Yerli ve Milli Parti Edirne İl Başkanı Mesut Ağırbasan, 2 Temmuz 1994’te Madımak Oteli’nde yaşanan katliamın 31. yıl dönümünde yayımladığı mesajda, bu elim olayın Türkiye’nin tarihindeki karanlık sayfalardan biri olduğunu vurguladı. “2 Temmuz, insanlık ve kardeşliğe karşı işlenmiş büyük bir suçtur” Mesut Ağırbasan, Sivas Katliamı’nın farklı inançlara ve düşüncelere yönelik acı bir saldırı olduğunu belirterek, “Kaybettiğimiz canlar, bu ülkenin aydınlık geleceğinin temsilcileriydi” dedi. “Toplumsal barış ve birliği güçlendirmek hepimizin görevidir” Ağırbasan, bu acıdan alınacak en önemli dersin hoşgörü ve kardeşlik olduğunu ifade ederek, “Birlik içinde hareket ederek bu tür acıların bir daha yaşanmaması için çalışmalıyız” ifadelerini kullandı. “Hayatını kaybedenleri rahmet ve minnetle anıyorum” Yerli ve Milli Parti Edirne İl Başkanı mesajını şu sözlerle tamamladı: “Sivas’ta hayatını kaybeden tüm canları saygı, rahmet ve minnetle anıyor, ailelerine ve milletimize sabır diliyorum.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta gerçekleşen ve tarihe Madımak Katliamı olarak geçen olayın 32. yılı dolayısıyla bir anma mesajı yayımladı. İlçe Başkanı Çakır’ın anma mesajı şöyle: “2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yakılan sadece bir otel değil; insanlığımız, vicdanımız ve kardeşliğimizdi. Madımak Oteli’nde yakılarak katledilen aydınlarımızı, sanatçılarımızı, ozanlarımızı ve canlarımızı saygı, özlem ve büyük bir acıyla anıyoruz. Bu vahşetin üzerinden 32 yıl geçti, ama yanan yürekler hâlâ sönmedi. Çünkü bu sadece geçmişin karanlık bir lekesi değil, aynı zamanda bugün de demokrasiye, laikliğe ve düşünce özgürlüğüne yöneltilen tehditlerin sembolüdür. Bir daha yaşanmaması için mücadele ediyoruz. Sivas’ta yakılan o ateş, karanlığa karşı yaktığımız bir ışık olsun. Hep birlikte, eşitliğin, adaletin ve barışın Türkiye’sini kurmak için çalışmaya devam edeceğiz. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.”
Edirne’nin İpsala ilçesinde yapımı hızla süren Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışmalarda gelinen nokta, İl Genel Meclisi İdari ve Mali İşler Komisyonu raporunda anlatıldı.
İl Genel Meclisi Temmuz ayı ikinci birleşimi, İl Özel İdaresi İl Genel Meclisi ek binasında gerçekleştirildi. İl Genel Meclis Başkanı Çiğdem Gegeoğlu’nun başkanlık ettiği toplantıda komisyon raporları görüşüldü. İdari ve Mali İşler Komisyonu tarafından hazırlanan raporda, İpsala’da yapımı süren OSB’de devam eden çalışmalarda gelinen noktalara yer verildi.
‘PARSELLERİN YÜZDE 75’İ SATILDI’
Komisyon Başkanı Niyazi Yoldaş’ın okuduğu raporda, OSB’deki altyapı çalışmalarının tamamlandığı belirtilerek, “Altyapı çalışmaları tamamlandı. Karayolu bağlantı aşamasında. Organize sanayi bölgesinde parsellerin %75’i satıldı, kalan 8 parsel satışta. İdari bina inşaatı tamamlanmak üzere, %80’i tamamlandı. İçme suyu ve doğalgaz altyapısı tamamlandı. Elektrik altyapısı için TREDAŞ tarafından çalışması başlatıldı” ifadelerine yer verildi.
Raporda, İpsala OSB’de tahsisi yapılan firma ve faaliyetlerine de yer verildi. Buna göre, OSB’de yer alacak firmalar ve faaliyet alanları şu şekilde oluştu:
1- Tarım Kredi Üretim Tedarik A.Ş. ( Faaliyeti: Çeltik, Pirinç Üretimi ev paketleme faaliyeti)
2- ABAY Tahıllı Ürün. İml. İth. İhr. Ve Paz. San A.Ş. (Faaliyeti: Tahıl Patlakları Üretimi)
3- Three Co Makine San. Tic. Ltd. Şti. (Faaliyeti: Endüstriyel İklimlendirme Makine Üretim)
4- Trakya Fomtech Yalıyım San. Tic. A.Ş. (Faaliyeti: Isı, Ses ve Darbe Yalıtımında Kullanılacak Köpük Üretimi)
5- Yağan Plastik San. Ve Tic. Ltd. Şti. (Faaliyeti: Granül Plastik Ham Madde İmalatı)
6- Sezerler Gıda Maddeleri San. Tic. A.Ş. (Faaliyeti: Çeltik, Pirinç Üretimi ve Paketleme Faaliyeti)
7- Zena Elektrik Müh. Proje Danış. Ltd. Şti. (Faaliyeti: Çivi, Tel, Çit Üretimi)
8- AKM Kalıp Mak. Dan. Tic. Ltd. Şti. (Faaliyeti: Her Türlü Enjeksiyon Kalıpları ile Kompozit Plastik ve Metal ürünlerin İmalatı)
9- Novalux Aydınlatma San. Tic. A.Ş. (Faaliyeti: Elektrik ve Aydınlatma Malzemeleri İmalatı)
10-GKS İpsala Granül Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti. (Faaliyeti: Granül Plastik Ham Madde İmalatı)
11- Multigrain Tarım ürünleri San. A.Ş. (Faaliyeti: Şarap İmalatı Fabrikası)
12-TKM Taşıma Kaldırma Yem-Gıda Mak. San. Tic. Ltd. Şti: (Faaliyeti: Yem Ve Gıda Makineleri İmalatı)
13- Balcılar Motorlu Araçlar San. Ve Tic. Ltd. Şti. (Faaliyeti: Buğday, Çeltik, Tohum Eleme, Çeltik İşleme, Pirinç Unu Üretimi)
14-HİS Cıvata Makine Sanayi Tic. Ltd. Şti. (Faaliyeti: Bağlantı Elemanları, Cıvata, Pul, Çelik Konstrüksiyon Gemi-Motortat ve Ekipmanları)
Ümraniye su tesisatçısı olarak, tesisat sorunlarınızı hızlı ve güvenilir şekilde çözüyoruz. Ümraniye su kaçağı tespiti ve tıkanıklık açma hizmetlerimizle yaşam alanlarınızı koruyor, sizlere konforlu ve sorunsuz bir deneyim sunuyoruz.
Ümraniye’de Tesisat Sorunlarına Usta Eli Değiyor!
Evinizde ya da iş yerinizde tesisat problemleriyle karşılaştığınızda, güvenilir bir Ümraniye su tesisatçısı aramak en doğru adım olur. Çünkü su tesisatı, yaşam alanlarınızın en önemli unsurlarından biridir ve oluşan sorunlar hızla çözülmelidir.
Biz, bu alanda deneyimli ekibimizle Ümraniye’nin dört bir yanına hızlı ve kaliteli hizmet sunuyoruz. İster küçük bir musluk tamiri, ister kapsamlı bir tesisat yenilemesi olsun, işimizi titizlikle yapıyoruz. Böylece hem sizin hem de sevdiklerinizin konforunu sağlamak bizim önceliğimiz oluyor.
Ümraniye’de Tıkanıklık Açma Dert Değil
Lavabo, tuvalet ya da giderlerde tıkanıklık yaşamak oldukça sık karşılaşılan bir durum. Ancak bunu dert etmenize hiç gerek yok. Çünkü biz Ümraniye tıkanıklık açma hizmetimizi modern ekipmanlarla, hızlı ve etkili şekilde gerçekleştiriyoruz.
Kameralı sistemlerle gider hattını kontrol ederek tıkanıklığın kaynağını tam olarak belirliyoruz. Bu sayede gereksiz müdahalelerden kaçınıyor, sadece sorunlu bölgeye odaklanıyoruz. Ardından profesyonel makinelerle tıkanıklığı açıyor ve suyun sorunsuz akmasını sağlıyoruz. Ayrıca sizlere tıkanıklığın tekrar oluşmaması için pratik önerilerde bulunuyoruz. Böylece uzun vadede huzurlu bir kullanımı mümkün hale getiriyoruz.
Su Kaçağı Sorunlarına Uzmanlarımızla Çözüm Bulun
Su kaçağı, zamanında müdahale edilmezse büyük maddi zararlara neden olabilir. Neyse ki, Ümraniye su kaçağı tespiti alanında uzman ekibimiz, gelişmiş cihazlar kullanarak kaçakların yerini kesin olarak belirliyor. Termal kameralar ve akustik dinleme aletleri sayesinde duvarları veya zemini gereksiz yere kırmadan, sadece sorunun olduğu noktaya müdahale ediyor.
Bu yöntem hem ekonomik hem de zamandan tasarruf sağlayan bir çözüm haline geliyor. Kaçak tespiti sonrası onarım işlemlerini de titizlikle gerçekleştiriyor, böylece sorununu tamamen ortadan kaldırılıyor. Her aşamada müşterilerimiz bilgilendirilerek şeffaf ve güvenilir bir hizmet sunuluyor.
Su tesisatı problemlerinde en önemli şeyde hızlı ve doğru müdahaledir. Firma olarak biz Ümraniye’de bu alanda uzman ekibimizle sizleri asla yalnız bırakmıyoruz. İster su tesisatçısı hizmeti, ister tıkanıklık açma ya da su kaçağı tespiti konusunda bize her zaman güvenebilirsiniz. Hemen bizimle iletişime geçerek yaşadığınız sorunlara kalıcı çözümler üretebilirsiniz.
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayten Eren, Edirne Belediyesi tarafından kent içindeki orta refüjlere konulan palmiye ağaçlarının, tropikal iklim bitkisi olduğunu belirterek, kış aylarında oluşacak dondurucu soğuklarda zarar göreceğini kaydetti.
Edirne Belediyesi’nin, kentteki su israfını önleme amaçlı, orta refüjlerde taş döşeme yoluyla yaptığı peyzaj uygulaması tepki toplarken, yeni konulan palmiye ağaçları da tepkilere neden oldu. Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayten Eren, konuyla ilgili yayınladığı açıklamada, palmiyelerin tropikal iklim bitkisi olduğunu hatırlatıp, kentte oluşacak dondurucu soğuklarda zarar göreceğine dikkat çekti. Eren, söz konusu uygulamayı ‘görgüsüzlük’ olarak nitelendirerek, belediyeyi hedef aldı.
‘EDİRNE’NİN DOĞASI, KÜLTÜRÜ VE TARİHİ DOKUSUYLA ALAKASI YOK’
Refüjlerdeki beton aralarına palmiye ağacı konulmasının hem bilimsel, hem de kamusal yarar açısından ciddi şekilde sorgulanması gerektiğini belirten Eren, “Son günlerde Edirne merkezdeki birçok refüj önce beton dökülerek ihtiyaç ötesi yükseklik ve genişlikte yeniden dizayn edildi. Edirne halkı şaşkınlıkla yapılanları anlamaya çalışırken ardından bu beton alanlara çukurlar açılarak kentin doğasıyla, kültürüyle, tarihi dokusuyla alakası olmayan 4 metreye varan palmiye ağaçlarının dikildiğini gördük. Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği olarak, bu uygulamanın hem bilimsel hem de kamusal yarar açısından ciddi şekilde sorgulanması gerektiğini kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz” dedi.
‘EDİRNE’NİN İKLİM ŞARTLARINA UYGUN DEĞİL’
Palmiye ağacının tropikal bölgelerde yetişen, dona ve soğuğa karşı hassas bitkiler olduğuna vurgu yapan Eren, “ Edirne’nin iklimi sert kışlar ve sıcak yazlarla tanımlanan bir geçiş iklimidir. Oysa palmiyeler, subtropikal ve tropikal bölgelerde yetişen, dona ve soğuğa karşı hassas türlerdir. -5°C’nin altındaki sıcaklıklarda ciddi zarar görmeleri muhtemeldir. Bu nedenle, refüjlerdeki palmiyelerin yaşama şansı oldukça düşüktür ve kışın don olaylarına karşı özel koruma ve bakım gerektirecektir. Bu da ek masraf ve emek demektir. Kamuoyu adına soruyoruz: Bu palmiyeler hangi bütçeyle, hangi firmadan ve kaçar liraya satın alınmıştır? Dikim ve nakliye masrafları dahil toplam maliyeti ne kadardır? Bu karar hangi bilimsel ya da peyzaj esaslarına göre alınmıştır? Başkan ve Belediye Meclisi olarak bu kararı da mı oybirliğiyle aldınız? Kuru peyzaj, betonlaştırma ve iklime uygun olmayan türlerle yapılan size göre ‘gösterişli’ bizlere göre görgüsüzlük örneği bu işlevsiz ve maliyetli uygulamalar neden tercih sebebidir? Belediye yönetimini en azından bu konuda şeffaf olmaya, harcanan kamu kaynaklarının hesabını vermeye ve bilimsel verilerle uyumlu kararlar almaya davet ediyoruz” diye konuştu.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından her yıl düzenlenen GSB Spor Okulları’nın açılışı, Edirne Şükrüpaşa Atletizm Sahası’nda gerçekleştirildi. Açılış programına Edirne Gençlik ve Spor İl Müdürü Selim Ak da katılarak çocuklarla birlikte spor yaptı ve etkinlik alanındaki eğitmenlerle bir araya geldi.
İl Müdürü Selim Ak, yaptığı basın açıklamasında, GSB Spor Okulları’nın bakanlığın en önemli projelerinden biri olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bakanlığımızın amacı sporu yaygınlaştırmak, sevdirmek ve çocuklara küçük yaşlarda spor alışkanlığı kazandırmak. Hedefimiz; çocuklarımızın serbest zamanlarını verimli bir şekilde değerlendirmelerini sağlamak, onları kötü alışkanlıklardan ve riskli ortamlardan uzak tutarak geleceğe hazırlamak.”
İl genelinde 23 farklı branşta başlatılan yaz spor okullarına, bu yıl yaklaşık 3 bin öğrencinin katılması bekleniyor. Spor okulları, yaz tatili boyunca sürecek ve öğrenciler okullar açılana kadar çeşitli branşlarda eğitim almaya devam edecek.
Edirne’de sporun yaygınlaştırılması, gençlerin aktif yaşama teşvik edilmesi ve sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi amacıyla düzenlenen GSB Spor Okulları, sporla dolu ve eğlenceli bir yaz için çocuklara önemli bir fırsat sunuyor.
Edirne’nin Keşan ilçesinde 3 otomobilin karıştığı kazada hayatını kaybedenlerden Gencay Oskan (28) ve 5 aylık hamile eşi Seren Oskan (26), Enez’e Karaincirli Köyü’nde toprağa verildi.
Keşan-Enez kara yolu üzerinde önceki gece 00.30 sularında, 3 aracın karıştığı kazada Keşan İlçe Jandarma Komutanlığı Trafik Tim Komutanı Astsubay Kıdemli Çavuş Erkan Özkan ile birlikte Gencay Oskan ve 5 aylık hamile eşi Seren Oskan hayatını kaybetti. Astsubay Kıdemli Çavuş Erken Özkan’ın cenazesi ilçe jandarma komutanlığında gerçekleştirilen törenin ardından memleketi Balıkesir’e gönderilirken, Gencay Oskan ve Seren Oskan için Enez ilçesine bağlı Karaincirli köyünde cenaze namazı kılındı.
Cenazeye, Oskan ailesinin yanı sıra Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Jandarma Komutanı Albay Mehmet Kasım Ermiş, Enez Belediye Başkanı Özkan, oda başkanları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Gencay Oskan’ın babası Enez Ziraat Odası Başkanı Mehmet Oskan taziyeleri kabul etti. Gencay ve Seren Oskan’ın cenazeleri, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Karaincirli Köyü Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Golden Visa programı, uzun yıllar boyunca yatırımcılara Avrupa’da oturum izni elde etmenin güvenli ve yaygın bir yolunu sundu. Ancak 2023 yılında yapılan yasal değişikliklerle birlikte, gayrimenkul yatırımı programdan çıkarıldı. Bu değişim, yatırımcıların karar alma biçimlerini de etkiledi. Artık sadece oturum almak isteyen değil, aynı zamanda yatırımlarını dikkatli ve planlı şekilde yönlendirmek isteyen profiller öne çıkıyor.
Bu noktada Portekiz yatırım fonu, yatırımcılar için hem uyumlu hem de sürdürülebilir bir seçenek olarak öne çıkıyor. Fonlar, artık yalnızca göçmenlik avantajı sunan bir araç değil; sermayeyi koruma, çeşitlendirme ve orta-uzun vadeli planlar yapma imkânı tanıyan bir finansal çözüm olarak değerlendiriliyor.
Fonlara Yönelen İlgi Artıyor
2019’da henüz alternatif olarak bile görülmeyen Golden Visa uyumlu fonlar, bugün yatırımcıların ilk tercihlerinden biri. Fonlar iki ana kategoride toplanıyor:
Kapalı uçlu fonlar, yenilenebilir enerji, sağlık, tarım gibi sektörlere odaklanıyor.
Açık uçlu fonlar ise daha likit varlıklara, halka açık enstrümanlara ve bazı durumlarda dijital varlıklara yöneliyor.
Bu yeni yapı, yatırımcıları sadece oturum izni değil, aynı zamanda sermaye koruma ve çeşitlendirme amacıyla da fonlara yönlendiriyor. Artık fonların performansı kadar portföy dağılımı, uyumluluğu ve çıkış stratejisi de değerlendiriliyor.
Yatırımcının Üç Temel Önceliği
Golden Visa yatırımcılarının kararlarında üç ana motivasyon öne çıkıyor:
Oturum hakkını korumak
Yatırımı güvence altına almak
Varlıkları farklı alanlara yaymak
Bu hedefler doğrultusunda yatırımcılar daha bilinçli, veri temelli ve uzun vadeli düşünen bir profille sürece dahil oluyor.
Golden Visa süreci yalnızca fon seçimiyle sınırlı değil; arka planda ciddi bir hukuki uyumluluk sistemi işliyor. Avrupa Birliği genelinde yürürlükte olan Kara Para Aklama ile Mücadele (AML) ve Müşterini Tanı (KYC) regülasyonları, yatırımcının fon transferinden kimlik beyanına kadar tüm aşamalarını kapsam altına alıyor.
Bu kapsamda, başvurunun sağlıklı ilerleyebilmesi için yatırımcının:
Gelir kaynaklarını belgelerle açık şekilde ortaya koyması,
Fonlara aktarılan tutarlarla bu kaynaklar arasında doğrudan bir bağ kurması,
Temiz bir sabıka kaydı sunması,
Banka transferlerinde açıklayıcı ve tutarlı bir evrak seti hazırlaması bekleniyor.
Reddedilme oranı düşük olsa da, bu tür belgelerde eksiklik veya uyumsuzluk olması süreci sekteye uğratabiliyor. Özellikle fon yöneticileri ve bankalar, AB finansal düzenlemelerine sıkı şekilde tabi olduklarından, yatırımın yalnızca finansal değil, yasal olarak da şeffaf olması şart.
Avukatla İlerlemek Neden Zorunlu Hale Geldi?
Yatırımcıların sıkça sorduğu “Fon yatırımı yapıyorum, neden avukata ihtiyaç duyayım?” sorusu, süreçteki çok aktörlü yapının karmaşıklığıyla yanıt buluyor. Golden Visa süreci yalnızca para transferinden ibaret değil; banka hesabı açılışı, fon belgelerinin incelenmesi, yatırımcı uygunluk testleri ve resmi başvuru evraklarının hazırlanmasını da kapsayan çok katmanlı bir yapıya sahip.
Tüm bu adımların hatasız, hızlı ve uyumlu şekilde ilerlemesi için bir hukuk profesyonelinin süreci baştan sona takip etmesi büyük önem taşıyor.
Golden Visa Programının Temel Avantajları
Portekiz Golden Visa programı yatırımcılar açısından üç temel avantaj sunuyor:
Minimum fiziksel ikamet: Yılda yalnızca 7 gün Portekiz’de bulunmak yeterli.
Vergi avantajı: Portekiz vergi mukimi olmayan yatırımcılar için fon gelirleri vergiden muaftır; mukim olunması halinde %10 sabit vergi uygulanır.
Vatandaşlık hakkı: 5 yılın sonunda vatandaşlık veya kalıcı oturum başvurusu yapılabilir.
Fon Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
Fon yatırımı yapacak yatırımcıların göz önünde bulundurması gereken başlıca kriterler şunlardır:
Fon süresi en az 5 yıl olmalıdır.
Yatırımların %60’tan fazlası Portekiz merkezli şirketlere yöneltilmelidir.
Fon doğrudan veya dolaylı olarak gayrimenkul içermemelidir.
Minimum yatırım tutarı 500.000 Euro’dur; bu tutar birden fazla fon arasında bölünebilir.
Fonun yönetmelik, izahname ve lisans belgeleri bir hukukçu tarafından incelenmeli, uyumluluğu teyit edilmelidir.
Yeni Dönem: Golden Visa Artık Bir Sermaye Stratejisi
Webinarda da vurgulandığı üzere, Golden Visa artık sadece bir göçmenlik aracı değil; yatırımcının sermayesini kurumsal disiplinle konumlandırdığı bir platform. Gayrimenkul yatırımlarının yerini alan fonlar, veri temelli karar alma süreçleriyle birleşerek yatırımcıya stratejik çeşitlendirme ve sermaye koruma imkânı sunuyor.
Bugünün yatırımcısı artık yalnızca pasaport hedeflemiyor; izlenebilir, sürdürülebilir ve regülasyonlara uyumlu bir portföy arayışında. Bu dönüşüm, Golden Visa’yı yalnızca bir oturum programı değil, aynı zamanda uluslararası sermaye yönetiminin önemli bir aracı haline getiriyor.
CEM Vakfı Edirne Şubesi tarafından Sivas’ta Madımak Oteli’nde 2 Temmuz 1993’te yaşanan olayların yıldönümünde, hayatını kaybedenler için anma töreni düzenlendi.
Sivas’ta 32 yıl önce düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nde, aralarında yazar, ozan, düşünür ve 2 otel çalışanının bulunduğu 35 kişi yakılarak katledildi. Tarihe kara leke olarak geçen olayda hayatını kaybedenler, 32’nci yıldönümünde CEM Vakfı Edirne Şubesi tarafından anıldı. Edirne Şubesi binasında gerçekleştirilen anma töreninde Cem Vakfı Edirne Şube Başkanı Sadık Bektaş ile Cem Vakfı Edirne Şubesi Cem Evi Dedesi Selahattin Deniz konuşma yaptı.
Etkinlikte konuşan Şube Başkanı Bektaş, “Sivas Katliamı, Sivas Olayları, Madımak Katliamı ya da Madımak Olayı, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nin Radikal İslamcı bir grup tarafından yakılması ve çoğunluğu Alevi, en büyüğü 66 yaşında, en küçüğü 12 yaşında, 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmeleriyle sonuçlanan olaylardır. Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılmak için Sivas’a giden çoğunluğu Alevi aydın ve ozanlardan oluşan 33 kişinin Madımak Oteli’nin yakılması sonucu hayatını kaybetmesinin üzerinden 30 yıl geçti. Hayatını kaybedenler her yıl farklı etkinliklerle anılıyor. Bizlerde Cem Vakfı Edirne Şubesi yönetimi ve tüm canlarımız adına tarihe kara harflerle kazınmış Sivas Madımak olayını, bu olaya sebep olanları esefle kınıyoruz. Bu ve benzer vakaların tekrar yaşanmamasını, insanlığı kardeşlik, dostluk, sevgi ve barışın kucakladığı bir dünya diliyoruz. Sizi asla unutmayacağız ve unutturmayacağız” dedi.
Edirne Genç Çiftçiler Derneği Başkanı Egemen Ilgın, Türkiye’de tarımsal üretimde yaşanan plansızlık, israf ve fiyat dengesizliklerine karşı ‘Ürün Fazlası Bildirim Sistemi’nin kurulması önerisinde bulundu.
Dernek Başkanı Ilgın, tarımsal üretimde yaşanan plansızlık, israf ve fiyat dengesizliklerine karşı dünyada başarıyla uygulanan modellerden yola çıkarak öneride bulundu. Türkiye için “Ürün Fazlası Bildirim Sistemi”nin kurulabileceğini belirten Ilgın; Fransa, ABD, Çin, Hollanda ve İspanya gibi ülkelerde benzer sistemlerin yıllardır uygulandığını belirtti.
‘ÜRETİCİNİN ELİNDEKİ ÜRÜN DEĞER KAZANACAK’
Dünyada uygulanan sistemlerden örnek veren Ilgın, “Fransa’da FranceAgriMer aracılığıyla üreticiden alınan verilerle arz fazlası ürünler okullara ve yardım kuruluşlarına yönlendiriliyor. ABD’de USDA aracılığıyla fazla ürünler gıda bankalarına aktarılıyor ve üretici destekleniyor. Çin’de mobil uygulamalar üzerinden çiftçilerin girdiği verilerle devlet anlık yönlendirmeler yapıyor. Hollanda’da üretici verisi dijital sistemle kooperatifler arasında eşleştiriliyor. İspanya’da kooperatif temelli bölgesel planlama ile ürün israfı en aza indiriliyor. Üretici, e-Devlet üzerinden ya da kooperatifler aracılığıyla elinde kalan ürünü dijital sisteme bildirecek. Tarım Bakanlığı bu verileri anlık olarak izleyecek, analiz edecek. Fazla ürünler TMO, Tarım Kredi Marketleri, belediyeler ve sosyal yardım kuruluşlarına yönlendirilecek. Böylece hem israf önlenecek hem de pazardaki fiyat dengesi sağlanacak. Sistem sayesinde, arz fazlası olan ürünler ihtiyaç duyulan bölgelere yönlendirilecek; kamu kurumları ve sosyal destek mekanizmaları için ucuz ve güvenilir tedarik sağlanacak. Gerekli hâllerde devlet alım garantisi, lojistik destek ve işleme teşvikleriyle (konserve, soğuk hava deposu, dondurucu vb) üreticinin elindeki ürün değer kazanacak” dedi.
Sistemin sadece tarımı değil, aynı zamanda sosyal yardımı, kamu ekonomisini ve tüketici refahını da güçlendireceğinin altını çizsen Ilgın, “Bu sistem sadece tarımı değil, aynı zamanda sosyal yardımı, kamu ekonomisini ve tüketici refahını da güçlendirir. Türk tarımının en önemli eksikliğini hep birlikte giderelim; Üretimi planlayalım, ürünü yönlendirelim, hep birlikte kazanalım” diye konuştu.