ATEŞKES

Kırksekiz gündür devan eden kanlı ve vahşice savaş nihayet dört günlük ateşkes molası ile durdu. Bu süre zarfında İsrail ve Hamas elindeki rehinelerin bir kısmını Kızılhaç aracılığı ile değiş tokuş yaptı. Sevinelim mi, hayır aradan sonra savaş tekrar başladı, yine kan, yine ölümler ve günahsız insanların feryadı. Keşke bu ateşkes bir daha savaşılmamak üzere devam etse.
Elbette ateşkese neden olan dünya kamuoyu baskısı ve rehineler sorunu ise de İsrail'in hatta Hamas'ın yeni savaş taktikleri ve lojistik ikmal durumunu tamamlaması da dahil olamaz mı? Ateşkesin sekiz gün daha uzatılacağı haberlerini duyuyoruz, inşallah sekiz gün değil bir daha hiç savaşılmamak üzere sonsuza kadar uzatılır, silahlar susar, insanlar ölmez, aç kalmaz, binalar yıkılmaz bu savaştan geriye kalanlar mutlu yaşar. Acaba mutlu olabilirler mi, en yakınlarını kaybetmişler. Dört günlük ateşkesi fırsat bilen yardım kuruluşları tırlarla yiyecek, giyecek, temizlik, yakıt sevkiyatını Mısır üzerinden Gazze'ye ulaştırdılar, belki zor şartlarda yaşayan Gazzelilere bir teselli olur.
Bu olayda hep kabahat İsrail'de de Hamas'ın hiç mi kabahati yok? Bu işe başlayan İsrail'i kışkırtan füze yağdıran Hamas değil midir? Hamas bir silahlı örgüttür ama bir devlet değildir. İsrail'in silahlı gücü ile boy ölçüşemez, İsrail'in bugünün dünyasında teknik bakımdan bilinçli hatırı sayılır bir ordusu var. Hamas İsrail'e füze yağdırmakla uyuyan bir devi uyandırmıştır.
Bir savaş ne için yapılır, tabi kazanmak için bugünkü savaşlarda savaşı kazandıran hava gücü en büyük rol oynar. Sonra tankçılar, füze ve toplar, bunların hiç biri Hamas'ta yok, olan el silahları ve kısa menzilli füzeler var, neyle savaşı kazanacaksın, Hamasın yaptığı abesle iştigaldir.
Hamas'ın yaptığı bir işe yarar, Filistin varlığını göstermek, dünya kamu oyunu Filistin sorununa yöneltmek. Avrupa ülkeleri bu olaylara soğuk bakıyor, ya Amerika İsrail'e tam destek veriyor, İngiltere oda destek veriyor. Peki Arap ülkeleri, Filistin'e destek verende var, sadece karşıdan bakanda. Petrol devi İran İsrail'in tam karşısında, Hamas'ı destekliyor. Gazze sorunu nereye varır, tabi nihai ateşkes yapılır sonra barış. Bütün mesele İsrail Gazze' den çıkar mı, işgal ettiği yerlerde kalır mı, bence kalır. Neden çünkü İsrail halkı Başbakan Netanyahu'ya hesap sorar, madem Gazze'den çıkacaktın bu kadar Yahudi'yi boşuna mı öldürttün diye.
Bu savaş Filistin toprağı Gazze'yi işgal ve ele geçirmek için İsrail'e iyi bir fırsat vermiştir. İsrail bu fırsatı kullanır, yani kolay kolay Gazze'den çıkmaz.
Filistin sorunu nasıl çözülür, bu konu için politikacılar iki şık düşünüyor: 1 - özerk bir Filistin devleti, 2 Filistin'i bir eyalet yapıp İsrail'e bağlamak. İsrail zaten bunu istiyor. Filistin'e özerklik için Filistin'in ileri sürdüğü İsrail 1967 savaşı sınırlarına çekilsin olacak şey değil. 1967 den bu güne bu kadar yıl geçmiş 1967 de İsrail'in nüfusu 5 milyondu, şimdi 9 milyon, bu insanları eski alana sığdıramazsın, yine her zaman sürtüşme çıkar.
Filistin sorunu çözülmedikçe Ortadoğu sorunu çözülmez. Filistin'e özerklik verilmesi bugün düşünülse de ilerde İsrail yine Filistin'e saldırır. İsrail konuşuyor oraları Yahudilere Tanrı tarafından vaad edilmiş topraklarmış, uydurma bir bahane. Peki Tanrı senin tanrında Filistinlinin tanrısı değil mi? Biraz eskiye dönelim, Filistin toprakları Birinci Dünya Savaşı'ndan önce kimindi Osmanlı'nın, Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı askeri İngilizler'e karşı savaşırken Filistinli Araplar İngilizlerle bir olup Osmanlı askerini arkasından vurdular. Hani dostluk nerede kaldı? Demek Filistinliler de sütten çıkmış ak kaşık değilmiş.
Bu olaylar karşısında Türkiye olarak bizler ne yapmalıyız? Yapılacak olan bu konuya fazla bulaşmamak, burası Ortadoğu, Ortadoğu'da politika kaygan zeminde oynanır kimseye güvenilmez…