Olgay GÜLER
Edirne’de 48’inci Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında ‘Turizm Sektörü Temsilcileri Buluşması’ programı gerçekleştirildi.
Edirne’de geçtiğimiz hafta kutlanan Turizm Haftası kapsamında ertelenen ‘Turizm Sektörü Temsilcileri Buluşması’ programı dün Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) konferans salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, ETSO Başkanı Sezai Irmak, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, ilçe kaymakamları ve belediye başkanları ile konaklama ve gastronomi alanında hizmet veren kuruluşların temsilcileri katıldı.

‘SEKTÖRÜN ÖNÜ AÇIK’
Toplantının açılışında konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü Soytürk, Türkiye turizmi için Edirne’nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydetti. Soytürk, “Dünyadaki en büyük turizm endüstrisine sahip şehirlerden biri Edirne. Sektörün önü açık, geleceği parlak görünmekte. Şehrimizin tarihi, kültürel, doğal güzellikleriyle birlikte her geçen gün turizm potansiyelinden daha fazla katkı almakta. Bugün burada sektör temsilcileriyle bir araya gelerek bir değerlendirme toplantısı planladık. Bakanlığımızın ve şehrimizin 2024 yılı turizm hedeflerine emin adımlarla ilerlerken ülkemizin ve şehrimizin turizmde yakaladığı büyük ivmeye katkı sunan tüm turizm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
’10 MİLYON TURİST HEDEFİ ETKİN HAMLELERLE MÜMKÜN’

ETSO Başkanı Sezai Irmak da, Edirne’nin 10 milyon turist hedefi için kolektif şekilde yapılması gereken çalışmaların olduğunu söyledi. Irmak, “Etkin stratejik hamlelerle doğru ve sistematik bir biçimde 10 milyon turist hedefinin gerçekleştirileceğine inanıyorum. Bunun için elbette ki kolektif şekilde yapılması gereken altyapı ve üstyapı çalışmaları da var. Bizler Ticaret ve Sanayi Odası olarak üyelerimizin menfaatlerini gözetmek ve sürekli gelişimlerine katkıda bulunmak, küresel dalgalanmalardan en az hasarlanarak ayakta kalmalarını sağlamak için gayret sarf ediyoruz. Bugün bu buluşmanın da yine turizm sektöründeki üyelerimizin sorunlarını dinleyeceğimiz ve çözüm önerilerini üreteceğimiz, çok önemli bir platform olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın ise Edirne turizminin gelişmesinde, toplantının öneminin büyük olduğunu ifade etti. Akın, “Gerçekten şehrimiz çok kıymetli. Her geçen gün turizmde gerçekten başarılı işlere imza atıyoruz. Ama tabii ki eksikliklerimizin de farkındayız. Bu anlamda bu fikir alışverişi, bu toplantı bizim için çok önemli. O yüzden ben de bugün aranızda bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum” şeklinde konuştu.
‘GECELEME ORANI ÇOK AZ’
Edirne Valisi Yunus Sezer, kent için turizmin büyük önem taşıdığını anlattı. Kente gelen turistlerin geceleme oranlarındaki düşüklüğe dikkat çeken Sezer, “Burada gelen turistlerin geceleme oranı yıllar itibariyle buna baktığımız zaman da 1.7 idi. Bu sezon çok bir artış yok bununla ilgili olarak. Yani gelen yerli ve yabancı misafirlerimiz, çok fazla burada konaklamıyorlar. Dolayısıyla günübirlik ziyaret edip gidiyorlar. Gelinen yerlerdeki ortalama ziyaret sayımız yüzde 90 oranında Selimiye, Beyazıt Külliyesi ve Meriç Köprüsü. Planlı gelişler çok az. Yani bu rastlantısal gelişler çok fazla. Yani; ‘Ben gideyim Edirne’de 1-2 gün kalayım’ dediğimiz turlar kapsamındaki sadece Trakya turları var” diye konuştu.
‘POTANSİYELİN YÜZDE 10’UNU KULLANABİLİYORUZ’
Edirne’nin turizm kapasitesinin yüzde 10’unu ancak kullanabildiğini anlatan Sezer, “Yani bu çok aslında hepimizin üzüleceği bir mesele. Tarihi ve kültürel yapıların ancak yüzde 10’unu kullanıyoruz. Bunun bir-iki sebebi var. Birincisi; tarihi yapılar birçoğu restore edilmiş durumda. Önemli yatırımlarla yapılmış ama birbirinden bir kere kopuk ve lokasyon belirleyemiyorsunuz. Yani bugün Muradiye Camii’nde insanları götürmekte zorlanıyorsunuz. Çünkü gidiş istikametinde mesela sıkıntılar var. Orada bir düzenleme yapmak lazım. 8 ya da 9 tane mesela Edirne’de ziyaret edebilecekleri yer var ama baktığımız zaman iki tanesini ancak faaliyete geçirebiliyoruz. Birincisi Beyazıt Külliyesi ile ilgili lokasyon. Diğeri de bugün Karaağaç tarafına giden bir lokasyon” şeklinde konuştu.
‘EDİRNE’NİN ŞİDDETLİ ŞEKİLDE MARKALAŞMASI LAZIM’
Edirne’nin markalaşması gerektiğinin altını çizen Vali Sezer, “İlimizle ilgili, ilimizin değerlerini vitrine çıkartacağımız alanları çoğaltmamız lazım. Bu dünyada da böyle, Türkiye’de de böyle. Yani bir markamızın yerine, bir marka daha koyamadığımız müddetçe biz hep yerimizde sayarız ya da geriye gideriz. Bu basit bir örneği. Gastronomide de böyle, konaklamada da böyle. Edirne’nin şiddetli bir şekilde markalaşması lazım. Birçok alanda markalar oluşturmak lazım. Festival olabilir, başka da alanlar olabilir ama markalar oluşturmamız lazım. Her dakikamızı bu manada değerlendirmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

‘TESİSLERLE İLGİLİ KENDİ KÖTÜ REKLAMIMIZI YAPIYORUZ’
Enez ve Keşan’a kıyısı bulunan Saros Körfezi’ndeki plansız yapıya da dikkat çeken Vali Sezer, “İlk geldiğimde kıyı kesiminde benim gördüğüm iç açıcı manzaralarla karşılaşmadık. Yani öyle bir kaos hali vardı. Çadırlar, karavanlar, bir taraftan at arabaları, bir taraftan çöpler. Bu kadar güzelliğin yanında bunlar da bu güzelliğe böyle gölge düşüren, böyle bir plansızlık, en azından bana öyle geldi. Ya da ben ilk kez karşılaştığım için bana farklı gelmiş olabilir. Fakat 6-7 aydır herkesi dinliyorum ben burada, Saros’la ilgili ne yapabiliriz? Nasıl hareket edebiliriz? diye. Saros Master Planını hazırlattık. Onunla ilgili burada bütün belediye başkanlarımızla, buradaki ilgili arkadaşlarla birkaç defa toplantı yaptık. Limanlarımız hakeza çok büyük bir aslında değerlerimiz, çok atıl durumdalar. Onları nasıl değerlendirebiliriz? Bunların hepsinin böyle bir hem fikirsel olarak, bir değerlendirmesini yaptık. Bazılarında da ufak tefek başladık artık somut adımlar atmaya. Burada tabii önemli bir konu; tesis noksanlığı. Tesislerle ilgili kendi kötü reklamımızı yapıyoruz. Burada da çok güzel işletmelerde var ama gördüğüm kadarıyla yetersiz. Bunlarla ilgili olarak da bir adım atılması gerekiyor. Saros’un komple ele alınması gerekiyor. Bununla ilgili olarak bir kurul oluşturduk biz valilikten. Belki şu anda mecliste bir kanun geçecek, bu alan başkanlığıyla ilgili. Bununla ilgili bir çerçeve kanunu çalışmasını herhalde yapılıyor. Zaman kaybetmemek için de bir kurul oluşturduk. Bunu da değerlendireceğiz” dedi.

‘TESİSLERDEN BEKLENTİMİZ STANDARTLARI YERİNE GETİRMELERİ’
Saros’da deniz turizmiyle ilgili olarak var olan limanların ve yerlerin iyileştirilmesini bu sene kesinlikle yapacaklarını da belirten Vali Sezer, “Bununla ilgili olarak emin olun çok dikkatli tedbirler alacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın yayınlamış olduğu halk plajlarındaki usul ve esaslar var. Bütün plajlarımız kendimize aldık Özel İdare olarak, belediyelere şu anda belediye ve kaymakamlıklar olarak da devrediyoruz. Buradaki işletmelerden beklentimiz buradaki standartları yerine getirmeleri. Bunun dışında da çok bir beklentimiz yok. Yani kira istemeyeceğiz ya da başka bir şey istemeyeceğiz ama buraların marka değerini düşürecek her şeyden uzak durmalarını istiyoruz. Burada çöp, kirlilik olmasın. İki, gelen insanlar huzur ve güven içerisinde burada tatillerini yapsın. Yani burada güvenliği son derece üst seviyeye çıkartacağız. Bu sene deniz polisimiz de orada olacak sahil güvenliğin yanında. Yine Jandarmamızla ilgili olarak da yine lokal güvenlik noktaları oluşturacağız” diye konuştu.

Trakya Üniversitesi ile Trakya Kalkınma Ajansı arasında “Afet Sonrası Psikososyal Destek Hizmetleri Veren Ruh Sağlığı Profesyonellerinin Saha Becerilerini Artırmaya Yönelik Eğitim” projesinin imza töreni gerçekleştirildi. Projenin uygulama sözleşmesi Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ve Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin tarafından imzalandı.
Trakya Üniversitesi tarafından sunulan ve Trakya Kalkınma Ajansı tarafından 2023 Yılı Teknik Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazanan “Afet Sonrası Psikososyal Destek Hizmetleri Veren Ruh Sağlığı Profesyonellerinin Saha Becerilerini Artırmaya Yönelik Eğitim” başlıklı projenin sözleşmesi imzalandı.
İmza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, protokolün hayırlı olması temennisinde bulunarak, Trakya Kalkınma Ajansı’na ve Genel Sekreteri Mahmut Şahin’e verdikleri destek için teşekkür etti. Tabakoğlu, ayrıca TÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevinç Maden başta olmak üzere proje yürütücüleri Doç. Dr. Seda Donat Bacıoğlu, Doç. Dr. Tuğba Türk Kurtça ve emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin de Trakya Üniversitesi ile birçok önemli projeyi gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, projenin hayırlı olmasını diledi.
Proje kapsamında, Trakya Üniversitesi Afet ve Psikososyal Destek biriminde görevli Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi personeli ve Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı öğretim elemanlarının mesleki gelişimleri için eğitim almaları planlanmakta. Eğitim konuları “Kriz ve Travma”, “Kayıp ve Yas” ile “Kabul ve Kararlılık Terapisi Eğitimi” olacak. 9 gün sürecek eğitim sürecinde ruh sağlığı profesyonellerinin mesleki yetkinliklerinin artmasını ve afet durumlarında psikososyal destek sunmak ve bölgeye hizmet etmek için hazır hale gelmelerini sağlamak hedeflendi.

Trakya Kalkınma Ajansı’nın yürüttüğü Milli Hibrit Tohum Geliştirme Projesi sonunda elde edilen hibrit tohumun tanıtımı yapıldı.
Trakya Kalkınma Ajansı tarafından yürütülmekte olan Trakya Tohumculuk Sektörünün Geliştirilmesi Sonuç Odaklı Programı kapsamında uygulamaya konan Milli Hibrit Tohum Geliştirme Projesi sonunda elde edilen hibrit tohumun tanıtılması ve önümüzdeki yıl ekim alanlarının daha da genişletilmesi için Tekirdağ’da bir tanıtım toplantısı düzenlendi.

Toplantıya Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürü Oktay Öcal, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Ali Kiracı, Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbiç, Tekirdağ’da bulunan ziraat odalarının yöneticileri, Çatalca, Silivri ve Gelibolu ziraat odası yöneticileri, kooperatif yöne-ticileri, Trakya Tohum A.Ş. yöne-ticileri ve davetliler katıldı.
Toplantının açış konuşması yapan Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin yerli ve milli hibrit ayçiçeği geliştirilmesi sürecinden bahsetti. Şahin şunları söyledi:

Ajansımız tarafından yürütülmekte olan Trakya Tohumculuk Sektörünün Geliştirilmesi Sonuç Odaklı Programı kapsamında sektör paydaşlarımız ile işbirliği içerisinde çeşitli faaliyetler ve projeler uyguluyoruz. 2019 yılında Ajansımız koordinasyonunda kurulan Trakya Tohum A.Ş. tarafından Milli Hibrit Tohum Geliştirme Projesi uygulanmaya kondu, yerli ve milli mısır ve ayçiçeği tohumu geliştirme çalışmaları Ajansımızca desteklendi. Söz konusu proje kapsamında üretimi desteklenen Yerli ve Milli Hibrit Ayçiçeği Tohumunu iki yıldır farklı bölge ve şehirlerde deneme ekimlerine tabi tuttuk. Sadece geride bıraktığımız üretim sezonunda Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da yaklaşık 60.000 dönüm alana 30 tona yakın yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumu ekimi yapıldı. Oldukça kurak bir sezon geçirmemize rağmen geliştirilen SUN 2259, TR 2242, SUN 2239 çeşitlerimiz dönüm başına verim oranlarında, bitki gelişiminde, hastalıklara karşı direnç ve yağ oranlarında yabancı rakiplerinin üstünde bir performans gösterdi. Önümüzdeki yıl hedefimiz to-humlarımızın daha geniş alanlara ekilmesidir. Bu çeşitlerin geliş-tirildiği yer olan Trakya’da çiftçile-rimizin yerli ve milli olana daha fazla ilgi göstermesini bekliyoruz. Tohumları biz geliştirdik, onları tercih edip büyütecek olan sizl-ersiniz.
Daha sonra Trakya Tohum A.Ş. Ar-Ge Müdürü Veli Pekcan yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohum çeşit-lerini tanıtan ayrıntılı bir sunum gerçekleştirdi. Katılımcıların so-rularının yanıtlanmasının ardından toplantı yemek ile sona erdi.