Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ulusal Süt Konseyi tarafından 1 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere 17 lira15 kuruş olarak açıklanan çiğ süt tavsiye satış fiyatının Haziran ayı gelmesine rağmen üreticilerin eline geçen net fiyatın hala bu rakamın altında seyrettiğine dikkat çekti. Bayraktar, “Üretim maliyetleri her geçen gün artarken çiğ süt fiyatlarının düşük seyretmesi hem üreticilerimizin gelirlerini azaltıyor hem de sektörün sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor” dedi.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, 1 Haziran Dünya Süt Günü açıklamasında, ““Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün almış olduğu kararla 1 Haziran tarihi ‘Dünya Süt Günü’ olarak kutlanıyor. İnsan beslenmesinde önemli bir protein kaynağı olan süt, hayvancılık sektörünün de en önemli ürünüdür. Çünkü kırmızı ete giden yol süt üretiminden geçiyor” diyerek şunları kaydetti:
“Ülkemiz 934 bin ton koyun sütü üretimiyle dünyada 2’nci, 543 bin ton keçi sütü üretimiyle 6’ncı, 20 milyon tonluk inek sütü üretimiyle 9’uncu sırada yer alan önemli bir ülkedir. 2024 yılında toplam çiğ süt üretimimiz bir önceki yıla göre yüzde 4,7 artarak 22 milyon 487 bin 757 tona çıktı. Ancak üreticilerimiz çiğ süt fiyatlarındaki istikrarsızlıklar nedeniyle emeğinin karşılığını alamıyor.
27 Avrupa Birliği üyesi ülkenin çiğ inek sütü fiyatlarına bakıldığında ülkemiz son sırada yer alıyor. Ülkemizde 100 litre çiğ süt yaklaşık olarak 37 avroya üreticiden alınırken İtalya’da 57, Yunanistan ve Hollanda’da 55, Almanya’da 54, Fransa’da 50 avroya alınıyor.
Ulusal Süt Konseyi tarafından 1 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere çiğ süt tavsiye satış fiyatı 17 lira 15 kuruş olarak açıklandı. Ziraat Odalarımızdan aldığımız verilere göre ise Haziran ayına gelmemize rağmen üreticilerimizin eline geçen net fiyat hala bu rakamın altında seyrediyor. İllere göre değişmekle birlikte ortalama çiğ süt fiyatı 16 lira 32 kuruş seviyesindedir. 1,5 seviyesinde olması gereken çiğ süt/yem paritesi ise 2022 Eylül ayından bu yana en düşük seviyesini gördü ve mayıs ayı sonu itibarıyla 1,14’e geriledi.
Üretim maliyetleri her geçen gün artarken çiğ süt fiyatlarının düşük seyretmesi hem üreticilerimizin gelirlerini azaltıyor hem de sektörün sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor. Bu kapsamda; üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla özellikle çiğ sütte üreticinin kazanç elde etmesi sağlanmalı, girdi fiyatlarını düşürmeye ve kontrol etmeye yönelik tedbirler alınmalıdır.
Bu anlamlı günde Avrupa Birliğinin 27 Mayıs 2025 tarihli resmi gazetesinde yayınlanan kararla Avrupa Birliği coğrafi işaret tescili alan Erzincan Tulum Peynirimizin gururunu yaşıyoruz. Bu başarıda başta üreticilerimiz olmak üzere emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.Sahip olduğumuz yaklaşık 200’e yakın peynir çeşidimizin her biri Avrupa Birliği tescili alabilecek kalitededir. Bu yöresel lezzetlere sahip çıkmalı, büyük bir kısmını tescilleyerek ve marka değerini artırarak dünyaya tanıtımını yapmaya devam etmeliyiz.
1 Haziran Dünya Süt Günü vesilesiyle her türlü zorluğa rağmen üretmeye devam eden tüm süt üreticilerimize şükranlarımı sunuyor, ürettikleri sütün bol ve bereketli olmasını diliyorum.”
EDİZ ÜN, “ÇOCUKLAR SÜT İÇEMİYOR”
1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Edirne Milletvekili Ziraat Mühendisi Ediz Ün, çocukların yeterli hayvansal protein tüketemediğine dikkat çekerek, okul sütü programının yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) öncülüğünde her yıl 1 Haziran’da kutlanan Dünya Süt Günü’nün, çocukların sağlıklı gelişiminde sütün önemini hatırlatmak açısından kritik olduğunu belirten Ün, “İnsanoğlunun ilk besini olan süt, çocukların ve yetişkinlerin yaşamı boyunca sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için temel bir ihtiyaçtır” dedi.
“Her üç çocuktan biri ete ulaşamıyor”
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 yılına ait “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu Modülü” sonuçlarını hatırlatan Ediz Ün, çocukların içinde bulunduğu yoksulluğa dikkat çekti. “Günde en az bir kez et, tavuk veya balık içeren gıda tüketemeyen çocukların oranı yüzde 32’ye ulaştı. Her üç çocuktan biri hayvansal proteine erişemiyor. Bu durumda en azından her çocuğa her gün bir bardak süt ulaştırmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
“Süt üretimi artmıyor, çocuklar süt içemiyor”
Türkiye’de içme sütü üretiminin son altı yılda artmadığını söyleyen Ün, “2018 yılında 1 milyon 661 bin ton içme sütü üretilmişti. Aradan geçen altı yılda bu rakam bir daha aşılamadı. 2024 yılında üretim 1 milyon 578 bin tona geriledi. 2025’in ilk çeyrek verileri de bu düşüşün süreceğini gösteriyor. Bugün ülkemizde ortalama bir çocuk günlük 200 ml süt içemiyor” dedi.
“Okul sütü programı yeniden başlatılmalı”
Çocukların sağlıklı gelişimi için okul sütü programının tekrar uygulanması gerektiğini söyleyen Ün, şu çağrıda bulundu:
“Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2015 yılında başlattığı okul sütü projesi yeniden hayata geçirilmeli. Her sabah çocuklara 200 ml ambalajlı, yağlı ve sade UHT süt ücretsiz olarak dağıtılmalıdır. Bugün Büyükşehir Belediyeleri ihtiyaç sahibi ailelere süt desteği sağlamazsa milyonlarca çocuk süt içmeden büyüyecek. Bu kabul edilemez.”
“Bu tablonun sorumlusu AKP iktidarıdır”
Yaşanan bu olumsuz tablonun iktidar politikalarının sonucu olduğunu belirten Ün, “AKP iktidarda kaldığı sürece çocuklarımız ne süte ne de ete ulaşabilecek. AKP sadece toplumun sağlığını değil, çocukların sağlıklı gelişim hakkını da gasp ediyor” dedi.
“Süt erişimi temel bir hak olmalı”
Açıklamasını süt tüketiminin sadece çocuklar için değil, tüm bireyler için hayati olduğuna dikkat çekerek tamamlayan Ediz Ün, “Bu anlamlı günde çocuklarımızı hatırlamak yetmez; her gün onlara bir bardak süt içirmek, onlara sağlıklı bir gelecek sunmak hepimizin sorumluluğudur. Dünya Süt Günü’nü, çocuklarımızla sütün buluştuğu, her eve süt ve süt ürünlerinin girdiği güzel günlerde kutlamayı diliyorum” ifadelerini kullandı.