Olgay GÜLER
Türkiye genelinde 3 Mart’ta çıkan EYT kanunu kapsamında, 8 Eylül 1999 tarihinden sonra işe başlayıp, prim günlerini dolduran fakat emekli olamayan vatandaşlar, Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER) Edirne İl Temsilciliği’nin düzenlediği etkinlikte bir araya gelip hak talebinde bulundu.
Prim günlerini doldurmalarına rağmen, 8 Eylül 1999 sonrası sigorta başlangıcı olduğu için EYT yasasından yararlanamayan mağdurların oluşturduğu EMADDER, 21 Ocak ‘ta İstanbul Kartal’da düzenledikleri büyük mitingin ardından il il gezerek, hak arayışlarını haykırmaya devam ediyor. Derneğin Edirne İl Temsilciliği, dün Saraçlar Caddesi’nde düzenledikleri basın açıklamasıyla, hükümetten hak talebinde bulundu. Açıklamayı EMADDER Edirne İl Temsilcisi Çiler Kopan okudu.
‘ARADAKİ YIL FARKI EŞİTLİK İLKESİ İLE BAĞDAŞMIYOR’
EYT’den yararlanan akranlarına nazaran, kendilerinin 8 Eylül 1999’dan sonra sigortası başlayanlar olarak büyük mağduriyet yaşadıklarını anlatan Kopan, “3/3/2023 tarihinde yeniden düzenlemen EYT yasası, tüm çalışanlar için adil bir emeklilik düzenlemesi yerine, sadece 8/9/99 tarihi öncesi ile başlayan çalışanları kapsayan bir düzenleme olarak hayata geçmiştir. Bu nedenle 1 gün, 1 ay, 1 veya bir kaç yıl işe geç başlanmış olması nedeniyle, akranların benzer ve hatta daha fazla prim günüyle emekliliğe ulaşmalarında 17/20 yıl fark oluşmuştur. İnsan ömrünün 1/4 lük süresi olan bu fark anayasanın eşitlik ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Basında 2000’liler olarak bilinen 8/9/99 tarihinden sonra işe başlayanlar için büyük bir mağduriyet doğurmuştur. 2000’lilerin aslında amacı ne erken emekli olmak, nede EYT kapsamına dahil olmaktır. Bizleri yaralayan aynı ülke vatandaşı olduğumuz akranlarımızla, benzer ve hatta daha fazla primle 2. sınıf vatandaş olarak hissetmemizi sağlayan adaletsizliktir” dedi.
‘ADALETSİZLİĞE SESSİZ KALMAK, ORTAK OLMAKTIR’
10 aylık yeni bir dernek olarak 21 Ocak ‘ta İstanbul Kartal’da 15 binin üzerinde katılımcı ile gerçekleştirdikleri ikinci mitingin ardından tüm illerde basın açıklamaları ile bu adaletsizliği duyurmaya devam ettiklerini belirten Kopan, “Bu adaletsizlik son bulana kadar da çığ gibi büyümeye devam edeceğiz. Bizleri yok sayamazsınız buradayız ve haklarımıza kavuşana kadar da burada olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize bu vebale ortak olan tüm partilerimize sesleniyoruz, bu adaletsizliğe sessiz kalmak buna ortak olmaktır. Tüm basın, tüm vekillerimiz, bakanlarımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere bu adaletsizliğin çözülmesi gerektiğini söyleyene kadar tek bir kişi kalmadan anlatmaya devam edeceğiz” dedi.
‘PRİMLERİMİZİ DOLDURDUK, ÜSTÜNE BİR BU KADAR ÇALIŞMAMIZ İSTENİYOR’
3 Mart’ta çıkan EYT yasasından sonra hayatlarından 17 yılın yok sayıldığını dile getiren Kopan, “1 gecede, 17 sene yaşlandık, hayatımızın 17 yılı yok sayıldı. Severek gittiğimiz işimize giderken, emeklerimizin boşa sayıldığımı hissedip ayaklarımız geri gitti. Ülkemizde kendimizi yok hükmünde ve dışlanmış ve ikinci sınıf vatandaş hissettik. İş yerlerimizde çalışma barışımız bozuldu. Hayatımızın 17/20 senesi 8/9/99 dan önce işe girenlerden daha değersiz değildir. Kimse bizi EYT’ nin 23 yıllık mücadelesi ile kıyaslamasın. Onların mücadelesinde yasa tarihinde hiç bir çalışanın daha çalışma yılları ve primleri dolmamıştı. İleri vade için bunun için mücadele veriyorlardı. Bizler bizlerden istenen primleri doldurduk. Bizden küçük ve az primi olanlar emekli oldu ve üstüne daha bir bu kadar çalışmamız isteniyor. Emekli olanlardan daha fazla primle kaybedecek 1 yılımız daha yok. Bu mücadelenin en sürede çözüme ulaşmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Sadaka veya lütuf değil, emeklerinin karşılığını istediklerini de ifade eden Kopan, “Bizler sadaka, lütuf, avantaj istemiyoruz. Çalıştık emek verdik, anamızın ak sütü gibi helal olan hakkımızı istiyoruz. Çok çalışan az çalışandan tam 17-20 yıl sonra nasıl emekli olabilir? Bu hangi vicdana, hangi adalete sığar. 3 Mart 2023 tarihi bir kesime bayram iken, aynı yaştaki hatta daha çok çalışan ve yaşça büyük kesime cenaze olmuştur. Çok iyi bildiğiniz ama bilmezden geldiğiniz konu çok basit 43 yaş 5000-5975 gün emekli, 44 yaş 7000-9000 gün 15-17 yıl sonra 15.600 günle emekli. 50-52 yaşında annelerimiz zorlanmalara rağmen çalışıyor ve daha 8-10 yıl daha çalışacak. Nasıl bir yasa? Nasıl bir adalet ki bu; 43-45 yaşındaki delikanlıların maaşını 50 yaşındaki anneler, kadınlar ödemeye mahkum ediliyor. Yurt dışı şartlarında emeklilik yaşı isteyip, yurt dışı çalışma şartlarının çok aksine şartlarda çalıştırmak adil mi? Yurt dışında akranlar arasında 17/20 yıl fark mı var? Maaş için değil adalet için buradayız. Bize bütçe, ekonomi, enflasyon, bunlarla gelmeyin. Bizler 5000 günlü değiliz. Fazlası ile ödedik primlerimizi. Bizler borçlu değiliz alacaklıyız. Hükümetimize devletimize sesleniyoruz; buradan Kademeli Emeklilik ile bu ülkenin fertleri olan bizlerin haklarını teslim ederek adaletin seçimlerden önce sağlanması ve vatandaşın devletine olan güveninin yeniden inşa edilmesi elzemdir.”