Edirne bu yıl 664’üncüsü gerçekleştirilen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, bugün minik boyda 37 pehlivanın kol bağlamasıyla başladı.
UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’nde bulunan, bu yıl 664’üncüsü gerçekleştirilen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, bugün 14.00’da start aldı. Sarayiçi Er Meydanı’nda gerçekleştirilen organizasyonda, minik-1 boyda 36, minik-2 boyda 37 pehlivan kol bağladı. Organizasyonda gün boyu, başaltı boyu da dahil olmak üzere toplam 14 boyun 13’ünde tek tur güreşler yapıldı.
Birbirinden çekişmeli müsabakalara sahne olan Sarayiçi Er Meydanı’nda güreşleri izlemeye gelen güreşseverler, pehlivanlara destek verdi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Edirne’deki Cuma hutbesinde yaptığı konuşmada, Hazreti Muhammed’in tüm insanlığa gönderilen bir rahmet elçisi olduğunu belirterek, “İşte bunun için birlik ve beraberliğimize zarar verecek her türlü söz, tutum ve davranıştan uzak durmalıyız. İnancımıza, değerlerimize, kutsallarımıza saldıran dâhili ve hârici şer odaklarına karşı uyanık olmamız gerekir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bir dizi açılış ve ziyarette bulunmak üzere Edirne’ye geldi. Kentte ilk olarak İpsala ilçesinde Muhammet Altunsoy Yatılı Hafızlık Kuran Kursu ve Konferans Salonu’nun açılış törenine katılan Erbaş’a burada, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla da eşlik etti. Törene AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Edirne Vali Yardımcısı ve İpsala Kaymakamı Ömer Sevgili, İpsala Belediye Başkanı Mehmet Kerman, Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal, Edirne Müftüsü Ercan Aksu, İpsala Müftüsü Ahmet Bayraktar, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa, Varna Müftüsü İsmail Ahmedov, daire amirleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Erbaş buradaki konuşmasında Kuran kursu ve konferans salonuna ismi verilen Muhammet Altunsoy’un isminin hayırla yaşayacağını söyledi.
İpsala’daki açılışın ardından Edirne kent merkezine gelen Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ilk olarak Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret etti. Erbaş’ı burada Edirne Valisi Yunus Sezer ile AK Parti Edirne İl Yönetim Kurulu Üyesi Aydoğan Akıncı karşıladı. Erbaş ziyaretin ardından Cuma namazını kılmak üzere Eski Cami’ye geçti.
‘BİRLİK VE BERABERLİĞE ZARAR VERECEK HER TÜRLÜ DAVRANIŞTAN UZAK DURMALIYIZ’
Cuma namazı nedeniyle hutbe konuşması yapan Erbaş, Muharrem ayı içerisinde olunduğunu hatırlatarak, “Hicri yılın başlangıcı olan Muharrem ayıyla bizler; Rabbimizin emir ve yasaklarına hakkıyla riayet etmeyi, Allah Resûlünün güzel ahlakını kuşanmayı bir kez daha hatırlarız. Sevgili Peygamberimiz, tüm insanlığa gönderilen bir rahmet elçisidir. Bizler hürmet, sevgi ve nezaket gibi erdemleri şiar edinmeyi; kin, düşmanlık ve haset gibi kötü duygu ve düşüncelerden arınmayı o kutlu Nebi’den öğrendik. İnsana saygı duymayı, kutsala saldırmamayı, toplumda fitne ve fesat çıkarmamayı; yetimlerin ve mazlumların yüzünü güldürmeyi, kadınlara ve çocuklara hak ettikleri değeri vermeyi bize o gösterdi. Bugün bize düşen; Peygamberimizin sünnet-i seniyyesine sımsıkı sarılmak, onu herkesten ve her şeyden daha çok sevmektir. Ona hürmet ve saygı göstermenin; Rabbimizin emri ve imanımızın bir gereği olduğunu bilmektir. İşte bunun için birlik ve beraberliğimize zarar verecek her türlü söz, tutum ve davranıştan uzak durmalıyız. İnancımıza, değerlerimize, kutsallarımıza saldıran dâhili ve hârici şer odaklarına karşı uyanık olmamız gerekir. Fitneye, tefrikaya düşmememiz gerekir. Allah resulünün yüce ahlakına sarılmamız ve çocuklarımızı, gençlerimizi ona göre yetiştirmemiz gerekir” diye konuştu.
‘KURAN’A VE PEYGAMBERİMİZE YAPILAN ÇİRKİN SALDIRILA YEKVÜCUT OLMALIYIZ’
İslam ve insanlık düşmanı zalimlerin başta Gazze olmak üzere bir çok yerde zulümlerini sürdürdüğünü dile getiren Erbaş, “Âşûrâ günü bizlere, Allah Resûlünün ‘Benim dünyadaki çiçeğim, reyhanım’ dediği sevgili torunu Hz. Hüseyin Efendimiz ve yetmişi aşkın Müslümanın Kerbela’da şehit edildiği üzücü hadiseyi de hatırlatır. Ne yazık ki bugün Müslümanlar; bu olaydan gerekli dersleri çıkarmadıkları, din kardeşliği ve ümmet bilinciyle hareket etmedikleri için İslam ve insanlık düşmanı zalimler, başta Gazze olmak üzere birçok yerde zulümlerini sürdürmektedir. Böyle bir ortamda bize düşen; geçmişe ibretle, geleceğe ferasetle bakmaktır. İslam’ın hayat veren ilkelerine sımsıkı sarılmaktır. Kur’an’a ve Peygamber efendimize yapılan çirkin saldırılara karşı yekvücut olmaktır, onun ahlakıyla ahlaklanmak ve Peygamber efendimizin sünnetine daha çok sarılarak, Kuran’ın değerlerine daha çok sarılarak cevap vermektir. Çocuklarımızı, gençlerimizi Kur’ani ve peygamberi bir hayata daha çok yönlendirerek cevap vermektir” şeklinde konuştu.
Erbaş konuşmasında, ülke genelinde çıkan orman yangınlarına karşı vatandaşları uyararak, “Bir süredir orman yangınlarıyla topyekûn mücadele ediyoruz. Maalesef, ciğerlerimiz yanıyor. Ormanlarımız başta olmak üzere açık alanlarda yangınlara sebep olacak davranışlardan uzak duralım. Yetkililerin ikazlarına uyalım. Yüce Rabbim, ülkemizi ve milletimizi bütün afet ve felaketlerden muhafaza eylesin” dedi.
Erbaş, Cuma namazının ardından Edirne Valisi Yunus Sezer’i makamında ziyaret etti. Akbaş’a burada Cumhurbaşkanı başdanışmanı İsrafil Kışla da eşlik etti.
TÜRK-İŞ Edirne İl Temsilciliği’nin 2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin taleplerini duyurmak ve yaşanan ekonomik sıkıntılara dikkat çekmek amacıyla yaptığı basın açıklamalarında son durak Ak Parti Edirne İl Binasının bulunduğu cadde oldu.
Ak Parti İl Başkanlığı’nın olduğu bina önünde açıklama yapmalarına güvenlik gerekçesiyle izin verilmemesi üzerine basın açıklaması aynı cadde üzerinde uygun bölgede gerçekleştirildi. Açıklamayı Türk-İş Edirne İl Temsilcisi ve TES-İŞ Edirne Şube Başkanı Zeki Şişko okudu. Başkan Şişko açıklamasında şunlara yer verdi:
“81 İLDE AK PARTİ İL BİNALARI ÖNÜNDEN SESLENİYORUZ!
2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin insanca yaşam taleplerini görünür kılmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve hükümetin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak amacıyla başlatmış olduğumuz eylem süreci kararlılıkla devam etmektedir.
Geçtiğimiz hafta işyerleri önünde gerçekleştirdiğimiz bildiri okumalarının ardından, bu hafta şehir meydanlarında kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirdik. Tüm illerimizde eş zamanlı olarak planlanan bu açıklamalar, kamu emekçilerinin birliğini ve taleplerinin ciddiyetini gösterecek önemli bir adımdı. Bugün de eylem planımız dahilin de, Türkiye’nin dört bir yanında AK Parti İl Binalarının önündeyiz Çünkü artık sabrımız kalmadı! Çünkü artık yoksulluğa, adaletsizliğe, duyarsızlığa tahammülümüz kalmadı! Biz bu ülkenin çalışanları, biz bu halkın emekçileriyiz. Ama bugün yaşam mücadelesi veriyoruz! Geçim derdi bu kadar büyümüşken, bizlere sunulan sözde zam teklifleriyle alay ediliyor. TÜİK’in rakamlarıyla, halkın gerçeği gizleniyor. Az kazanandan çok vergi alınıyor. Hayat pahalılığı karşısında maaşlarımız buharlaşıyor. Artık yeter! İşte bu yüzden, bu seferde buradan AK Parti il binaları önünden taleplerimizi bir kez daha dile getirecek sesimizi hep birlikte yükselteceğiz.
TALEPLERİMİZ…
İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR ÜCRET İSTİYORUZ!
TÜİK’in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor.– Sözleşme teklifleri, TÜİK’in verilerine değil, pazarda, mutfakta yaşanan gerçeklere göre hazırlanmalıdır.– İnsanca yaşanabilecek, geçim koşullarına uygun bir ücret talep ediyoruz.
GERÇEKÇİ VE ADİL BİR TOPLU SÖZLEŞME İSTİYORUZ!
Hükümetin masaya getirdiği teklifler, emekçiyi oyalamaktan ibarettir.– Toplu sözleşme, emekçinin iradesine ve yaşam şartlarına uygun olmalıdır.– Emekçilerin sesi dikkate alınmadan yapılan hiçbir teklif meşru değildir.
VERGİDE ADALET İSTİYORUZ!
İşçinin maaşı daha eline geçmeden vergiyle eriyor.– Az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alınan bu sistem adaletsizdir.–Gelir vergisi matrahı adaletsiz sistemi sona erdirecek şekilde adil ve kademeli olarak düzenlenmelidir.
GEÇİM SIKINTISINA ACİL ÇÖZÜM İSTİYORUZ!
Kira, fatura, gıda, ulaşım… Her şey zamlandı ama maaşlarımız erimeye devam ediyor.– Emekçiler kredi kartlarıyla, borçla, eksik beslenmeyle yaşamaya zorlanıyor.– Halkın sofrasına, cebine, yaşadığı hayata bakılmadan ekonomi toparlanamaz!
GÜVENCELİ ÇALIŞMA VE İŞ GÜVENCESİ İSTİYORUZ!
Taşeron sistemine, güvencesiz çalışmaya son verilmelidir.– Kamu işçisinin geleceği koruma altına alınmalıdır.– Bugün işi olan, yarını için kaygı duymamalıdır.
EMEĞE SAYGI, İŞÇİYE DEĞER İSTİYORUZ!
Alın terine değer verilmediği sürece adalet sağlanamaz.– Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, biz bu ülkenin temel direğiyiz.– Emek yok sayılırsa, üretim de adalet de kalkınma da mümkün değildir! Bugün buradayız ,Çünkü başka çaremiz kalmadı .Çünkü duymayan kulaklara, görmeyen gözlere artık ses yükseltme zamanı geldi. Sadaka değil, hakkımızı! İkram değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz! Sefalet değil, onurlu yaşam istiyoruz! Ve unutulmasın: İşçiyiz, emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız! Direne direne kazanacağız! İşçi kardeşlerim, Emekçi dostlarım, Sizlere, emekçi bir kardeşinizin gönderdiği mektubu okumak istiyorum. Bu mektup sadece bir kişinin değil, hepimizin ortak duygusudur.
İŞÇİ MEKTUBU …
Ben bir kamu işçisiyim. Sesimi duymanız gerekiyor. Çünkü içime attığım ne varsa, artık dışa dökülüyor.
Her sabah kalkıyorum, Çocuğumun yüzüne bakıyorum: ‘Bugün ne götürebileceğim?’ diyerek çarşıya pazara gidiyorum. Fakat evimin ihtiyaçlarını karşılayamıyorum, evime elim boş dönüyorum.
‘Bugünlük de idare ederiz’ diyorum her seferinde. Ama aslında idare ettiğimiz ve eksilen her şey insanca yaşam hakkımız.
Bize reva görülense aynı, her gün geçim mücadelesi. Her gün idare her gün sabır… Bu böyle gider mi gitmez.
Ve bir gün, içimden ‘yaşamak bu değil‘ dediğim anda… Sendikamızdan bir açıklama geldi:
‘Emekçi kardeşlerimiz, hakkımızı almak için mücadele edeceğiz. İnsan onuruna yakışır bir yaşam bizim hakkımızdır. Alın terimizin karşılığı, bize anamızın ak sütü kadar helaldir!’
İşte o an, içimde bir umut doğdu. Görülmediğimi düşündüğüm bu hayatta. Yalnız olmadığımı hissettim. Benim gibi binlerce emekçi kardeşim vardı, sesime ses verdi. Kendime geldim.Direnmenin, birlikte olmanın, hakkını aramanın anlamını yeniden hatırladım.
O yüzden bu mektubu yazıyorum. Kendim için, çocuklarım için, Ve bu ülkede geçim derdiyle boğuşan herkes için.
Birlik olalım. Mücadele edelim. Yaşarken ölüye dönmeyelim. Ben buradayım. Sizlerde orada. Alanlarda buluşalım.
Hakkımızı birleşe birleşe, direne direne alalım. En samimi duygularımla, Sizi yürekten selamlıyorum. Yaşasın işçilerin sınıf bilinci! Yaşasın emek dayanışmamız!
Emekçi kardeşimize bu içten, samimi mektubu için çok teşekkür ediyoruz. Aynı duygularla kendisine selamlarımızı gönderiyoruz.
Edirne’de bu yıl 664’üncüsü düzenlenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni izlemek için kente gelen bazı güreşseverler, bu yıl da geleneksel olarak Selimiye Camisi çevresinde kurdukları çadırlarda konaklamaya başladı.
UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’ndeki Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, bu yıl 664’üncü kez güreşseverlerle buluştu. Sarayiçi Er Meydanı’nda 4-6 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen güreşleri izlemek için Edirne’ye gelen bazı vatandaşlar, otellerde yer bulamayınca çareyi yanlarında getirdikleri çadırları kurmakta buldu. Selimiye Camisi ile yakınındaki Hıdırağa Camisi çevresindeki boş alanlara çadır kuran vatandaşlar, geceyi burada geçirdi.
‘ÇADIR EKONOMİK OLDUĞU İÇİN TERCİH ETTİK’
Sakarya’dan gelen Mustafa Kuru (60), bu yıl ilk kez Kırkpınar’a geldiğini belirterek, yoğunluktan dolayı çadırı tercih ettiklerini söyledi. Kuru, “Bu sene ilk defa geliyorum. Oğlumun ısrarı üzerine onu getirmek için buraya teşrif ettik. Çadır ekonomik oluşundan dolayı tercih ettik. Zaten 2 gün için geldik buraya ve yoğunluk da var; o nedenle çadırda kalıyoruz. Mevsimsel anlamda çadır tercih ediliyor. Kırkpınar’da genelde güreşçilerin üçte biri Antalya kökenli. Fakat ne hikmetse Antalya bir türlü altın kemeri memleketine götüremedi. ‘Bu sene nasip olursa’ diyorlar. Ben de diyorum ki ‘Orhan Okulu müsaade ederse olur’ diyorum” dedi.
‘ÇADIRDA KALMAYI SEVİYORUZ’
Balıkesir’den gelen Mehmet Tiğlı (55), her yıl Kırkpınar’a geldiklerini ve çadırda kalmayı sevdiklerini söyledi. Tiğlı, “Güreşlere 2004 senesinden beri geliyorum. Her geldiğimizde çadırda kalıyoruz. Çadırda kalmayı, bu ortamı seviyoruz. Kırkpınar’da özellikle tuttuğumuz birisi yok. Gözümüze hoş gelen güreşlerin hepsini seyrediyoruz. Bu sene de kemer yılı olduğu için bayağı da bir yoğunluk var. Kemeri Yusufcan Zeybek alır diye düşünüyorum” diye konuştu.
’15 YILDIR ARALIKSIZ GELİYORUM’
Balıkesir’den gelen Hacı İbrahim Filiz (72) de 15 yıldır Kırkpınar’a geldiğini ifade ederek, “Çadırda kalıyoruz çünkü burası cami bahçesi. Hem namaz kılmak için hem ihtiyaç gidermek için çok yakın. Zaten uzun yıllardır Kırkpınar’ı takip ediyorum, 15 yıldır aralıksız geliyorum güreşleri izlemek için. Ali Gürbüz, Orhan Okulu, bunlar güzel güreş yapan pehlivanlar, umarım bu yıl hak eden pehlivan alır” dedi.
‘ÇADIRDA KALDIKÇA KEYFİNİ ANLIYORSUNUZ’
Sakarya’dan gelen Tercan Kırık (55) ise şunları söyledi:
“2000 yılında güreşleri izlemeye başladık, 25 yıldır sürekli geliyoruz. İlk geldiğimiz zaman arabanın içinde falan yattık ama sonra çok rahatsız etti bizi. Çadır kurmaya devam ettik. Buraya gelen güreşseverler aslında çok varlıklı değil. Galiba biraz daha orta kesim. Otel ücretleri de çok pahalı. Orada konaklamak uzak yerlerden gelen insanlar için problem oluyor, çadırı tercih ediyorlar. Bir gelenek haline de döndü herhalde. Tabii bu süreç zarfında iki defa da yağmura yakalandık. Çadırlarımız, yataklarımız falan hep ıslandı. Böyle zamanlar da geçirdik. Çadırda kaldıkça keyfini anlıyorsunuz. Gece güzel ama günün ilk güneşi vurduktan sonra çadırdan da çıkmak zorundasınız. Çok fazla da duramıyorsunuz orada.”
Samsung Z Flip 7, markanın şimdiye kadar geliştirdiği en olgun kapaklı katlanabilir modeli olarak öne çıkar. Önceki versiyonlara kıyasla hem tasarım hem de performans açısından önemli ama ince dokunuşlarla geliştirilir. Samsung, kullanıcı deneyimini her detayda iyileştirmeyi hedefleyerek Z Flip 7’yi tasarlar.
Tasarım tarafında kompaktlık ve şıklık dengelenir. Cihaz, hem taşınabilirliği artıran hem de modern görünümü koruyan bir yapıya sahip olur. Menteşe yapısında yapılan yeniliklerle cihazın açılıp kapanma hissi daha pürüzsüz ve dayanıklı hâle gelir. Kullanıcılar, telefonlarını güvenle kullanırken aynı zamanda estetikten de ödün vermez.
Z Flip 7, performans alanında da güçlü donanımı ve optimize edilmiş yazılımı sayesinde yüksek verimlilik sağlar. Bu sayede günlük kullanımda hız ve akıcılık ön planda tutulur. Samsung, performans ve pil verimliliği arasında dengeli bir yapı kurar.
Z Flip 7 Tasarımı ve Malzeme Kalitesi
Samsung Z Flip 7, kompakt form faktörü ve kapaklı tasarımda önemli gelişmeler sunar. Katlandığında oldukça küçük bir yapıya kavuşur ve bu sayede taşınabilirliği artar. Kullanıcılar, cebinde veya çantasında cihazı kolayca taşıyabilir. Cihaz, açıldığında geniş ve kullanışlı bir ekran deneyimi sağlar.
Menteşe yapısında yapılan iyileştirmeler, cihazın açılıp kapanma hissini daha sağlam ve pürüzsüz kılar. Dayanıklılığı artırır ve uzun ömürlü kullanım imkânı sunar. Böylece kullanıcılar, telefonlarını günlük hayatlarında güvenle kullanabilir.
Dış yüzeyde yeni renk seçenekleri ve malzeme kalitesi dikkat çeker. Samsung, bu cihazda Victus 3 cam kullanarak dayanıklılığı artırır. Alüminyum çerçeve ise cihazın hem hafif hem sağlam olmasını sağlar. Renk seçenekleri, kullanıcılara kişisel tarzlarını yansıtma imkânı verir.
Ekran Teknolojisi: İki Ekran, İki Deneyim
Samsung Galaxy Z Flip 7, kullanıcılarına iki farklı ekran deneyimi sunar. İç kısımda 6.7 inç büyüklüğünde AMOLED ana ekran bulunur. Bu ekran, 120 Hz yenileme hızı ve HDR10+ desteğiyle son derece canlı ve akıcı görüntüler sağlar. Kullanıcılar, multimedya içeriklerini ve uygulamaları bu geniş ekranda rahatça kullanır.
Cihazın dış kısmında ise 3.9 inç boyutunda bir ekran yer alır. Bu küçük dış ekran, bildirim yönetimi ve widget desteği gibi işlevlerle kullanıcıların hızlıca bilgilere ulaşmasını sağlar. Telefonun tamamını açmaya gerek kalmadan temel işlemler dış ekrandan kolayca yapılır.
Geliştirilen parlaklık seviyesi sayesinde dış ekran, güneş ışığı altında dahi net ve okunabilir olur. Bu özellik, dış mekan kullanımını kolaylaştırır ve kullanıcıların ekranı her koşulda rahatlıkla görmesini sağlar. Samsung, iki ekran arasında kesintisiz ve kullanıcı dostu bir deneyim oluşturur.
Donanım Özellikleri ve Performans
Samsung Galaxy Z Flip 7 özellikleri sayesinde dikkat çeker. 2025 model olarak güçlü ve verimli donanım özellikleriyle donatılır. Cihazda Snapdragon 8 Gen 3 for Galaxy işlemcisi bulunur. Kullanıcılar, oyun oynarken veya çoklu görev yaparken cihazın hızlı ve stabil çalıştığını deneyimler.
8 GB RAM, aynı anda birçok uygulamanın sorunsuz şekilde çalışmasını sağlar. Cihaz, bu sayede donma veya yavaşlama olmadan kullanıcıların beklentilerini karşılar. Depolama seçenekleri ise 256 GB ve 512 GB olarak sunulur. Geniş depolama alanı kullanıcılara rahatlık sunar.
Samsung, termal yönetim alanında geliştirmeler yapar. Bu sayede cihaz uzun süre yüksek performansla kullanıldığında bile aşırı ısınmaz ve stabil kalır. Batarya verimliliği artırılarak gün boyu kesintisiz kullanım sağlanır.
Samsung Z Flip 7 Kamera Özellikleri
Samsung Galaxy Z Flip 7, gelişmiş kamera sistemiyle kullanıcıların fotoğraf ve video deneyimini geliştirir. Cihazın öne çıkan kamera özellikleri şu şekildedir:
12 MP Ana Kamera: Net ve detaylı fotoğraflar çeker. Farklı ışık koşullarında bile yüksek kalite sunar.
12 MP Ultra Geniş Açı: Geniş manzara ve grup fotoğrafları için ideal olur. Kullanıcılar daha geniş alanları kolayca yakalar.
Dış Ekranla Selfie Desteği: Kullanıcılar, dış ekranı kullanarak yüksek kaliteli selfie çekimler yapar. Bu özellik, pratik ve hızlı kullanım sağlar.
Video Stabilizasyonu: Çekilen videolarda titreme ve bulanıklık minimize edilir. Hareket halindeyken bile kaliteli kayıt yapılır.
Gece Modu İyileştirmeleri: Düşük ışıkta çekimler daha parlak ve net olur. Kullanıcılar, karanlık ortamlarda da başarılı fotoğraflar yakalar.
Yapay Zeka Destekli Kamera Yazılımı: Sahne tanıma ve otomatik ayar optimizasyonları sayesinde fotoğraflar daha profesyonel görünür.
Samsung Z Flip 7’nin kamera özellikleri, günlük kullanımdan profesyonel çekimlere kadar geniş bir yelpazede kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılar. Hem fotoğraf hem video çekimlerinde yüksek performans sunar.
Yazılım ve Öne Çıkan Akıllı Özellikler
Samsung Galaxy Z Flip 7, One UI 8.0 arayüzü ve Android 16 işletim sistemiyle gelir. Bu kombinasyon, kullanıcıya akıcı ve modern bir deneyim sunar. Arayüz, kişiselleştirme seçenekleri ve kolay erişim imkânlarıyla günlük kullanımı kolaylaştırır.
Galaxy AI destekli canlı çeviri özelliği, farklı dillerde anlık iletişim sağlar. Kullanıcılar, metinleri ve konuşmaları hızlıca çevirebilir. Öneri sistemleri ise kullanıcının alışkanlıklarını öğrenir ve kişiye özel içerik önerir.
Çoklu pencere deneyimi, aynı anda birden fazla uygulamayı kullanmayı mümkün kılar. Kullanıcılar, üretkenliği artırırken uygulamalar arasında hızlı geçiş yapar. Uygulama optimizasyonları, performans ve pil verimliliğini destekler.
Z Flip 7 Günlük Kullanımda Ne Vadediyor?
Samsung Galaxy Z Flip 7, kompaktlık ve işlevselliği dengeler. Küçük boyutları sayesinde kullanıcıların cebinde veya çantasında yer kaplamadan rahatlıkla taşınabilir. Katlanabilir yapısıyla büyük ekran deneyimini tek elde sunar.
Cihaz, üst düzey donanımı sade ve şık bir formda sunar. Bu sayede kullanıcılar, yüksek performansı ve kaliteli ekranı kullanırken ağır ve hantal cihazlardan uzak kalır. Flip 7, günlük görevleri hızlı ve akıcı şekilde yönetir.
Cihaz, özellikle stil sahibi ve teknoloji meraklıları için ideal bir tercihtir. Kullanıcılar, telefonlarını sadece iletişim aracı olarak değil aynı zamanda kişisel tarzlarını tamamlayan bir aksesuar olarak görür. Bu yaklaşım, Flip 7’nin kullanıcı kitlesini genişletir.
Edirne’de bu yıl 664’üncüsü düzenlenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde, geleneksel ‘ağa karşılama’ töreni gerçekleştirildi.
Sarayiçi Er Meydanı’nda, bugün saat 14.00’da, minik boyda pehlivanların çayıra çıkmasıyla başlayacak 664’üncü Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde, gelenek haline gelen ‘ağa karşılama’ yapıldı. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki tarihi Selimiye Camisi meydanı önünde kurulan stantta, 664’üncü Kırkpınar Ağası Ufuk Özünlü’yü, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın ve Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu (TGGF) Başkanı İbrahim Türkiş karşıladı. Heyete, Kırkpınar’ın 4 altın kemerli ağası Seyfettin Selim de eşlik etti.
Kırkpınar’ın başcazgırı Emin Ger’in anons ettiği Başkan Akın, Türkiş ile birlikte Kırkpınar Ağası Özünlü’yü kurulan stantta selamlayıp altın kemeri taktı, çiçek verdi.
‘BU SENE TÜM MİSAFİRLERİMİZ FARKI HİSSEDECEKLER’
Belediye Başkanı Gencan Akın, ağa karşılamanın Kırkpınar’ın en güzel seremonilerinden olduğunu belirterek, “Kırkpınar’ın en güzel seremonilerinden, en güzel geleneklerinden bir tanesi ağa karşılama. Bizler için de çok kıymetli. Her zaman söylüyoruz; ağalık sadece para vermeyle olmuyor. Gönülden yapılıyor, şehre hizmetle oluyor, güreşlere sevdayla oluyor. Altın kemeri büyük bir gururla taktığım Ufuk ağamıza destekleri için çok teşekkür ediyorum. İş birliği içerisinde birlikte çalıştık. Bu dostluk, bu birleşme, bu birlikte mücadele etme çok kıymetliydi. Sağ olsun, var olsun. Ben inanıyorum ki şehrimize daha birçok hizmetler sunacak kendisi. Gerçekten biz iki seneden beri gerek federasyonumuzla, gerekse Edirne’deki tüm kurum, kuruluşlarla, valimizle iş birliği yaparak organizasyonumuzu, geleneksel ata sporumuzu, hem Türkiye’de, hem dünyada tanıtmak için büyük bir mücadele veriyoruz. Bu sene inanıyorum ki tüm misafirlerimiz, tüm Edirneli hemşerilerim, tüm yürekli güreşçilerimiz bu farkı hissedecekler” dedi.
‘AĞALIK ÇOK DEĞERLİ BİR YAPI’
TGGF Başkanı İbrahim Türkiş de, Kırkpınar ağası Özünlü’yü karşılamaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Ne mutlu ki bize bir Kırkpınar ağası karşılamasını daha sağlıkla, sıhhatle hep birlikte yapma fırsatını bulduğumuz için. Bu benim üçüncü yılım. İlk yılımızda çok heyecanlıydık. Seyfettin ağam gibi dev bir ağa karşımızdaydı, onu karşıladık. Tabii bir sene sonra yine onunla devam ettik. O giderken açıkçası çok endişeliydim. Hiç gitmesini istemiyorduk. O bana dedi ki; ‘Başkanım merak etme. Tam bu işi layıkıyla yapacak birini bulmadan bırakmam’ dedi. Hakikaten ne kadar öngörü sahibiymiş ki çok değerli bir kardeşimize, Ufuk bey kardeşime el verdi, yol verdi. Ne kadar da güzel yapmış, genç bir arkadaşımıza bu yolu verdi. Ağalık kurumu, Kırkpınar Güreşleri’yle var olmuş ve bütün Türkiye’ye varlığını hissettirmiş bir yapı. Öyle bir yapı ki bu ağalığın değeri sadece Edirne’yle sınırlı kalmamış bütün Anadolu’ya, tüm Türkiye’ye, hatta oradan da Türklüğün var olduğu, bütün yağlı güreşlerin yapıldığı ülkelere yayılmış” diye konuştu.
‘KIRKPINAR KAŞIKÇI ELMASINDAN DAHA KIYMETLİDİR’
664’üncü Kırkpınar Ağası Ufuk Özünlü, Kırkpınar gibi kadim bir geleneğin parçası olmaktan onur ve gurur duyduğunu söyleyerek, “Edirne gerçekten benim en sevdiğim şehir, ailemi kurduğum şehir, kendimi bulduğum şehir. Allah’a sonsuz şükrediyorum ki tekrar yolumu Edirne’yle kesiştirdi. Türkiye’deki bir sürü il için ‘Paris’ benzetmesi yapılır. Edirne Paris’ten bile güzel. Edirne’yi çok seviyorum. Öncelikle onu söylemek istedim. Bu onurlu göreve geldiğim günden beri hep bahsettik; paydaş analizi yaptık, herkesi dinledik, buraya nasıl katkı veririz diye baktık. Sonrasında ahilik geleneğini canlandırmaya çalışarak bugünlere kadar geldik. Kırkpınar kaşıkçı elmasından daha kıymetlidir. Kırkpınar kardeşlikten daha ötedir. Bugün burada bir sürü farklı görüşten insan hepsi bu kardeşlik hukukuyla buraya geldi. Bunun için ben de çok mutluyum. Kırkpınar’a yakışan da budur. Kardeşlik hukuku içerisinde bir Kırkpınar geçmesini diliyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından heyet, kent merkezindeki Atatürk Anıtı’na geçti. Burada korteje Edirne Valisi Yunus Sezer de katıldı. Saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı’nın okunduğu törende heyet, anıta çelenk koydu.
Söz ve müziği Beyazıt Sansı’ya ait Kırkpınar Marşı’nın okunduğu törenin ardından kortej, Pehlivanlar Mezarlığı’nı ziyaret etti.
Vali Sezer, Belediye Başkanı Akın, Federasyon Başkanı Türkiş ve Kırkpınar Ağası Özünlü, burada Kırkpınar efsanesi Adalı Halil ve Kara Emin pehlivanların mezarına karanfil bıraktı. Tören, duaların ardından sona erdi.
Edirne Belediyesi organizasyonuyla düzenlenen 664. Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali’nin dördüncü gününde ünlü sanatçı Aydilge, Sarayiçi’nde sahne aldı. Eğlenceli şarkıları ve enerjik performansıyla Edirnelilere unutulmaz bir gece yaşatan Aydilge, sürpriz bir kutlamayla doğum gününü de Edirnelilerle birlikte kutladı. Kutlamanın kendisini çok mutlu ettiğini belirten Aydilge, Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın’a duyduğu hayranlıktan bahsederek teşekkürlerini iletti.
664. Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali kapsamında sevilen sanatçı Aydilge, Sarayiçi Konser Alanı’nda Edirneliler ve misafirlerle buluştu.
Etkinliğe Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın’da katıldı. Konserin başlamasının ardından sahneye doğum günü pastasıyla çıkan Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, Aydilge’ye iyi dileklerini iletti.
Başkan Gencan Akın konuşmasında Aydilge’nin sanatçı kimliğinin yanı sıra toplumsal duyarlılığına ve kadın hakları konusundaki duruşuna dikkat çekerek “Sevgili Aydilge bu gece bizimle doğum gününü de paylaştı. Doğum günün kutlu olsun, sevdiklerinle birlikte nice mutlu yıllara. Aydilge’nin bu gece bizimle olması çok önemli, ben Aydilge’ye çok teşekkür ederim. Bir sanatçı olarak toplumsal her konuya duyarlı, tam bir kadın hakları savunucusu, güçlü bir kadın, Edirne’de de güçlü kalbiyle yanımızda, iyi ki varsın. Bu gece çok güzel bir gece olacak muhteşem bir kalabalık var. Şehir dışından, yurt dışından gelen misafirlerimiz de hoş gelmişler, bol bol eğlenelim, çok mutlu olalım.” Dedi.
Aydilge ise sahneden yaptığı konuşmada Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın’a duyduğu hayranlığı dile getirdi. Siyasette kadınların gücüne ve zarafetine vurgu yapan sanatçı, “Ben Filiz başkanıma hayranım, çok uzun zamandır takip ediyorum onu. O bana diyor ki, müzik camiasında kadın haklarına sahip çıkıyorsun, anlatmaya çalışıyorsun. Ama Filiz başkanım, ben sizlere hayranlık duyuyorum. Çünkü özellikle siyaset ortamında kadın gücünün ne kadar değerli olduğunun; kadının inceliğinin, zarafetinin ne kadar değerli olduğunun farkındayım ve bu kadar zarif, güzel bir başkanınız olduğu için gerçekten çok şanslısınız. Ve bende doğum günümü sizin gibi bu güzel insanlarla kutladığım için o kadar şanslı hissediyorum ki kendimi, iyi ki varsınız” dedi.
Sahne performansı boyunca dinleyicileri coşturan Aydilge’ye özellikle gençler yoğun ilgi gösterdi. Elektro gitarıyla sahnede dikkat çeken sanatçı, çocukluk yıllarına dair bir anısını da paylaşarak kadınların her alanda başarabileceğinin altını çizdi.
Günümüz dünyasında, ekonomik büyüme ulusların ve toplumların refah seviyelerini belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu büyümeyi sağlamak için uygulanan büyüme politikaları, ülkelerin ekonomik kalkınma süreçlerine doğrudan etki etmektedir. Ancak bu politikaların etkinliğini sağlamak ve sürdürülebilir hale getirmek için pek çok dinamik göz önünde bulundurulmalıdır.
Ekonomik büyümenin temellerini sağlamlaştırmak için dikkat edilmesi gereken en önemli faktörlerden biri finans sistemleridir. Modern ekonomilerde finansal sistemlerin etkinliği, sermaye akışını hızlandırarak yatırım ve büyüme olanaklarını genişletir. Yatırımcılar için getiri beklentileri, risk yönetimi ve likidite gibi unsurlar finansal kararların temel taşlarını oluşturur. Özellikle borsa, döviz ve kripto para piyasaları gibi dinamik yapılar, yatırımcıların ilgi gösterdiği finansal araçlar arasında öne çıkmaktadır.
Bir ülkenin ekonomik istikrarını sağlamada maliye politikası ve para politikası kritik öneme sahiptir. Bu politikalar, ekonomik dalgalanmaları minimize etmek, enflasyon ve deflasyon gibi olumsuz etkileri kontrol altına almak için kullanılır. Merkez bankası tarafından yürütülen para politikaları, faiz oranları, devalüasyon ve revalüasyon gibi araçlarla piyasaların dengeye oturmasını hedefler. Diğer yandan maliye politikaları, devletin bütçe açığı ve kamu harcamaları gibi kalemlerinde esneklik sağlayarak ekonomik aktivitelerin canlanmasına yardımcı olur.
Uluslararası ticaret ve döviz kurları, ekonomik büyümeyi doğrudan etkileyen diğer faktörler arasında yer alır. Döviz kurlarında meydana gelen dalgalanmalar, ülkelerin ihracat ve ithalat dengelerini bozabilir. Bu nedenle güçlü bir döviz politikası geliştirilmesi, uluslararası ticaretin sürdürülebilirliğini artırır. Bu bağlamda, döviz piyasasındaki dalgalanmalar forex ve parite gibi kavramların önemini artırmaktadır. Özellikle kaldıraç sistemi, yatırımcılara daha yüksek kazanç imkanları sunarken aynı zamanda risk faktörünü de beraberinde getirmektedir.
Borsa, yatırımcılar için vazgeçilmez bir platform olarak bilinir. Burada alım-satım işlemleri gerçekleştirilirken, hisse senedi ve endeks gibi araçlar ekonomik anlamda ciddi getiriler sağlayabilir. Halka arz ve temettü gibi kavramlar, yatırımcıların dikkatle takip ettiği olaylar arasında yer alır. Gezginlerin farklı bölgelerdeki kültürel ve tarihi değerleri keşfetmesi, borsa ve yatırım araçları gibi ekonomik süreçlerin parçaları olarak kabul edilebilir. Yatırımcılar, portföy yönetimi konusunda uzmanlaşmış aracı kurumlar sayesinde daha bilinçli kararlar alabilirler. Bu sayede piyasa değeri artar ve ekonomik büyüme hız kazanır.
Yatırım stratejileri geliştirirken teknik analiz ve temel analiz yöntemleri yatırımcılar için oldukça önemlidir. Bu analizler, piyasa trendlerini ve formasyonlarını belirlemeyi amaçlar. Özellikle göstergeler ve indikatörler kullanılarak gerçekleştirilen analizler, yatırımcıların daha bilinçli kararlar almasını sağlar. Yatırımlarını artırmak isteyenler için lot, spread, pip ve swap gibi kavramlar da önemlidir. Bu tür bilgilerin yanı sıra scalping ve marjin gibi yatırım stratejileri, yatırımcıların risk yönetimini daha etkin bir şekilde gerçekleştirmesine yardımcı olur.
Altın, gümüş ve petrol gibi emtialar, yatırımcıların en çok ilgi gösterdiği varlıklar arasında bulunur. Bu tür emtialar, ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenli liman olarak kabul edilir ve yatırımcılarına koruma sağlar. Özellikle altın, geleneksel anlamda en çok talep gören emtia olarak bilinir ve finansal piyasalarda önemli bir yere sahiptir.
Ekonomik kalkınmayı desteklemek adına geliştirilen büyüme politikaları, ülkelerin yatırımcı çekme kapasitesini artırmak için etkili birer araçtır. Finansal piyasalarda etkin bir şekilde yer almak isteyen birey ve kurumlar için strateji geliştirmek, doğru yatırım araçlarını seçmek ve analizlerle desteklemek büyük önem taşır. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ekonomik büyümenin sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasıdır.
Günümüzde finans dünyasında yatırım yapmak isteyen birçok kişi, geleneksel yatırım araçlarına ek olarak kripto para birimlerini de dikkate alıyor. Bunun nedeni, kripto paraların sunduğu yüksek getiri potansiyelidir. Ancak yüksek getiri ile birlikte gelen yüksek risk faktörünü de göz ardı etmemek gerekiyor. Kripto para ile portföy çeşitlendirmek, riskin dağıtılması ve getirinin maksimize edilmesi açısından stratejik bir yaklaşımdır. Bu makalede kripto paraların portföy çeşitlendirmedeki rolünü ve nasıl etkili bir şekilde kullanılabileceğini inceleyeceğiz.
Kripto paralar, geleneksel yatırım araçlarından farklı olarak dijital ve merkezi olmayan bir yapıya sahiptir. Bu durum, onları geleneksel ekonomilerin etkilerinden nispeten bağımsız kılmaktadır. Örneğin, döviz piyasaları gibi kripto para piyasaları da likidite özelliğine sahiptir, ancak kripto paralar çok daha yüksek volatiliteye sahiptir. Bu volatilite, yatırımcıların hem risklerini hem de potansiyel getirilerini artırır. Kripto paraların likidite seviyesi, bir yatırımcı için önemli bir faktördür; hızlı alım-satım işlemlerine olanak tanır ve piyasa hareketlerinden hızlı şekilde faydalanmayı sağlar.
Kripto paralar, geleneksel ekonomik etmenlerden de etkilenir. Örneğin, enflasyon ve deflasyon gibi ekonomik durumlar kripto para değerlerinde dalgalanmalara yol açabilir. Ayrıca, ülkelerin uyguladığı maliye politikası ve para politikası da dolaylı yollardan kripto para piyasalarını etkiler. Merkez bankalarının faiz kararları, döviz kurlarında dalgalanmalara neden olabilir ve bu da kripto paralara olan ilgiyi artırabilir. Ekonomik belirsizlik dönemlerinde yatırımcılar, geleneksel para birimlerinden uzaklaşarak alternatif yatırım araçları ararlar ve bu noktada kripto paralar cazip hale gelir.
Yatırım portföyünüzü çeşitlendirerek riskinizi azaltabilir ve getiri potansiyelinizi artırabilirsiniz. Kripto paralar, yüksek getiri potansiyelleri sayesinde yatırım portföylerinde değerli bir yer tutar. Ancak tamamen kripto paralara yönelik bir yatırım yapmak yerine, diğer yatırım araçlarıyla birlikte dengeli bir portföy oluşturulması önerilir. Kripto paraların yanı sıra hisse senedi, tahvil, altın gibi geleneksel yatırım araçları da portföyde yer almalıdır. Böylece, kripto paralardaki dalgalanmalar, diğer yatırım araçları ile dengelenebilir.
Kripto para yatırımlarında dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan biri risk yönetimidir. Yüksek volatilite, yatırımcı psikolojisi üzerinde baskı yaratabilir, bu yüzden risk yönetimi stratejileri geliştirilmelidir. Teknik analiz ve temel analiz yöntemleri kullanılarak, piyasa hareketleri daha iyi tahmin edilebilir ve bu da yatırım kararlarını olumlu yönde etkileyebilir. Ayrıca, yatırım yapmadan önce detaylı analiz ve strateji belirlenmelidir.
Sonuç olarak, kripto paralarla portföy çeşitlendirmesi yaparken dikkatli olunmalı, piyasa koşulları ve ekonomik etmenler iyi değerlendirilmeli, risk yönetimi stratejileri geliştirilmelidir. Kripto paralar, doğru bir strateji ile portföyde yer aldığında, yüksek getiri potansiyelini en iyi şekilde değerlendirme imkanı sunar.
LED ekran teknolojileri, son yıllarda yaşanan hızlı gelişmelerle birlikte iş dünyasının vazgeçilmez unsurları haline gelmiştir. Geleneksel reklam panolarından günümüzün akıllı LED ekranlarına kadar uzanan bu teknolojik evrim, markaların müşterileriyle iletişim kurma biçimlerini kökten değiştirmiştir. Modern LED ekranlar, yüksek parlaklık değerleri, geniş renk gamutu ve üstün görüntü kalitesi ile dikkat çekmektedir.
Açık hava LED ekran sistemleri, zorlu çevre koşullarına dayanıklılığı ile öne çıkmaktadır. IP65 ve üzeri koruma sınıfları sayesinde, yağmur, kar, toz ve nem gibi çevresel faktörlere karşı yüksek direnç gösterir. Yüksek parlaklık değerleri (5000-10000 nits) ile doğrudan güneş ışığı altında bile mükemmel görüntü kalitesi sunar. Bu özellikler sayesinde, stadyumlar, alışveriş merkezleri, havaalanları ve şehir meydanları gibi açık alanlarda etkin bir şekilde kullanılabilir.
İç mekan LED ekran uygulamaları ise daha narin piksel aralıkları ile karakterize edilir. P1.2, P1.5, P2.5 gibi küçük piksel aralıkları sayesinde yakın mesafeden izlendiğinde bile kristal netliğinde görüntüler elde edilir. Bu teknoloji, özellikle kontrol odaları, toplantı salonları, televizyon stüdyoları ve lüks perakende mağazalarında tercih edilmektedir.
Esnek LED ekran teknolojisi, yaratıcı uygulamalara olanak tanıyan yenilikçi bir çözümdür. Kavisli yüzeylere uygulanabilen bu ekranlar, mimari entegrasyonu mümkün kılar ve geleneksel düz ekranların sınırlarını aşar. Şeffaf LED ekranlar ise arkalarındaki nesnelerin görünmesine izin vererek, vitrin ve cam cephe uygulamalarında devrim yaratmıştır. Bu teknoloji, mağaza vitrinlerinde ürün sergileme ile dijital reklam gösterimini aynı anda mümkün kılmaktadır.
Enerji verimliliği konusunda da önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Modern LED teknolojileri, geleneksel ekranlara göre yüzde elli oranında enerji tasarrufu sağlamaktadır. Akıllı şehir uygulamalarında kullanılan LED ekranlar, çevresel sensörlerle entegre edilerek enerji tüketimini optimize etmektedir. Ayrıca, LED ekranların uzun ömürlü olması ve düşük bakım gereksinimleri, toplam sahip olma maliyetini önemli ölçüde azaltmaktadır. Geleceğe yönelik tahminler, LED ekran teknolojisinin daha da gelişerek, daha yüksek çözünürlük, daha düşük enerji tüketimi ve daha esnek uygulama imkanları sunacağını göstermektedir.