimi alamıyorum.