Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Merkez İlçe Başkanı Yücel Balkanlı, AKP iktidarının 22 yıllık yönetimi altında, eğitim sisteminin sosyal devlet anlayışından uzaklaştırıldığını, ekonomik adaletsizlikler ve fırsat eşitsizliklerinin derinleştiğini belirterek, “Eğitimin bir hak olmaktan çıkarılıp, yalnızca maddi imkanı olanların erişebildiği bir lüks haline getirilmesi kabul edilemez bir durumdur” dedi.
CHP Merkez İlçe Başkanı Balkanlı, 2024-2025 Eğitim-Öğretim yılının başlamasıyla ilgili açıklama yaptı. Balkanlı yaptığı açıklamada, “Değerli öğrencilerimiz, velilerimiz, öğretmenlerimiz ve kıymetli Edirne halkımız,2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı’nın başlamasıyla birlikte, eğitim sistemimizde ve okullarımızda yaşanan ciddi sorunları bir kez daha dile getirme gereği duyuyoruz. Bugün okul öncesi ve birinci sınıf öğrencilerimiz ders başı yaptı; ancak ne yazık ki okullarımız, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. AKP iktidarının 22 yıllık yönetimi altında, ülkemizin eğitim sistemi sosyal devlet anlayışından uzaklaştırılmış, ekonomik adaletsizlikler ve fırsat eşitsizlikleri derinleşmiştir.Ne yazık ki, bugün gelinen noktada, halkımızın ekonomik durumu her geçen gün kötüye gitmekte, velilerimiz artan hayat pahalılığı nedeniyle çocuklarının eğitim giderlerini karşılamakta büyük zorluklar yaşamaktadır” dedi.
Devletin, kamusal eğitimdeki yükümlülüklerini yerine getirememesi, velilerin eğitim masraflarını kendi omuzlarında taşımalarına sebep olduğunu, bu durumun özellikle dar gelirli aileleri derinden etkilediğine dikkat çeken Balkanlı açıklamasına şöyle devam etti:
İKTİDARIN EĞİTİM POLİTİKALARI
“Eğitimin bir hak olmaktan çıkarılıp, yalnızca maddi imkanı olanların erişebildiği bir lüks haline getirilmesi kabul edilemez bir durumdur. Öğretmenlerimiz de bu süreçte büyük ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalmış, alım güçleri ciddi şekilde düşmüştür. Eğitim gibi kutsal bir mesleği icra eden öğretmenlerimizin, temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanması, iktidarın eğitim politikalarının iflas ettiğini açıkça göstermektedir. Atanamayan öğretmenlerin sayısının her geçen gün artması, özel okullarda ucuz iş gücü olarak çalışmak zorunda kalmaları, eğitimde yaşanan bu büyük krizin bir başka boyutudur.Öğrencilerimiz ise, ailelerinin maddi imkansızlıkları nedeniyle yeterli beslenememekte, bu durum hem sağlıklarını hem de eğitim başarılarını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle Edirne’deki dezavantajlı bölgelerde bulunan okullarımızda, öğrencilerimizin güvenli, sağlıklı ve hijyenik bir ortamda eğitim alma hakları ellerinden alınmış durumdadır.
TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ
Devlet okulları, iktidarın yanlış politikaları nedeniyle, neredeyse velilerin katkı paylarıyla ayakta durmaya çalışmakta, eğitimin özelleştirilmesine zemin hazırlanmaktadır.AKP iktidarının son 22 yılda eğitime yaptığı müdahaleler, maalesef eğitim sistemimizi bilimsel ve laik temellerden uzaklaştırmıştır. Özellikle bu yıl 1., 5. ve 9. sınıf öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz, bilimsel temelden yoksun, katılımcı olmayan ve şeffaflık ilkesine aykırı bir şekilde hazırlanan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ile eğitim hayatına başlamıştır. Bu modelin uygulanmasına karşı Danıştay’da iptal ve yürütmenin durdurulması talepli bir dava açtık. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin emeklerinin boşa gitmemesi için eski programlara geri dönülmesi gerektiğini savunuyoruz.
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU
Öğretmenlerimiz, bir yandan eğitimin niteliksizleşmesine karşı mücadele ederken, bir yandan da özlük haklarına yönelik saldırılarla karşı karşıya kalmaktadır. Geçtiğimiz dönemde meclise sunulan ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’ ile öğretmenlerin hakları tanımlanmamış, yalnızca atanmayan öğretmenlerin elenmesi amaçlanmıştır. Bu teklif, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırmakta ve öğretmenlerimizi mağdur etmektedir.AKP iktidarının eğitimi dinselleştirme ve piyasalaştırma çabaları, bilimsel ve laik eğitimden hızla uzaklaşmamıza neden olmuştur. Eğitime yeterli bütçe ayrılmamakta, okullarımızın fiziki koşulları her geçen gün daha da kötüleşmektedir. Mesleki ve teknik eğitim kurumları ise, dezavantajlı kesimlerden gelen öğrenciler için son çare haline getirilmiş, bu okulların itibarı zedelenmiştir. Mesleki ve teknik eğitim de bu süreçte büyük zarar görmüştür. Mesleki eğitim kurumları, dezavantajlı kesimlerden gelen öğrenciler için tek seçenek haline getirilmiş ve bu okulların itibarı düşürülmüştür. MESEM programı ile çocuklarımız ucuz iş gücü olarak kullanılmakta ve bu durum ne yazık ki çocuk işçi ölümlerine dahi yol açmaktadır.
EDİRNE’DE OKULLARIN DURUMU
Edirne’de de benzer sorunlar baş göstermekte, okullarımızın bakım, onarım ve temizlik gibi en temel ihtiyaçları dahi karşılanamamaktadır. Okul binalarının güvenlik ve hijyen koşulları yetersiz, öğrenci ve öğretmenlerimizin en temel ihtiyaçları göz ardı edilmektedir. Velilerimiz, çocuklarının eğitimi için büyük fedakarlıklar yapmak zorunda kalmakta, bu durum eğitimdeki fırsat eşitsizliğini daha da derinleştirmektedir.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de belirttiği gibi, eğitim bir milletin en önemli meselesidir.Bu nedenle Atatürk , Kurtuluş Savaşı sırasında dahi Maarif Kongresi’ni toplayarak eğitimin önemini vurgulamıştır.Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, eğitimin herkes için eşit, erişilebilir ve nitelikli olması gerektiğine inanıyoruz. İktidarımızda, eğitim bütçesi arttırılacak, öğretmenlerimizin özlük hakları korunacak, öğrencilerimizin ve velilerimizin üzerindeki ekonomik yük hafifletilecektir. Eğitimin herkes için erişilebilir hale gelmesi için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.
2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı’nın tüm öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz için başarılı, sağlıklı ve huzurlu geçmesini diliyorum.’’