ZEKİ YAŞAGÖR : İSMİ “KIYIK TUNCASPOR” OLMALI

15 yaşında Tuncaspor’da antrenmanlara başladık. O zamanlar profesyonel takımların genç takımları vardı, amatörlerde yani Tuncaspor’da yoktu.

İsmail DEMİRAY yazdı…

Zeki Yaşagör doğma büyüme Kıyıklı, halen Kıyık’ta yaşayan, çalışan Tuncaspor formasını giymiş, yönetiminde bulunmuş, halen kalbi Tuncaspor için atan birisi.

Aynı zamanda muhtarlık bürosu olarak da kullandığı Kıyık’taki işyerinde görüştük Zeki Yaşagör’le:

“1961 yılı Kıyık’ta Barutluk mahallesi Acı Çeşme Sokak 8 numarada doğmuşum.

15 yaşında Tuncaspor’da antrenmanlara başladık. O zamanlar profesyonel takımların genç takımları vardı, amatörlerde yani Tuncaspor’da yoktu. Yahya ağbimiz bizleri Edirnespor Genç Takımı’na yönlendirdi. O zamanlarda Edirnespor’u çalıştıranlar Zamora Mustafa, Fil Hamdi. Seçmelere gittik İsmail Çımracı ile birlikte. Çift kale maç yaptık, ben bir de güzel gol attım sol ayağımla ceza sahasının dışından tam köşeye. Beğenildik, nüfus cüzdanlarımızı istediler, lisans çıkarmak için, sevindik tabii ki.

EDİRNESPOR’A GÖNDERMEDİ YÖNETİM

Kıyık’a dönünce büyük bir tepki ile karşılaştık Tuncaspor tarafından. ‘Siz nasıl Kıyık çocuklarısınız, Tuncaspor varken Edirnespor’a gidilir mi?’ gibilerinden. (Nejat Alter) Çocuk ruhu işte kıyamadık Tuncaspor’umuza. Keşke gitseydik Edirnespor’a, kendimizi daha iyi yetiştirir, Edirnespor’a ve Tuncaspor’ada daha faydalı olurduk.O günden sonra askere gidene kadar 5 yıl boyunca Tuncaspor’da oynadım. Kaptanlığını da yaptım bir dönem.

Askerden geldikten sonra Devlet Su İşleri transfer teklifinde bulundu bana. Başlarında Zeynel hoca ve Gaffar vardı, beraber geldiler. Tekliflerini ilettiler. Ben o zamanlarda kendi işimizi yapıyorduk, bakkal dükkanı işletiyorduk Kıyık’ta babamın yerinde. Ben onlardan transfer karşılığı olarak kadro garantisi istedim. Bana verilen söz ilk kadrolar geldiği anda beni de işe alınacaklar listesine eklemek olduğunu belirttiler ama garanti yok ortada. Ben de belirsizlik içinde çalışmaktansa kendi işimi yapmayı ve Tuncaspor’da futbola devam etme kararı aldım. Ama keşke gitseydim, Devlet Su İşleri’nde farklı bir yaşam tarzım olabilirdi. Şu anda da memnunum durumumdan ama orası farklı olabilirdi.

MUHTARLIKTA 28.YILIMDAYIM

Futbolculuk dönemimde de, yönetime geldiğimde de Tuncaspor’un başında İrfan Deniz ağbimiz vardı. Şu anda oda Kıyık Nişancıpaşa Mahallesi’nin uzun zamandır muhtarlığını yapıyor. O Kıyık’ın öbür tarafında, ben ise bu tarafında muhtarız. Sık sık da görüşüyoruz İrfan ağbimle, sohbet ediyoruz.

1994 yılından beri Barutluk Mahallesi muhtarlığını yapıyorum. Sadece bir dönem meclis üyeliği dönemimde ayrıldım 2009/2014 yılları arasında. O dönemde ayrıldım muhtarlıktan, orada görevim bitince yoğun istek ve ilgi üzerine tekrar döndüm muhtarlığa. Şu anda 28.yılımızın içindeyiz.

İSTANBUL’DA VEFA NEYSE EDİRNE’DE TUNCA ODUR

Tuncaspor Edirne futbolunun en eski amatör takımı. İstanbul’un Vefa’sı varsa Edirne’nin de Tuncaspor’u var. Tuncaspor’un formasını giymek, burada yönetici, idareci olmak bir ayrıcalıktır. Ben oyuncu olarak da, yönetici olarak da bunun gururunu yaşadım. Halen sıkı bir Tuncaspor taraftarıyım. Konu Tuncaspor olunca halen bu heyecanı yaşıyorum.

1977/78 döneminde Keşanspor ile Uzunköprüspor arasında bir şampiyonluk mücadelesi var. Biz potadan uzağız. O hafta Keşan ile karşılaşacağız Tuncaspor olarak. Bizden önce Edirnespor Amatör takımının bir maçı vardı. Toprak saha, kış ve yağmurlu hava şartlarında adeta balçığı dönmüş durumda. Edirne Amatör’de arkadaşım İbrahim Büyük’le maç öncesi sohbet ediyoruz, sahanın çok kötü olduğunu koşmayı bırak, yürümenin bile imkansız hale geldiğinden söz etti bana.

Ama hakem Albay Yüksel Eral maçı başlattı. O sahada adeta çamurdan güreş yapıyoruz iki takımda. Çok çekişmeli, heyecanlı bir maç oldu, kırmızı kartlar havada uçuşuyor, bizden 3, Keşan’dan 2 kişi atıldı sahadan. 78. dakikada sağ taraftan şu andaki kapalı tribünlerin önünden Bulgar Ahmet ortaladı topu, sahada belki de tek kuru nokta olan yerde seken top önüme düşerken sol ayağımla vurdum voleyi, top tam köşeye içeri. Sevincimden gidip rakip taraftarlara yapmamam gereken bir hareket yaptım, hakem geldi yanıma “Zeki sen ne yapıyorsun, yakıştıramadım sana” deyip sarıyla geçiştirdi. Çok pişman olmuştum maçtan sonra ama soyunma odasında Gegiç Ferhat (Kemallarlı) hocamdan 1 lira başarı ödülü almıştım.

GEGİÇ FERHAT’IN (KEMALLARLI) TUNCASPOR KATKISI BÜYÜKTÜR

Gegiç Ferhat (Kemallarlı) hocamızın Tuncaspor’a katkıları büyüktür. Tuncaspor’da efsane olmuştur. Futbolculuk dönemini bilirim, onları izleyerek büyüdük bizler. Onların 3 Lig’i zorlayan ve Edirne’de Tuncaspor’da yaşadıkları ilk şampiyonluğu anımsıyorum. Çok etkilenmiştik onlardan. Ferhat hocamız sonra PTT’yi de çalıştırdı, uzun yıllar Edirnespor’da da çalıştı. Özellikle gençler ve alt yapı konusunda Edirne futboluna katkıları büyüktür.

Futbolculuğun terbiyesini, ahlakını biz onlardan öğrendik. İstanbul’da üniversitede eğitim almış bir insandı Ferhat hocamız. Bizlerin sadece futbolcu olarak değil, kişiliğimizin oluşmasında da etkileri çok olmuştur.

TAKIMIN İSMİNİN ÖNÜNE “KIYIK” İBARESİ KONMALI

Tuncaspor bir Kıyık semti takımıdır. Kıyık’la özdeşleşmiştir. Nasıl diğer mahalle kulüplerinin başına temsil ettikleri semt ismi konuyorsa Tuncaspor’un ismi de bence “Kıyık Tuncaspor” olmalı. O zaman Kıyık’ta esnaf, gençler ve Kıyık halkının daha büyük desteğini alacağını düşünüyorum.

Tuncaspor’da 6 yıl futbolculuk dönemimde şampiyonluk yaşayamadım ama güzel günler yaşadık. Başkan olmanın hayallerini bir dönem kurdum ben de. Genel kurula davet aldım, öncesinde arkadaşlarımla görüştüm. Benim isim ısrarım yüzünden dolayı büyük bir muhalefetle karşılaştım. Ben Tuncaspor’un Kıyık’la özdeşleşmesi gerektiğini, Kıyık sınırları içinde bir takım olmasını istedim. Diğer kesim Tuncaspor’un Edirne’yle bütünleşmesi gerektiğini ısrarla isteyince, ben çekildim. Benim Tuncaspor’u küçültmek düşüncem olduğu sanıldı, oysa ben Tuncaspor’u ayaklarının üzerine sağlam basan bir kulüp haline getirmek istiyordum.  O dönemde takımın ekonomik yükünü takımın yönetiminden çok Kıyık esnafı tarafından karşılanıyordu. Amatörün yükü ağırdır, ama ekonomik anlamda yıkım getirmiyordu. Sonuçta oyuncuların formaları, deplasman giderleri karşılandı mı bütçe tutar, alt yapıdan da birkaç takviye ile takım kurulur, devamı gelirdi.

TUNCASPOR UN YERİ EDİRNE SÜPER AMATÖR LİGİDİR

Eski dönemlerde esnafın ve Kıyık halkının durumu daha iyiydi. Fabrikalarda çalışan Kıyık insanının geliri hem kendilerine hem de esnafı kalkındırmaya yetiyordu. Bunun sonucunda da Tuncaspor Kıyık’tan bütün giderlerini karşılayabiliyordu. Oysa şimdi durum çok kötü. Halkın durumu ve esnafın durumu  ancak takımı SAL’da tutmaya yeter. 

Gülistan Şenyurt döneminde diğer branşlarda da vardı Tuncaspor. Voleybolda il birincisi olduğumuzu, basketbol, güreş takımlarının kurulduğunu anımsıyorum. Ama şu anda Süper Amatör’de olan Tuncaspor ancak futbolla yürüyor. Alt yapısı çökmüş, bitmiş durumda. Biran önce alt yapıya el atılmalı.

Tuncaspor için Kıyık’ta yapılan yeni stadın zeminin çim olması büyük bir hata olmuştur. Bu zeminin bakımının Tuncaspor tarafından yapılmasının imkanı yoktu ve ne yazık ki Tuncaspor sahası Edirnespor’a tahsis edildi. Tuncaspor sahasına kavuşamamış oldu böylelikle. Tesis sorununa halledebilseydik, alt yapıya da önem vererek Tuncaspor’un kaynaklarını gelirlerini arttırabilirdik.”

(Yarın: Erol ERGÜLEN)