HAKKI BİLMEYİNCE
Maalesef, dünyanın bilimde, medeni kurumlarında, sanat da, sivil toplum, hayır kurumları mücadelesinde, yazarında, okuyanın da, icatlarda, doğasını, tabiatını korumada en medeni ve gelişmiş ülke halklarının çoğunun şeytanların tuzağında olduklarının pek de farkında olmadıkları görülüyor!..
Bizim gibi onlara Hak'ın yolunu ve kitabı bildirecek, hocalardan yoksun oldukları için böyleler, maalesef!..
Ne demek, “Çok güçlüyüz, para da, zırh da, silah, yakma, yıkma üstünlüğü de bizde, hadi güçlerimizi toplayıp, geri, muhtaç, mazlum ülkeleri talan edip, namuslarını, şereflerini, kutsallarını, çocuklarını, canlarını, mallarını gasp edip öldürelim ve daha da zenginleşelim!..” deyip de her fırsatta haçlı seferlerine çıkmak ne demek?..
Hiç düşünmüyorlar, “Allah buna razı olur mu, ne zaman kadar?..” diye!..
Yıkılan, yanan yani helak olan ülkelere gelince, bilemem, ama olan giden, onların da hak edişleridir, diyebilir miyiz?..
Kuran'ı Kerim. Sure 17/ayet 7:
Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş; kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. Artık diğer cezalandırma zamanı gelince yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescide girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler…. düşmanlarınızı musallat kıldık.