Bir avuç unun varsa…
Bunu erbabına yoğurt, diye boşuna söylememiş atalarımız.
Bu ata sözünün aslında olduğu gibi; bir yoğurumluk unun varsa erbabına yoğurtacaksın ki sonradan ‘ah keşke’ demeyeceksin!
Maalesef böyle.
Büyük küçük her ne olursa olsun bir iş yaptırıyorsan o işin erbabını bulacaksın.
Vicdanlısını da!
Haklı olarak; ‘bu kavun değil ki koklayasın’ diyenleriniz olacaktır.
Ancak sormak, araştırmak lazım.
Ucuz mu pahalı mı olduğundan ziyade o işin ustasını hatta yaptığı işleri de sorgulayacaksın.
Vallahi ne yalan söyleyeyim, eskiden bu gibi araştırma yapanları görünce kızıyordum.
Bazıları için, “adam üç kuruşluk iş yaptıracak kapı kapı dolaşıyor” diyerek eleştiriyordum da!
Ama görüyorum ki; zorlaşan hayat şartlarından olsa gerek, bazı insanlar çok değişmeye başladı artık.
Dolayısıyla ince eleyip sık dokuyanlara hak veriyorum bundan sonra.
Diyeceksiniz ki herkes mi böyle?
Elbette hayır.
İşini layığıyla yapan o kadar çok insan var ki, tabii ki de bunları tenzih ediyorum.
Ancak; sağda solda sızlananları hatta feryat edenleri gördükçe, yazayım ve uyarayım istedim bugün.
Bilmem anlatabildim mi?