Olgay GÜLER
Edirne’de düzenlenen ‘Edirne’de Osmanlı Kimliği ve Selimiye’ sempozyumunda konuşan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof.Dr. Yüksel Özgen, Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği Selimiye Camisi’nin Osmanlı sanatının en nadide örneklerinden birisi olduğunu belirterek, “UNESCO dünya mirası listesinde yer alan Selimiye’nin sadece Türkler için değil dünya kültürü ve mimarlığı açısından eşsiz yeri de hepimizin malumudur” dedi.
Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi tarafından, Edirne Valiliği ev sahipliğinde düzenlenen ‘Edirne’de Osmanlı Kimliği ve Selimiye’ sempozyumu, açılış programıyla başladı. Edirne’deki tarihi Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış programına Edirne Vali Yardımcısı Ercan Çiçek, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof.Dr. Yüksel Özgen, Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Doç.Dr. Zeki Eraslan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
‘SELİMİYE DÜNYA KÜLTÜRÜ VE MİMARLIĞI AÇISINDAN EŞSİZ YERİ HEPİMİZİN MALUMU’
Açılışta konuşan Türk Tarih Kurumu Başkanı Özgen, sempozyumun, temas ettiği iki konu itibariyle çok anlamlı olduğunu belirtti. Özgen, “Öncelikle Edirne’miz bilindiği üzere Osmanlı İmparatorluğu’nun ikinci başkenti olarak fethedildiği 1361 yılından itibaren yaklaşık bir asır boyunca devletimize başkentlik yapmıştır. Osmanlı medeniyeti burada şekillenmiş, birçok kültürel ve mimari gelişim bu topraklarda filizlenmiştir. Edirne’nin Osmanlı tarihindeki bu başkentlik dönemi, Osmanlı Devleti’nin bir cihan imparatorluğuna dönüşümünde son dönemde önemli bir evreyi teşkil etmektedir. Edirne’de Osmanlı kimliğini bilimsel bir etkinlikte, siz değerli uzman akademisyen hocalarımız tarafından ele alınması bu programı oldukça değerli kılmaktadır. Sempozyumumuzun ikinci başlığı olarak günümüzde Türk İslam mimarisinin zirve noktalarından biri olan Selimiye Camii’nin inşasının 450’nci yıl dönümüne ulaşmış bulunuyoruz. Mimar Sinan’ın bu şaheseri şüphesiz ki Osmanlı sanatının en nadide örneklerinden birisidir. Öte yandan UNESCO dünya mirası listesinde yer alan Selimiye’nin sadece Türkler için değil dünya kültürü ve mimarlığı açısından eşsiz yeri de hepimizin malumudur. Dolayısıyla bu anlamlı yıl dönümünde Selimiye’nin mimarlık, teknik ve sanat tarihi açısından incelenmesi sempozyumumuzun diğer önemli bir konusu olarak karşımızdadır” dedi.
‘SEMPOZYUM MİMAR SİNAN ANISINA İCRA EDİLİYOR’
Türk Tarih Kurumu’nun, Türk tarihini bilimsel yollarla araştırmak ve Türklerin dünya tarihiyle medeniyetindeki gerçek yerini ortaya koymak üzere ilk günden itibaren çalışmalarını devam ettirdiğini kaydeden Özgen, “Kurumumuz tarafından Türklerin medeniyete katkılarını ortaya koyacak pek çok eser ve bilimsel toplantının hazırlanması, bu girişimin en son örneklerinden birini oluşturmaktadır. Bu noktada Türk Tarih Kurumumuz, Atatürk Kültür Merkezimizle birlikte Mimar Sinan’a ve onun eşsiz mirasını da özel bir önem atfetmiş, onun hayatı, kişiliği ve eserlerine yönelik pek çok çalışma gerçekleştirmiştir. Böylece bu sempozyumumuzu da Mimar Sinan’ın anısına icra edilen çalışmalardan birisi olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
‘TANITIMINI YAPACAĞIMIZ KİTAPLAR ATATÜRK DÖNEMİNDE BAŞLAYAN ÇALIŞMALARIN ÜRÜNÜ’
Sempozyumla birlikte, kurum bünyesinde yeni yayınlanan üç eserin de tanıtılacağını anlatan Özgen, “1935 yılında Dolmabahçe Sarayı’nın Türk Tarih Kurumu çalışmalarına tahsis edilen dairesinde Atatürk’ün de sıklıkla katıldığı toplantılarda Türk tarihinin ana hatları başlıklı yeni ve geniş bir Türk tarihi yazdırmak teşebbüsü dahilinde, Türklerin medeniyete hizmetleri bölümünün ayrıntıları belirlenmiştir. Bu çerçevede bizzat Atatürk’ün onayladığı bir plana göre Mimar Sinan hakkındaki kapsamlı bir çalışma yapılacaktı. İşte bugün tanıtımını yaptığımız kitaplar Atatürk döneminde başlayan söz konusu çalışmaların bir ürünüdür. Selimiye’nin 450’nci yılı anısına, okuyucuyla buluştuğu bu eserleri kısaca zikretmem gerekirse öncelikle kıymetli tarihçimiz Ömer Lütfi Barkan tarafından hazırlanan, ilk cildi 1972’de, ikinci cildi 1979’da basılan Süleymaniye Camii ve İmareti İnşaatı adlı iki ciltlik çalışmayı prestij eser olarak tekrar baskısını yapmış bulunuyoruz. Yine Rıfkı Melül Meriç tarafından hazırlanıp ve ilk kez 1965’te yayınlanan Mimar Sinan Hayatı Eseri başlıklı çalışmayı yine bu çerçevede tekrar yayınlamış bulunuyoruz. Ayrıca Aptullah Kuran tarafından kaleme alınan ve kurumumuz arşivinde daktilo olarak bulunan; Mimar Sinan’ın İstanbul’daki Eserleri Külliyeler, Camiler ve Mescitler adlı çalışmayı da hazırlayarak ilk baskısını bu vesileyle gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bu faaliyetler kapsamında hazırlanan Ali Saim Ülgen’e ait Mimar Sinan’ın eserlerinin rölevelerini içeren kıymetli koleksiyonunu da bu ay içerisinde bir prestij eser olarak yayınlayacağımızın müjdesini de vermek isterim” şeklinde konuştu.
Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Doç.Dr. Zeki Eraslan da, sempozyumun önemine değinerek, “Tarihi bir mekanda seçkin bilim insanlarıyla, alanında duayen bilen insanlarıyla bugün burada bu programı icra edecek olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmekle sözlerimize başlamak istiyorum. Edirne’yi, Osmanlı kimliğini ve Selimiye’yi konuşacağız ve bunu konuşurken gerçekten sahanın en önde gelen bilim insanlarını bugün Edirne Valiliğimizin ev sahipliğinde bir araya getirmiş olacağız ve kıymetli bilim insanlarının perspektifinden Osmanlı kimliğini, Edirne’yi ve Selimiye’yi eminim çok daha iyi tanımış olacağız. Ben programın başarılı geçmesini temenni ediyorum. Bundan hiçbir kuşkum yok” ifadelerini kullandı.