ELEKTRONİK ŞEYTANLIK

Şeytan nedir, insanın irade zayıflığı ile kötü yollara sapıp zarara uğramasıdır. Sanki bu olayda biri varmış gibi algılanır, buna da şeytan demişler. Konumuz yine Ortadoğu ile ilgili durmak bilmeyen İsrail. Bu seferde komşusu Lübnan'a akla hayale gelmeyen ince zeka ve teknik isteyen bir metotla saldırdı. Pazar yerinde satış yapan esnafa patlayıcı konmuş çağrı cihazları ile suikast düzenlemiştir. Bu olayın sonunda ölenler ve yaralananlar olmuş, bu olaya ne diyelim elektronik şeytanlık.
Şeytanlık ince zeka isteyen, saman altından su yürüterek, kimsenin farkına varmadan hasmına zarar verebilmektir. İşte bu bir şeytanlıktır. İşin içine elektronik tekniği de girince buda elektronik şeytanlık oluyor. Buna suç konusunda teknolojik terör denmeli.
Konunun bir az teferruata girelim. Elektronik cihaz imalatı yapan bir Macar firması Çin'in Tayvan bölgesinde ki bir firmadan bir tip çağrı cihazları ile ilgili patent alır, bu cihazları imal eder. Bu cihazları başka ülkeler satın aldığı gibi Lübnan da satın alır. Beyrut'ta çek çek arabası ile satış yapan esnafın elindeki bu cihaz kullanılırken patlar, ölen ve yaralananlar olur. Bu kadar ince zeka ve teknik isteyen bir konu şeytanlık değil de nedir?
İlgililer bu cihazları imal eden Macar firmasına gidiyorlar, firmanın kapısı kapalı, firmanın sahibini arıyorlar bulunamıyor. Bu olay nasıl oluyor? Cihazın içine patlayıcı konmuş, uzaktan kumanda ile patlatılmış. Bunu yapan kim İsrail vatandaşı olan kimseler, bu senaryoyu hazırlayan kim İsrail silahlı kuvvetleri. Hep bu olay İsrail etrafında düğümleniyor yani İsrail bir nevi elektronik terör estiriyor, biraz geniş bir tabirle teknolojik terör.
Böyle bir olayda suçlu kim, çağrı cihazlarını yapan firma mı, bu cihazların içine patlayıcı koyan kim, net bir şekilde belli değil. Böyle bir düzen çağrı cihazlarında değil telsiz telefonlarda da uygulanmış, bu cihazları satın alan kimseler her zaman tehlike altındadır. Çağrı cihazlarına uygulanan düzen diğer elektronik cihazlara da uygulanabilir. Bu konuda uzman kimselerin görüşüne göre böyle bir uygulama mümkündür. Demek biz her zaman tehlike altındayız.
İsrail böyle bir elektronik şeytanlık yapmakla hiç iyi yapmamıştır. Bu seferde Lübnan bu elektronik terörizme karşı İsrail'e füzelerle saldırmış, buna karşılık olarak da İsrail Lübnan'a F-35 uçakları ile karşılık verip, epey yaralı, ölüm ve bina yıkımı kaybına neden olmuştur. Halbuki Lübnan İran gibi akıllıca hareket edip olayı şimdilik kaydıyla sineye çekmiş olsaydı saldırıyı tırmandırmazdı. Bu olay İsrail'in Lübnan'a sataşması için bir bahane olmuştur, zaten İsrail de bunu aramaktaydı.
Eğer İsrail ile Lübnan'ı mukayese edecek olursak, Lübnan İsrail'in karşısında kabak çekirdeği kadar hafif kalır. Lübnan'ın silah olarak nesi var, ordan burdan, İran'dan, başka devletlerden verilmiş füzeleri, hafif silahları var. İsrail bugün Ortadoğu'nun Türkiye'den ve İran'dan sonra gelen en güçlü ordusu var ve bilinçli askerleri ve bu gücü yönetecek subay kadrosu var. Onun için Lübnan her zaman İsrail'in karşısında kaybetmek durumundadır. Kabadayılıkta adettir, bükemediğin bileği öpeceksin.
Bu konu nereye varır, İsrail saldırıyor, Lübnan karşılık veriyor, Lübnan'ın karşılığına İsrail hava gücü ile karşılık veriyor, epey ölen, yaralananlar, yıkımlar oluyor yani olay gittikçe tırmandırılıyor. Bir savaş zemini hazırlanıyor. Bu nereye kadar devam eder? İsrail Filistin'i, Gazze'yi yuttuğu gibi sıra Lübnan'a mı geliyor? İsrail Ortadoğu'da sorun olmaya başladı. Eğer niyeti bütün Ortadoğu'yu ele geçirmekse bu İsrail'e ağır gelir, kendi kazdığı kuyuya kendi düşer, kimse yardımcı olmaz ELEKTRONİK ŞEYTAN DA . . .