ÇEVRE ŞEHİRCİLİK KİMİN YANINDA?

Yenice, Büyükevren, Küçükevren, Gülçavuş ve Sultaniçe köylerinin meralarında yoğun olarak meşe ağaçları bulunmaktadır. Bunlar meranın birçok yerinde görülmekte hayvancılık yapanlar için çok değerli olan bu meşe ağaçları bölgeye özgü “Tüylü meşe” olarak bilinmektedir.


Bu meşe ağaçlarının geçmişi 100/200 yıla kadar dayanmaktadır. Bu bilgi Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nün Küçükevren köyünün çıkışında yaptığı ölçüm değerlendirmesi sonunda “Anıt Ağaç” tescillemesi ile belgelendirilmiştir.
Küçükevren köyünde yaşlılarla yaptığım sohbetlerde Cumhuriyet kuruluşunda köye geldiklerinde gidenlerin bu devasa meşe ağaçlarının altında meşe palamutları sayesinde büyük domuz sürüleri yetiştirdiklerinden söz etmişti.
Bisikletimle yıllardır o bölgede gezerim. Yukarıdaki isimlerini yazdığım köylerin meralarında görmüş olduğum devasa meşe ağaçları için fotolarını çekerek ve ismini yazdığımız köylerin muhtarlarını da bilgilendirerek onların imzalarını da alarak birlikte bu bölgedeki ağaçların anıtsal durumunu tespit etmeleri için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne dilekçelerle 08 Ekim 2020 tarihinde başvurdum.


10469, 10470 ve 10471 no'lu başvuru numarasıyla verdiğim dilekçede bölgede kurulan RES ölçüm istasyonlarından duyduğumuz endişeyi de belirttik. Zira bu bölgede yoğun olarak küçük ve büyükbaş hayvancılık yapılmakta, bu meşelerle kaplı meralardan faydalanılıyordu. 2021 yılı içinde konunun değerlendirileceği bilgisi geldi 12 Ocak 2021 tarihli ÇŞİM tarafından gönderilen yazıda. Heyecan ve endişe ile beklemeye başladık.


Küçükevren muhtarı aradı bir süre sonra. Gelip “Anıt Ağaç” olarak tescilleme yapılmış. Sadece 3 (üç) tane ağaca. İnanılacak gibi değil ama bütün bölgenin gezilmesi, incelenmesi gerekirken ne hikmetse sadece küçük bir bölgede sadece benim fotoğrafladığım üç ağacın tescil işlemi yapılmıştı.
Büyükevren, Küçükevren, Gülçavuş köyü muhtarlarının da imzası olan dilekçelerle yine başvuruldu Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne. Bu dilekçede bu tür anıt ağaç olabilecek daha yüzlerce binlerce ağacın bölgede olduğu, bunların da incelenmesi ve gerekirse bu bölgenin tamamının “Anıt ağaç” bölgesi olarak koruma altına alınmasını istedik.
Yanıt yok, gelmedi ilgili kurumdan. Yıl, yıllar geçmesine karşın ses de yanıt da gelmedi. RES ölçüm istasyonları hep oradaydı ama.
Ve sonunda korkulan gerçekleşti.
EH Enerji Anonim Şirketi bu bölgede yapacağı 25 adet rüzgar türbini için 2485.52 hektarlık alanı kapsayan proje Yenice, Çavuş, Küçükevren ve Sultaniçe köyleri sınırları içinde orman, tarla ve SİT alanlarını da kapsıyor ne yazık ki.
En yakın alana 10 metre alanda bile rüzgar türbini kurulacak.
Yüzlerce binlerce ağaç kesilecek. Bunlar içinde tescillemesi yapılmayan anıtsal nitelik taşıyan “Tüylü meşe”ler de olacak.
Bu köylerde meralarında hayvancılık yapanlar mağdur olacak, gelir kaybı yaşayacak.
RES bölgesi içinde tapulu arazisi olanların tarlalarına istimlak yoluyla el konulacak.
Yeni yollar açılacak meralarda, yollar nedeniyle büyük tahribatlar yaşanacak.
Göçmen kuşlar çok etkilenecek bu türbinlerden.
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne endişelerimizi, bölgeyi bekleyen olası tehlikelerden haberdar ederek konuyla ilgilenmesini istedik dilekçeler yoluyla.
Oysa bölgede yaşayan, oralara büyük değer katan “Tüylü meşe”lerin varlığını devam ettirebilmeleri için bölge koruma alanı ilan edilseydi hem bölgede binlerce yıldır devam eden hayvancılık devam edecek, hem de bölgenin yüksek olan turizm potansiyeli bu “Anıt ağaçlar” sayesinde çok daha da büyüyebilecekti.
Şimdi bir şirket geliyor ve ben burada elektrik enerjisi üreteceğim, para kazanacağım diyerek 2485.52 hektar alana sahip olmaya çalışıyor.
Şimdi söz artık o köylerde yaşayan köylülerin ve halen var olduğumuza inandığımız hukuk ve yasaların.
Soruyu tekrarlayalım;
Çevre Şehircilik kimin yanında?