Olgay GÜLER
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye ayçiçeği üretiminde ilk sırada yer alan, bu yıl kuraklıktan en çok etkilenen bölgeler arasında bulunan Edirne’de ayçiçek hasadında, hükümete ‘kuraklık desteği’ çağrısında bulundu.
TZOB Başkanı Bayraktar, Edirne Ziraat Odası’nın merkeze bağlı Büyükdöllük Köyü’nde gerçekleştirdiği ayçiçek hasat törenine katıldı. Törene, Edirne merkez ve ilçelerine bağlı köylerden çok sayıda üretici traktörleriyle katıldı. Törende konuşan Bayraktar, Edirne’de yaşanan kuraklığa dikkat çekip hükümete ‘kuraklık desteği’ çağrısında bulundu.
‘ÜRETİCİ MAĞDUR OLACAK’
Birlik Başkanı Bayraktar, geride kalan üretim sezonunda çiftçinin bir taraftan doğal afetler, diğer taraftan ise artan girdi maliyeti yüküyle boğuştuğunu söyledi. Trakya Birliğin açıkladığı ayçiçek alım fiyatının çiftçinin emeğinin karşılığı olmadığını belirten Bayraktar, “Trakya Birlik ayçiçeği alım fiyatını açıkladı. Yüzde 44 yağ için 20 lira fiyat açıklandı. Ancak bu rakam üreticimizin, yeterli gelir sağlayacağı, emeklerinin karşılığı olacak bir seviye değildir. Açıklanan fiyat, üzülerek ifade ediyorum maliyet seviyesinde kalmıştır. Yağ oranı düşük olduğu için üreticilerimiz 20 liranın altında bir fiyatla ürünlerini satmak zorunda kalacaklar ve mağdur olacaklardır. Üreticilerimiz, yüksek girdi fiyatlarıyla üretimlerini devam ettirmek istiyor. Buna rağmen üreticilerimiz, ektiği ürünlerde yeterli geliri elde edemiyor. Ürün tarlasında kalıyor. Ürünlerini elden çıkarmak zorunda olduğu için yok pahasına satıyor, hatta bazı ürünlerde ürününü hiç hasat dahi edemiyor” dedi.
‘VERİM KAYBININ TELAFİSİ İÇİN KURAKLIK DESTEĞİ ÖNEMLİ’
Trakya’da 2 yıldır kuraklık etkili olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Yaz aylarında sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti. Haziran ayı son 53 yılın en sıcak Haziran ayı oldu. Bu yıl artan aşırı sıcaklıklar, çoğu üründe olduğu gibi ayçiçeğinde de üründe azalmaya sebep oldu. Bu nedenle çiftçilerimiz ayçiçeğinde beklediği verimi alamıyor. Hatta bazı verimi düşük arazilerde üreticilerimiz ürün ekmeyip tarlasını nadasa bıraktı. Edirne ilinin Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ortalama ayçiçeği verimi 200 kilogramdır ancak bu sene üreticiler dekara ortalama 100-150 kilogram alabilmektedir. 10 kilo alan da var, 50 kilo alan da var, hiç alamayan da var. Verimde yüzde 25-50 oranında azalma olduğunu görüyoruz. Verim düşük olduğu için üreticinin ürününden sağlayacağı geliri de düşük olacak. Bölgede gelir kaybının telafisi için kuraklık desteği verilmesi son derece önemlidir. Kuraklık desteğini hükümetimizden bekliyoruz” diye konuştu.
‘PRİM DESTEĞİ DÜŞÜK KALACAK’
Geçtiğimiz günlerde açıklanan prim destek fiyatlarının da, verim kaybı göz önüne alındığında düşük kalacağının altını çizen Bayraktar, “Geçtiğimiz günlerde 2024 yılı destekleri açıklandı. Yağlık ayçiçeği için prim destek miktarı arttırıldı. Bu önemli adım ton başına bölge için 1500 lira olan prim desteği 2500 liraya yükseltildi ancak kuraklık nedeniyle verimdeki kayıp dikkate alındığında alınacak prim destek miktarı düşük kalacaktır. Bu noktada gelir kaybının önlenmesi ve üretimin devam etmesi için kuraklık desteği verilmesi gerekiyor. Fiyatlar açıklanırken, Trakya Birlik, Karadeniz Birlik, Çuko Birlik, Konya Şeker Fabrikaları, üreticilerin maliyetlerini göz önünde bulundurmalıdır. Trakya Birliğin açıkladığı avans fiyatını yukarı çekmesini, üreticiye daha fazla sahip çıkmalarını bekliyoruz. Bunu beklemek de çiftçimizin hakkıdır” şeklinde konuştu.
‘SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ, ÜRETİCİNİN KIYMETİNİ BİLELİM’
Ayçiçeği üretiminde halen dışa bağımlılığın devam ettiğine dikkat çeken Bayraktar, “Ayçiçeğinde uygulanan vergi oranları yerli üretimi korumalıdır. Düşük vergi ile ithalat yapılmasına izin verilmemelidir. Ülke içi üretimin korunması ve arttırılması için ayçiçeği ürünlerinde gümrük vergi oranları yıl boyunca yüksek tutulmalıdır. Ayçiçeğinde dışa bağımlılığımızı azaltmak için üretimi arttırmaktan başka çaremiz yoktur. Ülkemizde ayçiçeği üretimini arttırmak ve halkın temel tüketim maddesinde ithalata bağlılığı azaltmak için çiftçilerimiz üretmek istemektedir. Yeter ki çiftçilerimiz ürettiği ayçiçeğinde yeterli geliri elde edebilsin. Üreticilerimize yeterli fiyat ve kuraklık desteği verilmezse, üreticilerimiz ayçiçeği üretiminden uzaklaşacaktır. Üretimden uzaklaşan üreticilerimizi bir daha üretime döndüremeyiz. Son pişmanlık fayda etmez, üreticilerimizin kıymetini bilelim” ifadelerini kullandı.
‘ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE SÜT ARAR HALE GELECEKSİNİZ’
Hayvansal üretimde de girdilerin hızla arttığını, buna rağmen süt ve et fiyatlarının aynı oranda artmadığını kaydeden Bayraktar, “Hayvansal üretimde girdilerin hızla artmasına karşı üreticiden alınan süt ve et fiyatları aynı oranda artmıyor, üreticilerimiz üretimden çekiliyor. Üretimde yıllardır uygulanan süt-yem paritesi 1 litre süt – 1.5 kilo yem uygulanmalı ve süt fiyatı ona göre belirlenmelidir. Sütün değerinde satılması, dişi hayvan varlığının artmasını ve et probleminin de kendiliğinden çözülmesini sağlayacaktır. Sanayicilerimize buradan sesleniyorum; fiyatları aşağıya düşürerek kendi ayağınıza sıkmayın, kaynağı kurutmayın. Üreticimize vefa borcunuz var. Süt hayvanları kesime gidiyor, önümüzdeki dönemde süt arar hale geleceksiniz. Süt ürünleri fiyatları yükselecek, tüketicimize de yazık olacaktır. Bir an önce herkes aklı selim hareket etmeli, son pişmanlık fayda etmez” dedi.
‘FİYATLARI BASKILAYARAK ENFLASYONU ÖNLEYEMEZSİNİZ’
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e de seslenen Bayraktar, “Buradan maliye bakanımıza sesleniyorum; süt fiyatlarını, et fiyatlarını, meyve, sebze, hububat, ayçiçeği, çeltik, mısır, pamuk ve diğer ürünlerin fiyatlarını baskılayarak enflasyonu önleyemezsiniz. Böyle yaparsanız, önümüzdeki dönem gıda fiyatlarını patlatırsınız. Tüketicilerimizi de bu ürünlere ulaşamaz hale getirirsiniz. Yoksulluk içerisinde yaşayan çiftçilerimize fiyat vermeyerek ücretli kesime, memura, işçiye, emekliye yeterli zam yapmayarak, enflasyonu düşürmeye çalışırsanız toplumda huzuru yok edersiniz, insanları daha fazla mutsuz edersiniz. Enflasyonu önlemek istiyorsanız; kayıt dışı yollarla servetlerini katlayan, lüks yaşantılarını çekinmeden sergileyen, vergisini ödemeyen bu kesimleri servet beyanı getirmek suretiyle yakalayıp vergilendirin. Ülkede vergi adaleti sağladığınızda hem enflasyonu önler, hem de toplumu sıkıntıya sokmaz, huzurunu bozmazsınız” diye konuştu.