De Facto Yapıdaki Seçimler

Yaklaşık iki aydır bu köşede konu ediyorum bu seçimleri... Ancak yine bir ton komplo teorisinin gölgesinde kaldı. 24 saatin 25’inde 3. Dünya Savaşı çıkacak konulu tartışmalar ve yazışmalar olmazsa rahat edemiyoruz. Ancak bu durumda da gerçek dünyadaki olup bitenleri kaçırıyoruz işin acı yanı bu...

Yine öyle oldu... Irak’ın kuzeyindeki de facto yapıda seçimler yapıldı ve Irak Türkleri maalesef istenen sonucun yanına bile yaklaşamadı. Her şeye bir kulp takmaya çalışıp bir bilinen vardır mutlaka yaklaşımıyla ahkâm kesen zihniyet için mutlaka vardır bir açıklaması... Keşke bu kadar kolay ve güzel olsa...

Özellikle Erbil’de durum oldukça sıkıntılı ve maalesef hiç bir şekilde burası gündem olmuyor. Bölgede yaşayan birkaç kişi ve bölgeye meraklı birkaç kişi haricinde dönüp bakan yok...

Seçim sonuçlarında Irak Türkmen Cephesinde ciddi tartışmalar mevcut...

Bir de işbirlikçilerden bahsediyorlar... Maalesef tarihin her safhasında olduğu gibi böyle karakterler şimdi Irak Türkleri arasında da var.

Bunlarla mücadelenin yolu Anavatan Türkiye’de ciddi bir tutum sergilenerek birliğin sağlanması çok mühim.

Rahmetlik Gökalp’in Oğuzculuk diye bir kavramı var inanın hiçbir şekilde göz ardı etmememiz gereken bir kavramken hakkında küçük bir azınlığın bilgi sahibi olduğu bir kavram. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bu yılın Haziran ayında bu konuya dair bilimsel bir sunum gerçekleştirdim ve konuyla ilgili de bir bilimsel makale hazırlıyorum.

Oğuzculuğu evinizin duvarları gibi düşünün. Evinizin duvarlarının sağlam olmadığı bir ortamda çatıyı çok da güzel yaptık diye oturabilir misiniz? İşte bizim evimizin çatısı Ankara ise duvarları da yakın sınırlarımızdaki soydaşlarımızdır. Onların gücü bizim dış politika gücümüzü tahkim edecektir. Bu durum Irak Türkleri için de geçerlidir.

Irak Türklerinin kültürel, ekonomik, askeri ve geri kalan her türlü hakkının desteklenmesi asli görevimizdir.

Bölgedeki seçimlerin ne denli hakkaniyetli yapıldığı hususuna girmiyorum bile... Bir seçimin adil ve güvenli olabilmesi için gerekli uluslararası gözlemci raporlarının ne halde olduğuna dair bir bilgi bile yok. Umuyorum Dışişleri Bakanlığımızın ilgili birimi konu üzerinde çalışarak uluslararası mahfillerde de geçerli bir rapor oluşturur ve muhtemel sıkıntılara dikkat çeker.

Bunun dışında kültürel katkılar bağlamında Türkmeneli Televizyonu’nun yayın faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve güçlendirilmesi de elzemdir diyeceğim ama televizyon binasının güvenliği bile sıkıntılı bir durumda.

Bunun yanı sıra saldırıya uğrayan Irak Türklerinin kanaat önderleri de ayrı bir sorun olarak masada duruyor. Bütün bunların evvelemirde çözülmesi ve soydaşlarımızın bizim koruyucu gücümüzü güven veren tutum ve davranışlarımızı alenen görmesi gerekiyor. Sanıyorum seçimlerin başarısı buradan başlıyor. Ancak bunun üzerine bina edilecek seçim stratejileri sonuç getirebilir. Haftaya görüşmek dileğiyle memleketimin güzel insanları.