
21.Dönem Edirne Milletvekili Şadan Şimşek, gıda meselesi, siyasi tartışmaların ötesinde, ülkenin geleceğini ilgilendiren ortak bir konu olduğunu belirterek, “Bugün atılacak doğru adımlar, yarın yaşanabilecek büyük krizlerin önüne geçecektir” dedi.
Eski milletvekili Şimşek yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ve dünyanın önümüzdeki yıllarda iklim değişikliği, su kaynaklarının azalması, tarım arazilerinin plansız kullanımı, artan girdi maliyetleri ve küresel tedarik zinciri kırılmaları nedeniyle ciddi bir gıda krizi riski ile karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bu risk, yalnızca ekonomik bir sorun değil; aynı zamanda ulusal güvenlik, halk sağlığı ve toplumsal barış meselesidir.
Trakya’nın tarımsal potansiyelini ve Türkiye’nin üretim gücünü yakından bilen bir isim olarak, kamuoyunu bu hayati konuda uyarmayı bir sorumluluk olarak görüyorum.
Mevcut Durumun Temel Riskleri.
Tarımsal üretimde planlama eksikliği ve ithalata dayalı politikalar.
Çiftçinin artan mazot, gübre, tohum ve enerji maliyetleri.
Su kaynaklarının etkin yönetilememesi ve kuraklık riski.
Genç nüfusun tarımdan uzaklaşması.
Stratejik ürünlerde kendine yeterlilik oranlarının düşmesi.
Bu tablo, önlem alınmadığı takdirde gıda fiyatlarında kalıcı artış, erişim sorunu ve yoksul kesimlerin daha fazla mağduriyeti anlamına gelmektedir.
Alınması Gereken Acil ve Orta Vadeli Önlemler
1. Ulusal Gıda Güvenliği Stratejisi derhal oluşturulmalı; bu strateji yasayla güvence altına alınmalıdır.
2. Çiftçiye verilen destekler artırılmalı, üretim öncesi açıklanan alım garantileri ile planlı tarım teşvik edilmelidir.
3. Su kaynakları için havza bazlı yönetim modeli uygulanmalı, vahşi sulama terk edilmelidir.
4. Tarım arazileri kesinlikle imar baskısından korunmalı, amaç dışı kullanıma izin verilmemelidir.
5. Kooperatifçilik güçlendirilerek üretici ile tüketici arasındaki zincir kısaltılmalıdır.
6. Edirne ve Trakya özelinde, stratejik hububat ve ayçiçeği üretimi için bölgesel destek programları hayata geçirilmelidir.
Sonuç ve Çağrı;
Gıda meselesi, siyasi tartışmaların ötesinde, ülkenin geleceğini ilgilendiren ortak bir konudur. Bugün atılacak doğru adımlar, yarın yaşanabilecek büyük krizlerin önüne geçecektir.
Tüm yetkilileri, meslek odalarını, akademisyenleri ve sivil toplum kuruluşlarını bilimsel akıl ve kamucu bir anlayışla bu sürece katkı sunmaya davet ediyorum.