18 Kasım 2024 Pazartesi
7 yıl önceki bir yazımdan…
**
Adı Hüseyin.
Memur emeklisi.
Aslen Giresunlu.
“Mütekait” olunca Edirne’den ayrılamamış…
Geçenlerde gazetemize ziyarete geldi.
Meriç üzerine yapılan köprüden ve referandumdan söz ettik.
Memlekette Hüseyin’e “İsin” diye seslenirlermiş.
Evin en küçüğü olması nedeniyle yaş 60’ı geçse de o her zaman “Küçük İsin”miş.
Giresun’a gittiğinde yine “Küçük İsin” aşağı, “Küçük İsin” yukarı!
Yıllar önce Edirne’ye tayin olduğunda kadının biri yakınına “İsin” diye seslenince şaşırmış.
Meğer, Edirne’nin Meriç ilçesinde de “Hüseyin”e “İsin” derlermiş.
Giresun nire, Meriç nire?
**
Meriç Nehri üzerinde yapılan köprünün artık kaçarı yok.
Niye mi?
Çünkü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzayı attı.
Referandum tarihi belli: 16 Nisan.
Bu yüzden açılışı için bugüne kadar defalarca tarih verilen alternatif köprüye önümüzdeki 2 ay içerisinde mutlaka bir tören yapılacak.
Ne var ki hala bir ismi yok.
Küçük İsin, “Lozan” konulmasından yana.
Kimi, “Demokrasi” diyor.
Ancak, ençok telaffuz edilen ise “Dr. Mehmet Müezzinoğlu.”
Küçük İsin ile bu konuyu laflarken “Ankara’da Hürriyet Meydanı neresi?” diye sorunca hepimiz öyle bir duraksadık.
Ancak kendisi durmadan devam etti:
“Kızılay Meydanı” dedi.
Ardından da Kızılay’ın o meydanda binası olduğu için vatandaşın öyle söylemeye alıştığını ekledi.
O köprüye elbette bir isim verilecek.
Asıl olan, bakalım vatandaş daha sonra ne diyecek?
Belki, “Yeni Köprü”.
Belki de, “Karaağaç Köprüsü”
**
Bu yazıyı 2017’de yazmışım.
Peki, “İsin” kim?
“İsin”, Edirne’nin efsane kamu görevlilerinden Hüseyin Önder.
Trafik başkomiseri.
Yenidoğan Çetesi nedeniyle o köprünün ismi yeniden gündeme gelince kendisini aradım.
Yanıtı yine tek ve net:
Lozan!
**
Bu saatten sonra, neden olmasın?
**
Tarihten bir yaprak:
Karaağaç…
15 Eylül 1923, Meriç’in öte yakasındaki müstesna köşenin kurtuluş günü.
Geçmişte tören yapıldığını da anımsıyorum.
Ne var ki, geçen ay itibarıyla 101 yılı geride bırakan bu önemli günü birkaç duyarlı isimden başka hatırlayan olmadı…
Edirne Yunanlılardan 25 Kasım 1922 tarihinde, Karaağaç ise neredeyse bir yıla yakın bir süre sonra, 15 Eylül1923 tarihinde teslim alındı.
Kurtuluş Savaşı sonrası Mudanya Anlaşması ile Meriç nehri Türk-Yunan sınırını oluşturdu.
Lozan müzakerelerinde Yunan ordusunun savaşı kaybetmesinden ve Anadolu’da yaptığı tahribattan dolayı dört milyon altın frank savaş tazminatı olarak istendi. Yunanistan bu tazminatı karşılayamadı.
Sonuçta Karaağaç ve Bosna köy civarı barış yoluyla Türkiye ye verildi.
**
Lozan, Karaağaç, Meriç…
Tarih, renk, ahenk!
**
“İsin”in esin kaynağı işte bu!
Neden olmasın?