ABD’nin Gücü?!
Amerikan Devlet Sekreteri Antony Blinken’ın“Orta Doğu”da tur ata ata başı döndü... Daha önce hiçbir devlet sekreteri gelmiyor muydu? Elbette geliyordu... Bu aralar dikkatimiz her zamankinden daha fazla bu noktaya yoğunlaştığı için daha çok görüyoruz ve elbette İsrail’in insanlık dışı saldırıları had safhada.
Sorun,son dönemde “Orta Doğu” bölgesinde daha görünür hale geldiği için ABD yetkilileri de bu alana dair açıklamalarını yoğunlaştırdılar. Yoksa muhteşem konvansiyonel medya ve sosyal medya “yorum”larında olduğu gibi ABD “Orta Doğu”ya geri dönmüyor zira hiç gitmemişti, tıpkı diğer bölgelerde olduğu gibi...
Şimdi gelelim ABD’nin pozisyonuna... İsrail’in insanlık dışı saldırılarının başladığı günlerde muazzam yorumlar ardı ardına geldi... ABD, İngiltere ve ardına o an akla gelen devletlerin (bunlar konuşan kişinin zihninde kötüleştirdiği, beğenmediği devletlerdi) adlarını sayarak aslında sıranın İran’a geleceği buradan da 3. Dünya Savaşının dahi çıkacağını dinledik.
Öyle ya! ABD İsrail ne yaparsa yapsın destekleyecekti ve zaten İran ile sorunluydu. Eee bu durumda ABD’nin İngiltere ile birlikte hareket edip İran’ı işgal edeceği bir planı bu olaylar neticesinde uygulamaya başlamasının önünde ne engel olabilirdi ki?
Temel mantık önermeli yaklaşımların geliştirici olduğunu itiraf etmek zorundayım. Aynı şeyi sevgili kızım Gökçen’de de görüyorum. Şu anda bile bazı ifadelere tepki veriyor ileride temel mantık önermelerini de uygulayacaktır ancak küçük bir not sevgili kızım beş aylık oldu olacak... Yani yaklaşık beş aylık bir çocuk için gayet normaldir temel mantık önermeleri. Ancak gelişmiş bir beyin düzeyi hele ki analiz iddiasında ise olayların çok boyutlu olarak incelenmesini gerektirir.
ABD’nin İsrail’e operasyonel desteğinin devam ettiği aşikar. Ancak Hizbullah’ın üyelerinin de hedef alınmasından sonra Blinken dahil pek çok ABD yetkilisinin gerek bizatihi ziyaret ile gerek de telefon ve benzeri yöntemlerle irtibat kurması neden gerçekleşiyor. ABD neden dağıldığı iddia edilen ama ispatlanamayan koalisyon ile Babülmendep’te Husi kayıklarına karşı güvenlik tedbiri alırken İran donanması denizleri aşıp da gelmiyor? Yoksa koskoca şarkıda yalan mı söylediler bize denizleri aşıp da gelenlere kurban olamayacak mıyız yani? (90’lar pop bilmeyenler bu espriye gülmek için araştırmanızı öneririm).
Şaka yollu anlatmaya çalıştığım gibi güç dengesi “Amariga bi yumruk sallarsa hepiniz devrilirsiniz” yaklaşımının çok ötesinde bir analiz konusudur. Bu yüzden ABD küresel ekonomik faaliyetlerin akamete uğramadan bölgesel güvenlik yapılarının bozulmadan devam etmesi yönünde faaliyet göstermek zorundadır. İşte bu durum da sistemik uluslararası politika yapısının kısıtlayıcı ve eşitleyici bir etkisidir. Bu ne mi demek? Yahu her şey basit mantık önermeleriyle açıklanıyor zaten, ne gerek var bunu bilmeye... Haftaya görüşmek dileğiyle memleketimin güzel insanları...