FAZLA DA MODERN TOPLUM OLMASAK MI ACABA

SADECE BİR HAYATIMIZ VAR, ONU  İYİ KULLAN

Birini mi özledin …………………………ARA

Buluşmak mı istiyorsun ………………DAVET ET

Soruların mı var…………………………..SOR.

Anlaşılmak mı istiyorsun……………….AÇIKLA

Bir şeyi  beğenmedin mi…………………KONUŞ

Bir şey mi istiyorsun ………………………DİLE GETİR.

Birini mi seviyorsun  ……………….SÖYLE.

Sporun zirvesi en yüksek derecelerin alındığı ve düzenleme işini güçlülerin kendi arasında paylaştığı yoksul ülkelere pek koklatmadığı olimpiyat organizasyon işinde: yine aynı şey oldu ve Fransa işi kaptı.

Fransa; 1900, 1924, 2024 yıllarında olmak üzere üç kez olimpiyat düzenlemiş. ABD: 1904, 1932, 1984, 1996 olmak üzere dört kez olimpiyat düzenlemiş. İngiltere üç defa bu hedefe ulaşmış. Yoksullardan ya da bizim çapımızda olanlardan sadece Meksika olimpiyat düzenleyebilmiş, o da ABD’nin arka bahçesi olduğu için. Diğer bütün düzenleyen ülkeler hepsi kalkınmayı tamamlamış, zengin, kişi başına milli geliri yüksek ülkeler. İsveç, Belçika, Finlandiya, İtalya, Kanada gibi bir tek bizim seviyemizde Yunanistan var, o da 1896 da ilk olimpiyat olduğu için ve henüz dünya bu kadar fikri kirlenmeye uğramadığı zamanlarda olimpiyat düzenleyebilmiş. Son Tokyo olimpiyatlarında Japonya’nın 200 milyon dolar rüşvet verip, olimpiyatları aldığı söylentileri ortalığı karıştırdı. Neyin yanlış neyin doğru olduğunu ayırdedemez hale gelişimiz insanı deli ediyor.

Dünya öyle bizim düşündüğümüz gibi temiz değil. Ülkemizde en ufak pürüzde kıyameti koparıyoruz ama Sen nehrinin kirli sularını görünce anlıyoruz ki insanoğlu önce kirletiyor, vahşi davranıp ortalığı talan ediyor, sonra da para kazanıyor ve kirlettiği yerleri temizlemek için tonla para harcıyor.

Bizlere temizlik dersleri veren Fransızlar ne yazık ki sınıfta kaldılar. Belçikalı atlet Claire MİSHEL “koli basil” bakterisi kaptığı için yarıştan çekildi. Konaklanan odalarda klima bulunmadığı için de İtalyan yüzücü sokakta uyudu haberleri malumun ilanı oldu.

Biz herşeyin pahalı, herşeyin fiyatının sorumsuzca ve kontrolsüz değiştiğini düşünüyoruz. Şehir içi ulaşımın çok pahalı olduğunu düşünüyoruz ama olimpiyatlarda bilet fiyatları iki katına çıktığını görüyoruz. Metroda oluşan rezaletlerin duyumunu alıyoruz.

Olimpiyatların açılışındaki skandalları hiç saymıyorum bile. Bbizler dünyaya örnek olmuş Fransa’nın Fransız devrimlerini, ilerici örneklerini, özgürlük hareketlerini anımsatan görüntüler beklerken Hıristiyanları bile çileden çıkartan, İsa’nın son akşam yemeğinde cinsiyetsizlik görüntüleriyle kültürel savaş ilan edildi adeta. Oysa bütün olimpiyat açılışlarında birbirinden güzel görüntüler verilir, insanların zihinlerinde unutulmaz görüntüler bırakılmaya çalışılırdı. Ne oldu da insanlar böyle bir yola koyuldu. Olimpiyat deyince yarış, rekabet akla gelirken, birden insanlar nasıl oldu da bu tür lüzumsuz işlerle meşgul edilir hale geldi. Kimler neler istiyorlar, neler beklenilerek bunlar yapılıyor, arkasındaki nedenler gerçek amaçlar ne olabilir? Sorgulamalıyız, birbirimizi yemeyi bırakıp arkadan cüzdanı çalanlara göz yummak neyin nesi. Fransızlar yapılan anketlerde görüntülerden memnun görünüyorlar. Hükümet bile kuramayan Fransa bu gibi işlere neden teveccüh gösteriyor? Dünya nereye koşuyor ve en önemlisi bizde de kalkınma, refah seviyesi yükseldikçe Avrupa’ya uyuyoruz, nüfus yaşlanıyor. Ve insanlar daha kendine düşkün, daha bencil, daha ben merkezci oluyor. Bakmayın siz yoksulluk nutuklarına, evet ortada bir yoksulluk var ama o yoksulluk bizim ağalara tesir etmiyor, en pahalı arabalar piyasada kol geziyor. Edirne’de TESLA arabanın en pahalı modelinden 200 adet olduğunu öğrenince insanın bakış açısı ister istemez değişiyor.