OLMAMALI, AMA…
Bazıları “Sokak hayvanı diye bir şey yoktur!..” derler. Sokaklara bakıyorsunuz, çöp tenekelerinin yanında, kedi ve köpekler, bir deri bir kemik, aç, susuz, bir lokmaya hasret!..
Herkes bunları görüyor, sokakta bu hayvanlar perişan halde, yaşam savaşı veriyorlar!..
Yani bazıları, “Yok!..” diyor; hani yoklardı, varlar işte!..
Neden “Sokak hayvanı yok!..” diyebiliyorlar, dersek:
İnsanlar, market, kasap, pazar, ha bire kutlu günlerin kutlamalarında, bir elleri balda, börekte, bilirsiniz işte!..
Böyleyken, bazılarının, o muhteşem canların muhtaçlıklarına KÖR OLMALARI, onların olmadığını ispatlamıyor ki!..
Ortada ki GÖRÜLEN MUHTAÇ HALLERİ neyi ispatlıyor acaba?..
O canların sokakta ki içler acısı, yaşam mücadelesine kör olanlar, yardımı zahmet görenler, sahiplenip, yıkayıp, tarayıp, kucaklamayanların bu dünya da, İNSANLIK SINAVINDA” kaldıklarının göstergesi mi acaba?!..
KUTSAL VAZİFELERİNİ, İNSANLARIN, GÖZÜNE GÖZÜNE VE ZALİMLİKLERİNE RAĞMEN KAHRAMANCA YAPAN, O GÜZELİM CANLAR, (Dilin, kemiği yok ya) “BİZ İNSANIZ” diyenlerin, SINAV ÖĞRETMENLERİDİR!”
Bu konuda “Acaba?” demiyorum, çünkü “EMRİ” o kutsal, nuru ile aydınlatan, tek kitaptan öğrendim!..
Kuran'ı Kerim. Sure 22/37:
Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaştırır; fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı, Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları sizin istifadenize verdi. Güzel davrananları müjdele!
TAKVA: Bir yorumla da, böyle olabilir mi?..
“Her işinde Allah'ın razı olacağını hesap edip, en az hatayla, yazmak, çizmek, söylemek, yemek, barınmak vs…“İNANÇLI BİLİMLE DAVRANMAK!.. “”