Kategori arşivi: Kültür-Sanat

‘Şeyh Bedreddin’ söyleşisi


Arkeolog Dr. Umut M. Doğan, Stylus Kitap Kafe’de Şeyh Bedreddin’den Manisa Tarzanı’na: Bir Kültür Sohbeti” konulu söyleşide bulunacak.
Esentepe’deki Stylus Kitap Kafe’nin işletici Melih Gül, Arkeolog Dr. Umut M. Doğan’ın “Şeyh Bedreddin’den Manisa Tarzanı’na: Bir Kültür Sohbeti” başlıklı söyleşisinin Bedreddin 21 Ocak 2025 Salı günü akşamı saat 20.00’de gerçekleştirileceğini söyledi.

Yeni yıla şarkılarla ‘merhaba’


Edirne Belediyesi Türk Sanat Müziği Topluluğu tarafından düzenlenen “Yeni Yıla Merhaba Konseri,” sanatseverlerin yoğun katılımıyla Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi ve Belediye Konservatuvarı’nda gerçekleştirildi.


2006 yılından bu yana Edirne Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren topluluğun, Ebru Gövez Balkan ve Seven Sansı yönetiminde gerçekleşen konserinde, Türk Sanat Müziği’nin köklü geçmişinden seçkin eserler dinleyicilere sunuldu. Hicaz makamının duygusal yoğunluğu ve melodik zenginliği, geceye damgasını vururken, Edirneliler unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşadı.


Konserin sonunda Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, topluluk üyelerini tebrik ederek yöneticiler Ebru Gövez Balkan ve Seven Sansı’ya çiçek takdim etti.
Tanrıkulu, topluluğun kuruluşunda büyük emeği geçen bir süre önce vefat eden koro şefi Özgen Kıskaç’ı rahmetle andıklarını ve O’nun anısına önümüzdeki dönemde bir konser etkinliği planladıklarını belirtti.

Korodan 2025’in ilk konseri

Müşerref GİZERLER
Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu “Yeni Yıl Konseri” ile 2025’in ilk konserinde Edirneli izleyicilerle buluştu. Topluluk, Edirne’de günlere özel anlam katan konserleri ile Türk Müziği severleri çatısı altında buluşturmaya devam ediyor.
Günümüzde topluluğa hizmet veren eski Türkocağı binasında gerçekleştirilen konserle; Halil Erseven yönetiminde topluluğun birbirinden değerli sanatçı solistlerinin seslendirdiği eserler ile yeni yıla hoş geldin denildi. Konsere Edirne Vali Yardımcısı Sıtkı Zehin ve eşinin katıldığı salon her zamanki gibi hıncı hınç dolu idi. Topluluk Müdürü Gökçe Bahar Ercan ve sanatçılar konukları kapıda karşılayarak ‘hoşgeldiniz’ dedi.


Şef Halil Erseven yönetimindeki konser muhayyer, muhayyer kürdi, hüzzam, hicaz şarkı ve türkülerle solistler geçidi olarak düzenlenmiş bir dinletiydi. Konser, koronun seslendirdiği “Hayat ne güzel hayat ne hoştur” muhayyerkürdî şarkısı ile başladı. Sebati Balkan’ın “Bir sabah istiyorum “ şarkısı ardından Efe Çakmak “Bunca güzel içinde birisi var ki”, Gülsemin Gonce “Beni bırakıp burada gitme güzeller güzeli”, Orhan Çabuk “Zalimin zülmü”, Elif Ceyhan Resuloğlu “Bir sen kaldın içimde” şarkısını seslendirdi. Yorumlanan şarkılara müzikseverlerin katılımı ile oluşan hoş atmosfer, Müzeyyen Çağlar’ın “Çekemezler sevgimizi”, Berk Özçam’ın “Artık bu solan bahçede”, Yeşim Birgin’in “Ağlamışım gülmüşüm” şarkısı ile devam etti.
Repertuarındaki Hicaz türkü ve şarkılardan oluşan “Ada sahil-lerinde bekliyorum”, “Akşam olur sabah olur” türkü/şarkıları ile devam eden konser “Tel tel taradım zülfünü” şarkısı ile sonlanınca, mü-zikseverler saz ve söz sanatçılarını dakikalarca alkışlayarak teşekkür etti.

Saygun’u eseriyle andılar

Trakya Üniversitesi Öğretim üyeleri Prof. Ahmet Hamdi Zafer ve Arş.gör.Gizem Alkan Dalkılıç, İstanbul’da ger-çekleştirilen Ahmet Adnan Saygun Sempozyumu’nda Türkiye’nin en önemli konser salonlarından olan Süreyya Operası’nda kon-ser verdi.
Yunus Emre Oratoryosu başta olmak üzere pek çok formda, birçok çalgı ve ses için yazdığı eserlerle, kendine özgü besteleme tarzıyla uluslararası alanda tanınan Saygun, vefatının 33. yıldönümü vesilesiyle Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda bir dizi etkinlikle anıldı. Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim üyeleri Prof.Ahmet Hamdi Zafer ve Arş.gör.Gizem Alkan Dalkılıç, Türk müzik tarihinin unutulmaz öncülerinden Ahmet Adnan Saygun için Süreyya Opera Evi’nde müzikolog ve sanatçıların katkılarıyla düzenlenen sempozyumun açılış dinletisini gerçekleştirdi.
Prof.Ahmet Hamdi Zafer ve Arş.gör.Gizem Alkan Dalkılıç, Ahmet Adnan Saygun’un Op. 33 keman ve piyano için yazdığı “Demet” süitini seslendirerek, onun evrensel müzik anlayışını ve köklü sanat mirasını bir kez daha hatırlatma onurunu yaşadı.
Daha sonra üç oturumda gerçekleştirilen sempozyumda Ahter Destan, Melih Duygulu, Rengim Gökmen, Kemal Küçük, Özkan Manav, Gülper Refiğ, Orhan Veli Özbayrak, Mehmet Ali Özdemir, İlker Özöztürk, Hasan Uçarsu sunumlarını katılımcılarla paylaştı.

Edirne Türk sanat müziğine doyacak!

Olgay GÜLER
Edirne yeni yılda, İstanbul Sanat Gezginleri Derneği’nin 5 Ocak’ta vereceği ‘Yeni Yıl’ konserine ev sahipliği yapacak.
Daha önce Kırıkkale ve Bursa’da konser vererek sanatseverlerin gönlünde yer edinen İstanbul Sanat Gezginleri Derneği Korosu şimdide ‘sultanlar şehri, şehirler sultanı’ olarak adlandırılan Edirne’de konser vermeye hazırlanıyor. Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi ve Konservatuar salonunda, 5 Ocak Pazar günü saat 19.00’da gerçekleştirilecek konserin şefliğini Türk halk müziği korosunda Erkan Akpala, Türk sanat müziğinde Eskişehir’in deneyimli şeflerinden Cem Aksu ve şef Şükrü Öztaş yapacak.
TÜRK HALK VE SANAT MÜZİĞİNDEN SEÇKİN ESERLER YER ALACAK
Konserin birinci bölümünde Trakya, Rumeli ve Manisa yörelerinden seçkin türkülerin yer alacağı repertuar şef Erkan Akpala ve öğrencileri tarafından seslendirilecek. Konserin ikinci bölümünde şef Cem Aksu’nun sanat yönetmenliğinde Türk musikisinin en seçkin makamlarının yer aldığı eserler sanat severlerle buluşacak. Konserin ikinci bölümünün son kısmında ise şef Şükrü Öztaş yönetimindeki koro sanatseverlerin huzurunda olacak. Konser, İstanbul Sanat Gezginleri Derneği ritm grubu tarafından icra edilecek eserler ile son bulacak

TÜ’de geleneksel konser

Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Balkan Senfoni Orkestrası’nın düzenlediği “Yeni Yıl Konseri” her sene olduğu gibi bu yıl da büyük bir coşkuya sahne oldu.


Büyük ilgi gören konsere, Rektör Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. A. Muzaffer Demir, Prof. Dr. Mustafa Tan ve Prof. Dr. Eylem Bayır, Bulgaristan Başkonsolosu Radoslava Kafedzhiyska, Genel Sekreter İlyas İpek, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Yence, fakülte dekanları, daire başkanları, müdürler, akademisyenler, öğrenciler ve Edirneli vatandaşlar katıldı.


Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Tanju Araboğlu’nun şefliğinde sahne alan Balkan Senfoni Orkestrası’na, Sena Yeşilçeçen ve Metin Tosun’un solist olarak, eşlik ettiği konserde, çocuk müziklerinden Türk sanat müziğine, tangodan valse uzanan coşkulu repertuvar ile sanatseverlere keyifli bir gece yaşatıldı.
Sahnenin Yeni Yıl konseptiyle süslenmesiyle renkli görüntülerin oluştuğu konserde, Sena Yeşilçeçen ve Metin Tosun’un, Necdet Koyutürk’ün “Papatya” isimli eserini birlikte seslendirmesi ise geceye damga vurdu. Dr. Nilgün İşçan’ın sunumuyla birbirinden güzel eserlerin seslendirildiği konserin sonunda dinleyiciler, sanatçıları uzun süre alkışladı.

“Mucize” Edirne’de sahne alacak!

Batı Trakya Türk azınlığının kendi imkanlarıyla hazırladığı “Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?” oyunu, 4 Ocak 2025’te Edirne Devlet Tiyatrosu’nda izleyiciyle buluşacak.
Yunanistan Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) çatısı altında faaliyet gösteren Mucize Tiyatrosu, Yılmaz Erdoğan’ın “Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?” adlı eserinden uyarlanan oyunuyla Edirne’ye geliyor. 4 Ocak 2025 Cumartesi akşamı saat 19.00’da Edirne Devlet Tiyatrosu sahnesinde tiyatroseverleri ağırlayacak olan oyun, Türk azınlığın kültürel mücadelesini ve yaşadığı zorlukları sanata taşıyor.


İlham Veren Bir Mücadele
Azınlık toplumu içerisinde kültürel varlığı koruma çabasını Gülseren karakteri üzerinden anlatan oyun, Türk azınlığın hayatından ilham alan bir hikaye sunuyor. İskeçe Belediyesi Tiyatro Salonu’nda kapalı gişe sahnelenen ve büyük beğeni toplayan eser, şimdi Edirneli izleyicilerle buluşmayı hedefliyor.
Sınırlı İmkanlarla Büyük Başarı
Bu anlamlı eserin sahneye taşınmasında büyük emek harcayan yönetmen Senemahu Topuz ve koordinatör Sevtap Hint, sınırlı imkanlara rağmen oyunun başarısını üst düzeye taşıdı. Ekibin özverili çalışmaları, Türk azınlığın sanat yoluyla sesini duyurma çabalarına örnek teşkil ediyor.


Teknik Detaylar
Oyunun ses ve ışık tasarımında Sabri Hacıibram, dekor tasarımında Yiğit Bener Avcı, kostüm tasarımında ise Sevgi Kehaya’nın imzası bulunuyor. Oyuncu kadrosunda Arda Bozoğlu, Dilara Kayra Hatip, Ayça Peçenik, Hüseyin Hacıimam ve diğer yetenekli isimler yer alıyor.
Neden Kaçırmamalısınız?
Bu oyun, sadece bir tiyatro gösterisi değil, aynı zamanda Batı Trakya Türk azınlığının kültürel mücadelesinin sesi. Tiyatroseverler hem duygu dolu anlar yaşayacak hem de sanatın birleştirici gücüne tanıklık edecek.

Çocukluk ve Muradiye Mevlevihanesi

“….Şevket Süreyya Aydemir’in anıları, çocukluğunun Edirne’sinden sembolizmi hayli güçlü iki manzara tasviri ile; uzaktaki bir köy yangını ve bir kalabalık cenaze anlatımı ile başlar. İlk çocukluk hatırası olan şehrin doğusundaki yangının nerede olduğu bilinmez ama cenaze, üzerine türkü çıkartılan, büyük çiftlik sahibi Dertli Musta Bey’in oğlu Hacı Nuri Bey’in cenazesidir.
Musta Beyin tek oğlu Hacı Nuri Bey (1879 -1901) 20-25 yaşlarındayken Bulgar komitacılar tarafından 17 Temmuz 1901 tarihinde fidye için kaçırılır ve olayın gelişimi hakkında bugün farklı anlatımlar olsa da sonunda eve ölüsü gelir. Musta Beyin Halk arasında “Dertli” diye anılması da bu acı olaya bağlanır.
Şevket Süreyya’nın babası, Bulgaristan’ın Deliorman Bölgesinden (Tırnova) Türkiye’ye göç eden, Çakır Hüseyin’in oğlu Çiçekçi Mehmet Ağa (1852-1920) Edirne’de bugünkü Asker Hastanesi kalıntılarının arkasına düşen Eğribük Mevkii ve Tunca ovasındaki Açık Cezaevi arazisinden Bulgaristan sınırına kadar uzanan büyük toprakların sahibi olan bu Dertli Musta Bey’in konağında (bugünkü Zorlutuna Konağı) yıllarca çalışmış olup, Şevket Süreyya’nın o cenaze anısı bu vesileyledir.”


ÖLÜMÜNE YAKILAN AĞITTA NURİ BEYİN AİLESİNE SİTEMİ
Ahmet Gökhan Demirer, hayatı boyunca aradığı suyu(!) bulmak için her manada çok yol kat eden akrabası Şevket Süreyya ve kendi ailesi arasındaki bağlara da yen verdiği kitabında, yazarın ‘Suyu Arayan Adam” eserinin başlangıç noktasına sadık kalıyor. Kitap Şevket Süreyya’nın çocukluğuna dair hayal meyal hatırladığı acı olaylarla başlıyor. Ahmet Gökhan Demirer de dönemin en zengin Edirnelisinin tek oğlunun kaçırılıp öldürülmesi üzerine yakılan ağıta, annesi Talia Yaveroğlu Demirer’in “Edirne Ağzı” kitabından alıntı ile yer veriyor.
Edirne’nin zenginlerinden Dertli Musta Bey’in oğlu Nuri Beyi Bulgar çeteleri mandacılarının yardımı ile çiftliğin bahçesinde armut yerken kaçırıp babasından para isterler. Edirne Valisi razı olmaz. Asker çıkarılır. Çeteler Nuri Bey’i öne sürerler; aralarındaki çarpışmada yaralanır ölür. Bu türkü ona çıkarılmıştır.


AĞITTA BABAYA VE ÜVEY ANNEYE SİTEM VAR
“Baba beni armutluktan aldılar / Aldılar da kollarımı sardılar / Baban seni nişan verdi dediler / Pek yazık oldu Hacı Nuri beye / Çare bulan olmadı bu yareye
Çiftliğimin saçları örümcek / Paran mı yoktu beybaba verecek / Nazlı yâri kim teselli edecek / Pek yazık oldu Hacı Nuri beye / Çare bulan olmadı bu yareye
Çiftliğimin arkasından yol gider / Nuri beye beş bin atlı kol gider / Nuri beyin iççezinden kan gider / Pek yazık oldu Hacı Nuri beye / Çare bulan olmadı bu yareye
Tabutumu sarı çamdan oysunlar / Oysunlar da Nuri beyi koysunlar / Mezarımı Beylerbeye kazsınlar / Pek yazık oldu Hacı Nuri beye / Çare bulan olmadı bu yareye
Çiftliğimin lambaları parlıyor / Cerrah gelmiş yaraları bağlıyor / Babası baş ucunda ağlıyor / Pek yazık oldu Hacı Nuri beye / Çare bulan olmadı bu yareye
Müşür paşa çekti atın başını / Üvey annem yedi benim başımı / Çevresine silsin gözünün yaşını / Pek yazık oldu Hacı Nuri beye / Çare bulan olmadı bu yareye
Mezarımı Beylerbeye kazsınlar / Tarihimi baş ucuma yazsınlar / Gelen geçen Nuri bey ölmüş desinler / Pek yazık oldu Hacı Nuri beye / Çare bulan olmadı bu yareye
Edirne Vali Vekili Müşir Arif Paşa’nın İçişleri Bakanlığı’na düzenli olarak gönderdiği telgraflarda önce Nuri Bey’in “çatışma sırasında kendisine isabet eden mermilerle iki yerinden hafifçe yaralı ve sağ olarak kurtarıldığı” anlatılıp bu sonuç Osmanlı saltanatının bir başarısı olarak övülür ve gururla, “bu hususta cansiperane hizmetleri görülenlerin isimleri ayrıca arz edilecektir” denilirken bir gün sonra Hacı Nuri’nin aldığı ağır yaralar neticesinde öldüğü rapor ediliyor.
Özetle bu araştırmacılar, halk arasındaki Dertli Musta Bey anlatısını “ilmî” yaklaşımları ile” yıkmak” isterlerken dayandıkları resmi Osmanlı kayıtlarındaki bu çok manidar çelişkiyi her halde “devlet ile ters düşmemek adına” tamamen görmezden geliyorlar ve Hacı Nuri Bey’in nasıl vurulduğu meselesi yine karanlıkta kalıyor. Daha doğrusu, halk arasında yaygın olan Hacı Nuri Bey’in iki ateş arasında kaldığı anlatısı yine güçlü bir olasılık olarak doğrulanmış oluyor. Konu üzerine farklı anlatılar da var; bu çalışmamı bitirmeme yakın, Nuri Bey’in, zamanının paramiliter milisi “Bulgar Sadık”ın acul bir operasyonu yüzünden fidyeciler tarafından öldürüldüğünü Prof.Dr. Engin Beksaç’tan dinledim. Kendisine teşekkür ederim.
….İmzasını “Emekli Hakim” diye atan merhum araştırmacı Erdoğan Gökçe’nin 1901’de yaşanmış bu olayı bir terör savcısının iddianamesi “tadında” anlatmış olmasına araştırmacıların “bambaşka bir olaylar silsilesi, daha doğru bir ifadeyle gayr-i tarihi bir kurgu inşa etmiş” demelerine ise hak veriyorum.
….Aynı araştırmacılar, merhum Erdoğan Gökçe tarafından Yöre dergisinin 2003 Mart sayısında yayımlanan ve burada yer verdiğim Hacı Nuri Bey fotoğrafının, Erdoğan Gökçe’nin olaya dair kuşkulu bilgileri ve yorumlarından hareketle ona ait olduğunun şüpheli olduğunu söyleseler de ben yine de kitaba koymaya değer buldum.
Şevket Süreyya o günler için, uzaklar karışık ilen yakınların da daha iyi olmadığını, çetelerin, komitacıların, yolları, geçitleri tutmakla kalmadıklarını, kasabaları, şehirleri bile haraca kestikleri haberlerinin duyulduğunu; “Hatta ben çok daha küçükken bir aralık, Edirne’de ordunun, bir Bulgar isyanının peşinden adeta cepheye gider gibi, büyük kuvvetlerle harekete geçtiğini az çok hatırlarım (1905) diye anlatıyor.”
1897 Makedon İsyanından sonra Makedonya, gerilla eylemlerinin, “komitacı”lar arası kanlı çatışmaların sahnesi olmuştur. 1902-1903 yıllarında doruk noktasına varan şiddet, Şevket Süreyya’nın çocukluğunda da iz bırakmıştır.


SARAÇHANE KÖPRÜSÜNDE SİLAH ÇATAN ASKERLER
“Bu hareketlerin ardı arkası bir türlü kesilmiyordu. Zaten öyle anlaşılıyordu ki, orduda pek intizam yoktu. Çünkü kışlalarla şehrin arasından geçen Tunca Nehri’nin üstündeki Saraçhane Köprüsü’nün başına, kışladaki askerler ikide birde silah çatarlardı. Yani bu köprüyü kesip, sabah kışlalara geçecek olan zabitlerini, kumandanlarını veya ordu kumandanını geçirmezlerdi. Bunun manası terhis istemek demekti.”
(Saraçhane Köprüsü’nde Askerler; kartpostal; Ahmet Gökhan Demirer koleksiyonundan)

İSGD’den Edirne’de Yeni Yıl Konseri


İstanbul Sanat Gezginleri Derneği’nin Edirne Yılbaşı Konseri 5 Ocak 2025 Pazar günü akşamı Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
İstanbul Sanat Gezginleri Derneği’nin web sayfasından gerçekleştirilen paylaşımda, “Daha önce Kırıkkale ve Bursa da konser vererek sanatseverlerin gönlünde yer edinen İstanbul Sanat Gezginleri Derneği Korosu’nun şimdide Sultanlar şehri şehirler sultanı kadim kentimiz edirnede konser vermeye hazırlanıyor” denilerek şunlara yer verildi:


“Şefliğini Türk Halk Müziği Korosu’nda Erkan Akpala, Türk Sanat Müzi-ği’nde ise Eskişehir in deneyimli şeflerinden biri olan akademik kariyerini kitabı ile taçlandıran Cem Aksu ve İstanbul da deneyimli bir şef Şükrü Öztaş ile ritm hocası Murat Balkan yönetimindeki koro Edir-neli sanatseverler ile buluşmaya hazırlanıyor
Konserin 1. bölümünde Trakya.Rumeli ve Manisa yörelerinden seçkin türkülerin yer alacağı repertuvar Şef Erkan Akpala ve öğrencileri tarafından seslendirilirken, konserin 2. bölümünde İstanbul Sanat Gezginleri Derneği Türk Sanat Müziği Cem Aksu Sanat Yönetmenliğinde Türk Musikimizin en nadide Makamlarının yer aldığı birbirinden güzel eserler Sanat severlerin huzurunda olacak
Konserin 2. bölümünün son kısmında ise Şef Şükrü Öztaş yönetimindeki değerli koro sanatseverlerin huzurunda olacak bu bölümde de Türk Sanat Müziğinin en güzel örnekleri yer alacak
Konserin son bölümünde ritm hocası Murat Balkan yönetiminde İstanbul Sanat Gezginleri Derneği Ritim Grubu tarafından icra edilecek eserler ile son bulacak
İstanbul Sanat Gezginleri Derneği Edirne Yeni Yıl Konseri 5 Ocak 2025 tarihinde saat 19.00 da Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi ve Konservatuvar salonunda yapılacaktır
Sultanlar şehri şehirler sultanı Edirnemizin böylesine güzel bir etkinliğe ev sahipliği yapmasında katkıları olan herkese teşekkür ederiz.

Çocuk Orkestrası’ndan 2025 konseri

Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik ve Bale Ortaokulu ile Sahne Sanatları Lisesi öğrencilerinden oluşan Çocuk Orkestrası yeni yıl konseri verdi.


Devlet Konservatuvarı Sanat, Eğitim ve Gösteri Merkezinde gerçekleştirilen konsere, Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Eylem Bayır, Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Tanju Araboğlu ve çok sayıda izleyici katıldı.


Düzenli çalışmalara 2024 yılı itibariyle başlayan, 13 ayrı enstrüman ve 10-16 yaş aralığında 65 öğrenciden oluşan Dr. Öğretim Üyesi Ümit Çavuş’un yönetimindeki Çocuk Orkestrası yeni yıl konserinde valslerden, marşlara uzanan geniş bir repertuvar sundu.


Sahnenin ve enstrümanların süslenmesi renkli görüntüler oluştururken, özellikle Joseph Haydn’ın Toy Symphony adlı eserinde, çocukların oyuncak enstrümanlar kullanarak sahnede yer almaları büyük ilgi çekti. Konser, Dmitri Shostakovich’in Jazz Suite No.2 numaralı eseriyle son bulurken seyirciler, Trakya Üniversitesi Çocuk Orkestrası’nı dakikalarca ayakta alkışladı.