DOLAR 33,9818 0.11%
EURO 37,7251 -0.39%
ALTIN 2.726,78-0,69
BIST 9.771,16-1,67%
BITCOIN 18341070,44%
Edirne
27°

AÇIK

05:01

İMSAK'A KALAN SÜRE

BÜLENT AYAN

BÜLENT AYAN

02 Eylül 2024 Pazartesi

    KAYIK – KÜREK

    KAYIK – KÜREK
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Meriç Nehri’nde Türkiye’nin olimpik standartlarda hazırlanan ilk parkuru ilk sınavını Türkiye Kürek Federasyonu’nca düzenlenen Gençler Türkiye Kürek Kupası Yarışı dolayısıyla geçtiğimiz hafta sonu verdi.

    Edirne’ye ayrı bir renk.

    Hayırlı olsun…

    Trakya Üniversitesi Kurucu Rektörü merhum Prof.Dr. Ahmet Karadeniz’in Meriç’te,Tunca’da bu tür etkinlikler, kayık turları için çok kafa yorduğunu biliyorum, fırsat buldukça dile getirirdi.

    Hayaldi gerçek oldu…

    Farklı bakış açıları elbette olabilir.

    **

    Hafta sonu gencecik sporcular Meriç’te kürek çekerken, Hudut Gazetesi olarak Cumartesi günkü nüshamızda “Meriç’in öteki yüzü” manşetiyle nehrin suyun tutulduğu elektrik üretimi planlanan “Arşimet Burgu Türbinli Hidroelektrik Santrali”nden sonraki kesimlerinde ise nasıl can çekiştiğini gözler önüne sermeye çalıştık.

    Meriç’in yatağı adeta çöl.

    Yürüyerek karşıdan karşıya geç.

    Biraz ötede kürek çeken sporcuların alayı buralarda kuma – karaya oturur…

    **

    Bu tablo beni bir kez daha yıllar öncesine götürdü, bu köşede yazmıştım da….

    Tam 31 yıl geçmiş.

    1993 Temmuz ayının son günleri…

    Meriç Nehri öyle bir kurudu ki!

    Sadece yatağı kaldı…

    Önce Bulgaristan Kırcaali’ye gidip oradaki barajları gözlemledim..

    Arda üzerinde kurulu dev barajdaki iskelede lokantaya dönüştürülmüş bir tekne..

    Bir vapur eksik!                                                                                         

    Ardından İpsala Ovası’nda çeltik tarlalarının durumunu inceledim…

    Gram su yok!

    Bulgaristan Meriç ve Arda üzerinde yaptırdığı barajlarda insafsızca su tutarken Meriç’in kurumasıyla çeltik ambarı İpsala ovası çöle dönüştü…

    Deniz suyu Saros Körfezi’nden 34 kilometre içeriye kadar girerek çeltik ürünü için büyük tehdit oluşturmaya başladı.

     27 Temmuz 1993 tarihli Milliyet bu haberimi “Nehrimizi çaldılar” başlığı ile manşetten duyurdu.

    Sonunda, Bulgaristan’dan parayla su almak zorunda kaldık!

    Ne kadar mı?

    2,5 milyon Dolar!

    **

    31 yıl sonra yine aynı endişe…

    Değişen tek şey Meriç’in o küçücük kesiminde kayık turları, kürek sporu.

    Yok fore kazık, yok bilmem ne Meriç’in köprü kesimi yap-boz tahtasına döndü.

    Vatandaşın milyonlarca lirası buraya gömüldü…

    Diğer yanda da bölgede tarım için hayati önem taşıyan yapımı ödeneksizlikten yılan hikayesine dönen, bir türlü başlanamayan su projeleri…

    Bu konuda maalesef yıllardır su koyverdik!

    Komşudan bir kez daha su dilenme noktasına geldik.

    **

    Kayık da olmalı.

    Elbette kürek…

    Ama önce üretim gerek!