Kategori arşivi: Ekonomi

İpsala Belediyesi’nden kiralık taşınmazlar

İpsala Belediyesi’nce ilçenin değişik noktalarındaki 55 taşınmaz 30 Haziran 2025 Pazartesi günü ihale ile kiraya verilecek.
Kiraya verilecek taşınmazlar arasında 1 adet depo, 2 adet ağıl 2, 43 adet dükkan, 1 adet arsa, 1 adet kafeterya, 1 adet taksi durağı, 1 adet otobüs durağı, 1 adet tuvalet ve 4 iş yeri bulunuyor.
İhale, İpsala Belediye Başkanlığının, Saraçilyas Mahallesi, Cumhuriyet Meydanı No:5 adresinde bulunan Belediye Meclis Toplantı Salonunda, Belediye Encümeni (ihale komisyonu) huzurunda saat: 10:00 da başlayacak.

Süt üreticilerinden ‘tehlike’ sinyali!


Olgay GÜLER
Edirne Merkez ilçe ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği (SÜTÜB) Başkanı Mustafa Suiçmez, en son Ocak ayında çiğ süt fiyatına verilen 17.15 lira alım fiyatından bu yana artan girdi maliyetlerine dikkat çekerek Ulusal Süt Konseyi’ne zam çağrısında bulundu.
Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt alım tavsiye fiyatını Ocak ayında 17.15 lira açıklamasından bu yana, üreticinin girdi maliyetlerinde yaşanan artış ciddi boyuta ulaştı. En son Nisan ayında toplanan konsey ‘maliyetlerde artış yok’ gerekçesiyle fiyat güncellemesi yapmadı. Üretici, yem, enerji, işçilik gibi artan girdi maliyetleri altında ezilmeye devam ederken Edirne Merkez ilçe ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği (SÜTÜB) Başkanı Mustafa Suiçmez, konseye çağrıda bulunup, fiyatın bir an önce revize edilmesi gerektiğini söyledi.
‘ARTIŞLAR ORTADAYKEN, KONSEY HALEN NEDEN TOPLANMIYOR’
Suiçmez, Ocak ayı ile Haziran ayı arasında artan girdi maliyetlerini tek tek açıklayarak, “Bir çuval yemin ocak ayında peşin fiyatı 576 lira, 6 ay vadeli fiyatı 714 liraydı. Şu anda peşin fiyatı 650 olmuş. Aradaki fark sadece yemde peşin fiyatına 74 lira, veresiye olan da 132 lira fark var Ocak ile Haziran arasında. Burada yemdeki artış yüzde 19,35. Bizim tabii biliyorsunuz 3-4 tane ilçe de bize süt toplama merkezlerimiz var, çiftlikler var. Bunları takip ediyoruz. Mesela enerji maliyetlerinde ocak ayından haziran ayına en düşük artış yüzde 20.70, en yüksek artış da yüzde 45. İşçilik ocak ayında verdiğimiz maaşlarla şu anda verdiğimiz maaşlar arasında yüzde 25 ile 30 arasında artış var. En can alıcı noktalardan bir tanesi silaj, süt hayvancılığında silaj olmazsa olmaz. Ocak ayında 3500 liraymış bir ton silaj. İki gün önce bu rakamları aldım ben 4750 lira. Bunun arasındaki makas yüzdelik olarak artışı yüzde 35,70. Şimdi bizim Ulusal Süt Konseyi hala ‘Toplanalım mı? Toplanmayalım mı?’ diye bekliyorlar. Siz ne zaman toplanacaksınız? Yani eğer bunlar ortadayken toplanmıyorsa, ne zaman toplanacaksın sen?” dedi.
‘FİYATIN EN AZ 20-21 LİRA BANDINDA OLMASI LAZIM’
1 Ocak’tan bugüne süt üretiminde de düşüş yaşandığının altını çizen Suiçmez, “1 Ocakla Haziran arasındaki süt üretimi büyükbaş hayvan için konuşuyorum, yüzde 12.25 düşmüş üretim. Özellikle son 25 günde yüzde 12.25 düşmüş. Bunun nedeni biraz şöyle; ineklerden kesime giden çok oldu. Biz başka yıllarda bu sıcaklarda yüzde 10 gibi bir düşüş görüyorduk. Şu anda bakın en düşük yüzdelik artışın farkını verse, yani yüzde 19.35 verse, 20-21 liralarda üreticinin eline geçecek paranın olması lazım. En az 20 lira, 21 lira üreticinin cebine girecek pozisyonda olması lazım fiyatın şu an. Biz bunu üreticiler adına istiyoruz” diye konuştu.
‘İŞLER ÇOK TEHLİKELİ BOYUTA GİDİYOR’
Market raflarında satılan süt fiyatlarının arttığına da dikkat çeken Suiçmez, “Şu anda bir litre pastorize süt markette 63.80 ile 69.95 arasında. Biz bunu 17.15’e veriyoruz ki 14 liraya süt dolu piyasada. UHT dediğimiz ışıl işlem görmüş, uzun dayanıklı süt 48.50 – 49.95 bandında. Bunu bu tüketici içiyor orada. Peki ocak ayında bunlar böyle miydi? Peki ocak ayından bugüne kadar bize bir şey verilmedi ama bunlar arttı. Bu para ne oldu? Bu para kime gidiyor? Ey ulusal süt konseyi. Haziran ayında toplanması gerekiyordu, haziran ayını götürdüler. Temmuz ayında mutlaka 1 Temmuz’dan itibaren bu fiyat revize edilmeli. Yani en düşük para da 20-21 lira üreticinin net alabileceği paradan bahsediyorum ben burada, olmak zorunda. Yoksa işler çok tehlikeli boyutta gidiyor” şeklinde konuştu.
BÜYÜKBAŞ HAYVAN SAYISINDA YÜZDE 8.37 DÜŞÜŞ
Edirne’de 2021 yılından 2024 yılına kadar büyükbaş hayvan sayısında da azalma yaşandığına dikkat çeken Suiçmez, “2021 yılından 2024 yılına kadar hayvan sayıları var. Bunlar resmi kaynaklardan. 2021 yılında Edirne’de 162.201 tane büyükbaş hayvan varmış. 2022’ye geldiğimizde 156.223’e düşmüş. Buradaki düşüş yüzde 3.68 oranında. 2022’den sonra düşüş hızlanmış. Şu anda 2024 yılında 143 bine düşmüş. Buradaki düşüş yüzde 8,37. Çok büyük rakam bunlar. Neden? Büyükbaşı çabuk üretemezsin. Bir dişi buzağı sana iki buçuk yıl sonra üretime katılır. Onun için bu yüzde 8.37 düşme çok önemli bir rakam. 2025’te bu rakamlar daha da aşağı düşebilir. Henüz 2025 verileri yok bizim elimizde. Şimdi burada biz konseye, sanayicilere seslenmek istiyoruz; bu konseyde kim yetkiliyse acilen, hiç vakit kaybetmeden toplanın ve insanların umudunu kırmayın” ifadelerini kullandı.

‘Çiftçilerimiz desteklenmelidir’


Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı (TZOB) Şemsi Bayraktar, kuraklık ve don olayına dikkat çektiği açıklamasında doğal afetlerin 2025 yılında tarım sektörüne ciddi boyutlarda zarar verdiğini duyurdu.
Bayraktar yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay’da, Mart ayında Manisa başta olmak üzere tüm Ege Bölgesi’ni etkileyen zirai don hadiseleri tarımsal üretime zarar vermiştir. Ardından mayıs ayında birçok ilimizde meydana gelen dolu yağışı ve nisan ayında 65 ilimizi etkileyen ülke çapında zirai don olayıyla karşı karşıya kalınmıştır.
Tüm bunların üstüne, hasadın başlamasıyla çiftçilerimiz bir de kuraklık afetinin sonuçlarıyla yüzleşmişlerdir. Ülkemizde kış yağışları mevsim normallerinin %32, geçen yılki kış yağışlarının ise %27 altında meydana gelmiştir. Yağış azlığının yanı sıra kış aylarında sıcaklıklar da mevsim normallerinin üzerinde gerçekleş-miştir. 2025 yılı ocak ayı son 55 yılın en sıcak 3. ocak ayı olmuştur. Kış aylarının kurak ve sıcak geçmesi sebebiyle ilkbahar yağışlarının kritik hale geldiğini, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere ülkenin birçok bölgesinde kuraklık yaşanabileceğini daha önceki değerlendirmemde ifade etmiştim. Ne yazık ki ilkbahar yağışları da istenilen seviyede gerçekleşmemiş ve tahıllarda verim kayıpları meydana gelmiştir.
Nitekim Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık %80 oranında verim kayıpları görülmektedir. Özellikle Şanlıurfa’da kuru alanlarda arpa üreten çiftçiler maliyetini kurtarmayacağından tarlasına biçerdöver sokamamıştır.
Türkiye arpa üretiminin %11’inin karşılandığı Konya’da arpa hasadı başlamış ve normalde dekara en az 250-300 kg olması gereken verimin dekara 50 ila 150 kg arasında değiştiği görülmüştür. Konya’da da çiftçiler maliyetini kurtarmayacağı için tarlasına biçerdöver sokmamakta, bazı çiftçiler ise tarlalarında hayvanlarını otlatmaktadır. Konya’da hasadı haziran ayının sonunda başlayacak olan buğdayda da verim kayıpları olacağı aşikârdır.
Yalnızca Konya özelinde değil, İç Anadolu’nun genelinde tarımsal kuraklık söz konusudur. Çankırı, Aksaray, Karaman, Kırıkkale ve Kırşehir illerinde normalde dekara 300-350 kilogram olan arpa verimi 50-150 kilogramlara kadar düşmüştür. Buğday veriminde de aynı oranda düşüş görülmektedir. Maliyetini kurtarmayacağından birçok çiftçi tarlasına biçerdöver sokmamaktadır.
Kuru tarım alanlarında kuraklık nedeniyle yaşanan bu verim düşüklüğünün yanı sıra sulu tarım alanlarında da verim kayıpları olacaktır. Sulu tarım yapan çiftçiler sezonda 2-3 sulama yapıp gerisini yağmur takviyesine bırakmaktadırlar. Bu sezon yağmur takviyesinin gelmemesi az da olsa sulu alanlardaki verimi de etkileyecektir.
İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri Türkiye buğday üretiminin %55’ini, arpa üretiminin ise %61’inikarşılamaktadır. Böylesine önemli üretim bölgelerinde yaşanan verim kayıpları endişe vericidir. Yalnızca bu bölgelerde değil ülkemizin birçok bölgesinde çiftçilerimiz tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kalmışlardır. Kuraklık neticesinde verim düşmekte, bu da çiftçilerimizin gelirlerine yansımaktadır.”
“Rekolte beklentilerin altında kalacak çiftçilerimiz desteklenmelidir”
“Nisan ayında yaşanan zirai don afetinden zarar gören çiftçilerimizi kapsayan yardımın kuraklıktan zarar gören çiftçilerimize de yapılması gerekmektedir.
Türkiye’de buğday üretiminin % 62,1’i, arpa üretiminin ise yaklaşık %76,5’i kuru şartlarda yapılmaktadır. Yani buğday ve arpa üretimi, suluda üretimi olan diğer ürünlere göre iklim şartlarından daha fazla etkilenmektedir.Hasadın hızlanmasıyla birlikte buğday ve arpa rekoltesi beklentilerin altında kalacaktır..
Bu durum yüksek olan üretim maliyetini daha artırmaktadır. Üreticilerimiz de, üretimde yaptığı masrafların, verdiği emeğin ve döktüğü alın terinin karşılığını almak istemektedirler. 8859 sayılı tarımsal desteklere ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararının 2. Maddesinin 11. Fıkrasına göre, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın üretimde sürdürülebilirliği sağlamak ve gelir kayıplarını telafi edebilmek amacıyla hangi ürüne ne kadar fark ödemesi desteği verileceğine karar verme imkanı bulunmaktadır. Bu sene yaşanan doğal afetler nedeniyle üreticilerimizin gelir kaybı yaşamaması için özellikle hububatta fark ödemesi desteği verilmesi önemlidir.
Hububat üreticilerimiz için yapılacak yardım ve fark ödemesi ekim döneminden önce çiftçilerimizin ellerine geçmelidir ki mağduriyetleri giderilsin.”

Taksilere zam yolda!


Olgay GÜLER
Edirne’de, Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’nın geçtiğimiz günlerde belediyeye ilettiği zam talebinin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı.
Kentte en son 2024 yılının Haziran ayında indi-bindi ücret tarifesi 90 lira olarak güncellenen taksici esnafı, son dönemdeki artan akaryakıt, asgari ücret ve bakım masrafı gibi giderleri neden göstererek, zam taleplerini Edirne Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası aracılığıyla Edirne Belediyesi’ne iletti. Belediye, zam talebini Haziran ayı meclis toplantısında gündeme alarak konuyu Plan ve Bütçe Komisyonu’na iletti. Komisyonun görüş ve kararı sonucunda, kentteki taksi ücret tarifelerinin Temmuz ayı meclisinde görüşülerek güncellenmesi bekleniyor.


‘TALEBİMİZ YÜZDE 20 İLE 30 ARASINDA’
İstenen zam oranıyla ilgili açıklamalarda bulunan Edirne Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Ali Şahin, kentteki 45 durak başkanıyla toplantı yaptıklarını dile getirerek, “Yaklaşık 45 durak başkanıyla toplantı yaptım, kendilerinden de bu konuyla ilgili fikir aldık. Burada üç kalem var. Açılış var, kilometre var, bir de indi bindi var. Bu kalemlerde yüzde 20 ve yüzde 30 arasında zam talebimiz oldu. Bunun da sebebi yaklaşık bir yıldan beri taksici esnafımız zam almamıştı. Şunu da ben çok iddialı bir şekilde söylüyorum; Türkiye’nin en düşük tarifeli taşıyan Edirne esnafıdır. Bu konuyla ilgili bir belediye başkanımıza ve komisyona bir önerimiz oldu. Onların da bu konuyla ilgili olumlu bakacağını düşünüyoruz” dedi.
‘1 YILDAN BERİ ZAM ALMADIK’
Esnafın giderleriyle ilgili tüm verileri de belediyeye ilettiklerini kaydeden Şahin, “Meclisteki bütün siyasi parti ve meclis üyelerine de bu konuyla ilgili verilerimizi verdik. Temmuz ayında inşallah bu konuyla ilgili bir sonuç alacağımızı düşünüyoruz. İstenen fiyat da makul; yüzde 20 ile yüzde 30 arasında. Dediğim gibi 1 yıldan beri de taksici esnafı zam almadı” diye konuştu.

NTV Bakış Programı ETSO’da

Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO), 20 Haziran 2025 Cuma günü NTV’nin ekonomi programı “NTV Bakış”a ev sahipliği yapacak.
ETSO Konferans Salonu’nda saat 11.45’te gerçekleştirilecek programda, iş dünyasını doğrudan ilgilendiren alacak sigortası konusu tüm yönleriyle ele alınacak.
Program kapsamında; alacak sigortasının nasıl işlediği, hangi işletmelerin bu uygulamadan faydalanabileceği, başvuru süreçleri ve bu sigortanın reel sektöre katkıları ayrıntılı şekilde değerlendirilecek.
NTV Bakış Programı sunucusu Noyan Doğan’ın moderatörlüğündeki programda Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Sezai Irmak ve Türk Reasürans A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Ali Sertaç Canal konuk olarak yer alacak.
Edirne iş dünyasının güncel ekonomik uygulamalara dair bilgi edinmesi ve bu alandaki gelişmeleri yakından takip edebilmesi adına düzenlenen etkinliğin, tüm ETSO üyelerinin katılımına açık olduğu belirtildi.

Yeni kanola Borsa’da

2025 hasat sezonunun ilk ürünü olan yeni mahsul kanola, satışa sunulmak üzere Edirne Ticaret Borsası’na (ETB) getirildi.

Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, ETB Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, Borsa üyeleri ve üreticilerin katılımlarıyla gerçekleştirilen elektronik salon satışı neticesinde, Çömlekakpınar Köyü’nden Ömer Akar’a ait 1 ton kanola, Kurbanlar Tarım Ürünleri Ltd. Şti. tarafından 25,14-TL/Kg fiyat üzerinden satın alındı.

ETB Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, üretici Ömer Akar’ı kutlayarak günün anısına plaket ile 100 litre mazot hediye etti.

Edirne Ticaret Borsası Başkanlığı, konuya ilişkin paylaşımını, “Yeni hasat sezonunun tüm üyelerimize ve üreticilerimize hayırlı ve bereketli olmasını diliyoruz” ifadesiyle sonlandırdı..

Bireysel İhtiyaçlarınıza Yönelik Nakit Çözümleri

Beklenmedik masraflar gelir gider dengesini bozabiliyor ve bu durum uzun vadede toparlanması güç olan bir boyut kazanabiliyor. Plan dışı masraflarla karşılaşmanız durumunda acil nakit ihtiyacınızı çözmek için atabileceğiniz birkaç adım bulunuyor. Taşınmak, tadilat yaptırmak, beyaz eşya ya da teknolojik ürün satın almak, eğitim ve tatil masraflarını karşılamak gibi pek çok durumda tercih edilen bireysel ihtiyaç kredisi acil nakit ihtiyacında da tercih edilebilir. Herhangi bir nedene bağlı olarak nakit paraya gerek duyduğunuzda ekonomik dengenizi korumak için siz de tüketici kredisi kullanmayı seçebilirsiniz.

Bir diğer seçenek de kredi kartından nakit avans çekmektir. Bu yöntemin de kredi kartı kullanıcıları tarafından sıklıkla tercih edildiğini belirtmeliyiz. Çok sayıda kişi nakit ihtiyacını bu yöntemle karşılıyor ve geri ödemesini de bankaya taksitle yapma şansından faydalanabiliyor. Elbette her iki yöntemin de avantajları, geri ödeme planları farklıdır. Bu nedenle sizler için nakit ihtiyacını karşılayan bu yöntemleri mercek altına alacağız. Böylelikle hangi yöntemin size daha uygun olduğunu kolaylıkla belirleyebilirsiniz.  

İhtiyaç Kredisi ile Planlı Finansman Desteği

İhtiyaç kredisi genellikle büyük masraflar ile karşılaşan tüketicilerin tercih ettiği bir yöntemdir. Belirli bir vade ile bankaya geri ödeme yapılır ve elbette belirli oranda bir faiz da uygulanır. Faiz oranları hangi bankadan ihtiyaç kredisi alındığına göre değişir. Vade süresi de 36 aya kadar uzayabiliyor ve bu nedenle istenen vade seçeneğine yönelmek mümkün olabiliyor. İhtiyaç kredisi, sabit bir ödeme planı sunuyor olması nedeniyle çok sayıda kişi için cazip bir tercihtir. Çünkü herkesin kendi gelir durumunda göre en uygun vade seçeneğine yönelmesi ve aylık taksitlerini zorlanmadan tamamlaması mümkün oluyor.

İhtiyaç kredisi alabilmek için 18 yaşını doldurmuş olmak ve kredi puanının da belirli bir oranın üzerinde olması gerekiyor. Bankaya gelir durumunuzu gösteren bir belge sunmanız da önemlidir. Bu koşullar kapsamında kullanması en kolay kredili ürünlerden birinin ihtiyaç kredisi olduğunu söyleyebiliriz. Önemli olan unsur ise olabildiğince uygun faiz oranları sunan bir bankaya yönelmektir.

Düşük faiz oranları, bankaya yapacağınız toplam geri ödemenin de düşük olmasını sağlar. Enpara.com, sunduğu avantajlı faiz oranlarıyla en çok tercih edilen seçeneklerden biridir. Bunun en önemli nedeni Enpara.com İhtiyaç Kredisi’nde dosya masrafı kesintisi veya komisyon uygulanmamasıdır. Bununla birlikte gayet makul faiz oranları sunulması, ön başvurunun internetten online olarak yapılabilmesi de Enpara.com İhtiyaç Kredisi seçeneğini tüketicilerin gözünde daha cazip kılıyor. Enpara.com web sitesinde yer alan hesaplama aracını kullanarak uygulanan faiz oranlarına ve toplam maliyet oranlarına ulaşabilirsiniz.

Kredi Kartından Nakit Avans: Hızlı ve Erişilebilir Çözüm

Hızlı ve kolay erişebilir bir çözüm isteyenler, acil nakit ihtiyacı duyduğunda kredi kartlarından nakit avans çekebilirler. Bunun için kredi kartının nakit avans çekme imkânı sunuyor olması gerekir. Günümüzde bu işlem banka ATM’lerinden de kolaylıkla yapılabiliyor. Ancak nakit avans çekildiğinde de geri ödemenin belirli bir faiz uygulanarak yapılması gerektiğini belirtmeliyiz. Bu nedenle yüksek tutarlar yerine düşük tutarlarda nakit ihtiyacı olduğunda kredi kartından nakit avans çekme yönteminin seçilmesi daha doğru olacaktır.

Eğer kredi kartından nakit avans çekerseniz ve ödemelerinizi de düzenli şekilde yapmazsanız faiz yükünün kısa zamanda artacağını bilmelisiniz. Dolayısıyla ödemenizi düzenli şekilde yapmanız, ekonomik dengenizi korumak adına son derece önemlidir. Bu durumu göz önünde bulundurarak kısa süreli ve düşük düzeyde nakit ihtiyacı olduğunda kredi kartından nakit avans çekmeyi seçenek olarak düşünebilirsiniz.

Eğer kredi kartı sahibi değilseniz online olarak kredi kartı başvurusu yapabilirsiniz. Enpara.com Kredi Kartı ömür boyu aidat almaması ve ilgili kampanya kapsamında her ay 3 adet tek çekim eğitim/sağlık harcamanızı ve vergi/sigorta ödemenizi toplamda 15.000 TL’ye kadar faizsiz ve ücretsiz olarak sonradan taksitlendirme imkanı sunmasıyla bankacılık masraflarını sıfıra indiriyor. Tıpkı ihtiyaç kredisi gibi kredi kartı başvurularının da Enpara.com üzerinden saniyeler içerisinde yapılabildiğini belirtelim. Başvurular kısa zamanda değerlendirilip sonucu size bildirilir.

Nakit Çözümlerinde Doğru Adımları Atmak İçin İpuçları

  • Kredi başvurusu yapmadan önce gelir-gider dengenizi net şekilde belirleyin ve sadece ihtiyaç duyduğunuz meblağda kredi talebinde bulunun.
  • Aylık taksitlerin mutlaka ödeyebileceğiniz tutarlarda olmasını sağlayın. Bunun için Enpara.com adresinde bulunan ihtiyaç kredisi hesaplama aracını kullanabilirsiniz.
  • Faiz oranı karşılaştırması yapmadan karar vermeyin ve mutlaka düşük faiz oranları sunan bankaları tercih edin.
  • Dosya masrafı kesintisi uygulamayan bankaları seçin.

Çiftçiye kuraklık alternatifi: Nohut!


Olgay GÜLER
Edirne Genç Çiftçiler Derneği Başkanı Egemen Ilgın, son yıllarda iklim değişikliği nedeniyle kuraklığın etkisini arttırması ve yüksek girdi maliyetleri nedeniyle alternatif ürünlerin önem kazandığına dikkat çekti.
Türkiye genelinde son yıllarda artan sıcaklıklar, yağışların azalmasına neden olurken, kuraklığı da beraberinde getirdi. Üreticiler özellikle su kaynaklarının da kuruduğu yaz aylarında, çeltik gibi stratejik ürünlerde sulamada sıkıntı yaşarken, bir yandan da alternatif ürün arayışına girdi. Edirne Genç Çiftçiler Derneği Başkanı Egemen Ilgın, ülkede en çok tüketilen baklagillerden nohutun, özellikle Trakya’nın toprak yapısına son derece uygun olduğunu belirterek, üreticilere tavsiyede bulundu.
‘NOHUT BÖLGE TOPRAK YAPISINA SON DERECE UYGUN’
Edirne’nin tarımsal üretimde yalnızca Trakya’nın değil, Türkiye’nin de önemli üretim merkezlerinden biri olduğuna dikkat çeken Ilgın, “Bugün, çiftçilerimizin iklim değişikliği, girdi maliyetlerindeki artış ve pazar dalgalanmaları gibi sebeplerle alternatif ürün arayışında olduğunu biliyoruz. Bu noktada nohut gibi stratejik baklagiller ön plana çıkmaktadır. Son yıllarda Edirne’de nohut ekim alanlarında dikkat çeken bir artış yaşanmaktadır. Kuru tarım arazilerinde su ihtiyacı görece düşük olan nohut, iklim ve toprak yapımıza da son derece uygundur. Aynı zamanda rotasyon (ürün nöbeti) planlamasında buğday ve arpa gibi tahıl ürünlerinden sonra ekilerek toprağın azot dengesini korumakta, verimi artırmakta ve çiftçiye ikinci bir gelir kapısı sunmaktadır” dedi.
‘GERÇEK BİR ALTERNATİF ÜRÜN’
Türkiye genelinde 2024 yılında yaklaşık 550 bin ton nohut üretimi gerçekleştirildiğini kaydeden Ilgın, “Ancak bu miktar iç tüketimi karşılamakta yetersiz kalmıştır. 2023 yılında Türkiye’nin yaklaşık 100 bin ton nohut ithal ettiği bilinmektedir. Bu durum, stratejik bir baklagil olan nohudun yalnızca iç pazar için değil, ihracat potansiyeli açısından da ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Edirne’de geçtiğimiz yıllarda sınırlı ölçekte yapılan nohut deneme ekimleri, bu ürünün bölgeye ne kadar uygun olduğunu ortaya koymuştur. Nohut; kuraklığa dayanıklı yapısı, düşük sulama ihtiyacı, artan piyasa fiyatı ve geniş pazar ağı ile Edirneli çiftçilerimiz için gerçek bir alternatif ürün haline gelmektedir. Aynı zamanda baklagil üretiminin teşvik edilmesi, hem ulusal protein ihtiyacımızı karşılamak hem de ithalata olan bağımlılığımızı azaltmak adına stratejik bir önem taşımaktadır. Edirne Genç Çiftçiler Derneği olarak, nohut gibi katma değeri yüksek ve sürdürülebilir ürünlerin desteklenmesini savunuyoruz. Bölgemizde yaygınlaştırılması adına çiftçilerimizle birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Tarımda umut daima topraktadır. Nohut da bu toprağın umudu olabilir” diye konuştu.

Esnafta nefes darlığı!


Edirne Tatlıcı Büfeci Kebap ve Lokantacılar Odası Başkanı Harun Özen, esnafların üzerindeki dolaylı ve direkt vergi yükü, haksız rekabet ortamı, adaletsiz denetimler, kayıt dışı ticaret ve özellikle kayıt dışı online satışların denetlenmemesinin rekabet koşullarını tamamen esnafların aleyhine çevirdiğini belirterek, zaten büyük bir krizde olan esnaf ve sanatkarları daha zorlu günlerin beklediğine dikkat çekti.


Ekonomik olarak durağan bir döneme girildiğini belirten Edirne Tatlıcı Büfeci Kebap ve Lokantacılar Odası Başkanı Harun Özen, “Yaz tatili ile beraber şehrimizdeki üniversite öğrencileri evlerine dönecekler, tatil sebebi ile halkımızın büyük bir kısmı da yazlık bölgelere gidecek şehrimiz ekonomik olarak durağan bir döneme girecek. Zaten büyük bir krizde olan esnaf ve sanatkarları daha zorlu günler bekliyor. Bunun üzerine dolaylı ve direk vergi yükü, haksız rekabet ortamı, adaletsiz denetimler kayıt dışı ticaret ve özellikle kayıt dışı online satışların denetlenmemesi rekabet koşullarını tamamen esnafların aleyhine çevirmektedir. Esnaf ve sanatkarlar boğulmak üzere, nefes almamıza izin verilmesini istiyoruz” dedi .
Özen açıklamasında, “Sabahın ilk ışıklarından gece yarılarına kadar çalışan, devletine hiçbir sosyal yük getirmeden istihdam oluşturan girişimcilerimizin emeği görmezden gelinmemelidir” diyerek şunları kaydetti:
“Vergi gelirlerini artırmak adına her işletmeye memur gönderip sabahtan akşama kadar adisyon sayarak yapılan denetimler; esnafın onurunu zedelemekte, moral ve motivasyonunu kırmaktadır.Özellikle dikkat çekmek isteriz ki; esnafın denetlendiği hassasiyetle, sosyal medya mecralarında faaliyet gösteren kayıt dışı online satış sayfaları da denetlenmelidir. Aksi halde bu platformlar, kayıtlı esnafı rekabet edemez hale getirerek haksız rekabet oluşturmaya devam etmekte ve enflasyonla mücadeleye de ciddi zarar vermektedir.”

Keşan Belediyesi’ne ait 7 işyeri kiralandı


Keşan Belediyesi’ne ait işyeri alanı kiralama ihalesi 12 Haziran 2025 Perşembe günü gerçekleştirildi. Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Bilgin Atlı ve ihale komisyonu huzurunda gerçekleştirilen ihaleler saat 13.30’da başladı.
Açık artırmaya sunulan,
İspat Cami Mahallesi Terminal Sokak Şehirler Arası Otobüs Terminali Kapı No:1 adresinde bulunan 13 metrekare yazıhane, aylık 12 bin 500 TL bedel ve 3 yıllık süre ile Edirne Çağlar,
İspat Cami Mahallesi Terminal Sokak Şehirler Arası Otobüs Terminali Kapı No:2 adresinde bulunan 13 metrekare yazıhane, aylık 12 bin 500 TL bedel ve 3 yıllık süre ile İstanbul Seyahat,
İspat Cami Mahallesi Terminal Sokak Şehirler Arası Otobüs Terminali Kapı No:19 adresinde bulunan 7,5 metrekare yazıhane, aylık 5 bin 500 TL bedel ve 3 yıllık süre ile Esra Kömürcü,
Erikli Köyü’nde Erikli Sahili alanı içerisinde bulunan Erikli Caddesi No:6/3 adresinde bulunan 6 metrekare yazıhane, 60 bin TL bedel ve sezonluk S.S.4 Nolu Keşan Birlik Oto.Mot.Taş.Koop.,
Erikli Köyü’nde Erikli Sahili alanı içerisinde bulunan Erikli Caddesi No:6/4 adresinde bulunan 6 metrekare yazıhane, 58 bin TL bedel ve sezonluk Mustafa Altunhan,
Erikli Köyü’nde Erikli Sahili alanı içerisinde bulunan Erikli Caddesi No:6/6 adresinde bulunan 6 metrekare yazıhane, 60 bin TL bedel ve sezonluk İstanbul Seyahat,
Cumhuriyet Mahallesi 19 Kasım Caddesi No: 27 adresinde bulunan 15 metrekare dernek-ofis alanı, aylık 2 bin TL bedel ve 3 yıllık süre ile Keşan Sağlık Çalışanları Derneği tarafından alındı.