DOLAR 39,8411 0.01%
EURO 47,2279 0.19%
ALTIN 4.277,760,05
BIST 10.080,351,33%
BITCOIN 4229882-0,95%
Edirne
26°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

70 okunma

SP’den ‘beyin göçü’ uyarısı

Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı, eski Edirne İl Başkanı Sinan Tekin, Türkiye'de eğitim sisteminin adil ve insani olmaması nedeniyle, gençlerde artarak devam beyin göçü tehlikesine dikkat çekti… Lise çağına kadar inen beyin göçünün ülkeyi derinden etkilediğini ifade eden Tekin, "Bugün yaşanan göç sadece fiziki bir hareket değil; zihinsel ve duygusal bir kopuştur. Gençler kendi ülkesinde değil, başka coğrafyalarda bir gelecek arıyor" dedi…

ABONE OL
17 Haziran 2025 06:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL


Olgay GÜLER
Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı, eski Edirne İl Başkanı Sinan Tekin, Türkiye’de eğitim sisteminin adil ve insani olmaması nedeniyle, gençlerde artarak devam beyin göçü tehlikesine dikkat çekti.
SP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, parti genel merkezinde geçtiğimiz pazar gerçekleştirilen Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) ilişkin açıklamalarda bulundu. Eğitimin sadece bilgi değil, kimlik kazandırmak olduğunu söyleyen Tekin, sistemin Türkiye’de adil ve insani olmadığını kaydetti. Eğitim sisteminin değişmesi gerektiğini belirten Tekin, giderek artan beyin göçüne de dikkat çekti.
‘EĞİTİM SADECE BİLGİ DEĞİL, KİMLİK KAZANDIRMAKTIR’
Genel Başkan Yardımcısı Tekin, 15 Haziran’da gerçekleştirilen LGS sınavını hatırlatarak, “15 Haziran sabahı milyonlarca çocuğumuz sınav sıralarına oturdu. Bir gelecek, birkaç saate sığdırılmaya çalışıldı. Sormamız gerekiyor; Bir hayat, birkaç test sorusuyla şekillenir mi? Bugün eğitim; elemeye dayalıdır. Yıllardır sistemin adı değişiyor ama ruhu aynı kalıyor. OKS, SBS, TEOG şimdi LGS. Bu sistemde kim öne çıkarıyor? İmkanı olan, kursa gidebilen, özel okula yazı-lan, test kitaplarına ulaşabilen. Peki ya diğerleri? Daha en baş-ta geride başlıyorlar. Çünkü eşit şartlar yok. Çünkü bu yarışta herkes aynı kulvarda koşmuyor. Eğitim denilen şey sadece bu mudur? Sadece bilgiyle doldurmak mı? Hayır. Eğitim; sadece bilgi değil, kimlik kazandırmaktır. Milletini tanımak, medeniyetini anlamak, istikbale yön çizmektir. Eğitim; anlam aramak, yön bulmak, ilham almaktır. Çocuklarımızı bir sınava değil, bir hayata hazırlamak zorundayız. Ama ne acıdır ki bugün uygulanan eğitim sistemi; ne kimlik verir, ne istikamet çizer, ne de ilham olur” dedi.
‘BU SİSTEM DEĞİŞMEK ZORUNDA’
Eğitim sisteminin adil ve insani olmadığını kaydeden Tekin, “Bugün sistem ne adil, ne de insani. Yerleştirme süreci karışık. Nitelikli okul sayısı yetersiz. Bölgesel eşitsizlik gittikçe derinleşiyor. Çocuklarımız sadece sınavda mı kaybediyor? Hayır. Sistem değişmedikçe, hayatta da kaybedecekler. O yüzden artık yeter. Bu sistem değişmek zorunda. Tek sınavla değil, çok yönlü ölçmeyle. Baskıyla değil, rehberlikle. Yarışla değil, yönlendirmeyle ilerlemeliyiz. Her çocuğun ilgi ve yeteneği farklıdır. Eğitim sistemi bunu fark etmeli, beslemeli, büyütmeli. Kamu okulları güçlendirilmeli. İyi eğitim herkesin hakkı olmalı. Her çocuk bu vatanın evladıdır; imkanları da eşit olmalıdır. Rehberlik sistemleri güçlendirilmeli. Çocuklarımız kendilerini daha erken yaşta tanımalıdır” diye konuştu.
‘GENÇLER YURTDIŞINDA ÜNİVERSİTE HAYALİ KURUYOR’
Lise çağına kadar inen beyin göçünün ülkeyi derinden etkilediğini ifade eden Tekin, “Eskiden beyin göçü dediğimizde üniversite mezunlarını anlardık. Artık öyle değil. Bugün lise sıralarındaki gençlerimiz üniversite planlarını Türkiye’de değil; Almanya’da, Hollanda’da, Kanada’da yapıyor. Bu, bireysel bir yöneliş değil; toplumsal bir çözülmenin habercisidir. Tam da bu hafta sonu milyonlarca öğrencimiz üniversite sınavına girecekken. Birçok nitelikli gencimiz Türkiye’de üniversite okumayı düşünmüyor bile. Çünkü onlar artık bu ülkede değil, başka bir ülkede kendilerine bir gelecek kurmak istiyor. Üniversiteye dair hayallerini Türkiye ile değil, yurt dışındaki imkanlarla kuruyorlar. Bu sessiz göç, aslında yüksek sesli bir çığlıktır. Ve bu çığlık bize şunu söylüyor: Gençler artık yalnızca daha iyi bir eğitim değil, daha adil, daha huzurlu, daha umut verici bir hayat istiyor” şeklinde konuştu.
‘ZİHİNSEL VE DUYGUSAL BİR KOPUŞ’
Gençlerin sadece kaliteli eğitim değil, adil fırsatlar istedikleri için gittiklerini dile getiren Tekin, “Yalnızca diploma değil; liyakatle değerlendirildikleri, emeğinin karşılığını alabildikleri bir sistem arıyorlar. Türkiye’de eğitime duyulan memnuniyet oranı sadece %21; OECD ülkeleri arasında son sıradayız. Adalet sistemine güven ise %33 seviyesinde. Bugün yaşanan göç sadece fiziki bir hareket değil; zihinsel ve duygusal bir kopuştur. Gençler kendi ülkesinde değil, başka coğrafyalarda bir gelecek arıyor. Beyin göçü eğilimi, sadece belirli bazı okullara özgü değil Fen liselerinde, Anadolu liselerinde, imam hatiplerde, sosyal bilimler liselerinde de gençler yurt dışını düşünüyor. Sosyal medyada sıkça gördüğümüz “yurtdışına giden mezun” hikâyeleri artık birer başarı örneği değil; istikamet haline geldi” ifadelerini kullandı.
‘SİSTEMİ AHLAKLA, TOPLUMU ADALETLE YENİDEN İNŞA ETMELİYİZ’
Gençlerin kendilerini bu topraklara ait hissetmediğini de belirten Tekin, “Mesele sadece bu kadar değil, esas mesele aidiyet. Gençler neden kendilerini bu topraklara ait hissetmiyorlar? Oysa ki; biz her yeni doğan çocuk için dua ederiz: “Vatana, millete hayırlı evlat olsun” deriz. Ama bugün o evlatlar, bu topraklardan uzaklaşıyor. Milletinden ve milletin değerlerinden kopuyor. Başka ülkelere tutunmaya çalışıyor. Eğer bu topraklarda kalacak, inancına ve milletine sadık nesiller istiyorsak; Sistemi ahlakla, toplumu adaletle yeniden inşa etmeliyiz. Zira Millî Görüş’ün en temel ilkesi budur: Önce ahlak ve maneviyat. Sözle değil, örnek yaşantıyla. Öğütle değil, omuz omuza yürüyerek. Bugün bir adım atmalıyız. Geleceği kurtarmak için bugünü değiştirmeliyiz. Gençliği kazanmalıyız. Adaleti tesis etmeliyiz. Eğitimi güçlendirmeliyiz. Liyakati hâkim kılmalıyız. Fırsat eşitliğini sağlamalıyız. Gençliğine sahip çıkan bir millet, geleceğini de sahiplenmiş olur” dedi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ