SÜLEYMAN KÖLE : “Tuncaspor’un kölesiyim…”

68 yıllık yaşamının tamamına yakınını hobi, asıl uğraş olarak Tuncaspor’a ayırmış Süleyman Köle. Halen çalışmaya devam ediyor, ama aklı hep Tuncaspor’unda.

İsmail DEMİRAY yazdı…

68 yıllık yaşamının tamamına yakınını hobi, asıl uğraş olarak Tuncaspor’a ayırmış Süleyman Köle. Halen çalışmaya devam ediyor, ama aklı hep Tuncaspor’unda.

Semtinin, mahallesinin takımı Tuncaspor. Çocukluğunun daha ilk yıllarında o zamanki “Sığır Meydanı” sonraki “50.Yıl İlkokulu” olacak olan alanda Ferhat Kemallarlı, Kör Aydın, Feridun gibi ağbileriyle top oynayarak tanışmış Tuncaspor’uyla.

Futbol oynamaz sonraki yıllarında. Ama Tuncaspor yönetimin her kademesinde (başkanlık hariç) görev yapar. İkinci başkanlık, genel kaptanlık, kulüp müdürlüğü. Soyadı gibi “Köle”si olur Tuncaspor’unun.

Ve; onu en çok mutlu eden de Tuncaspor’un minik takımının antrenmanlarında, maçlarında onlarla birlikte olmak, onların heyecanına, mutluluğuna tanıklık etmektir.

ANTRENMAN SAHAMIZ SIĞIR MEYDANIYDI

Bundan sonrasını Süleyman Köle’den dinleyelim.

“1954 yılı Kıyık doğumluyum, Kıyık’ta yaşıyorum, Kıyık semtinin takımı olan Tuncaspor’la açıldı gözüm.  Elim ayağım tuttuğu sürece Tuncaspor’un yanında olmaya devam edeceğim.

Kıyık’tan hiç ayrılmadım. Çocukluğum okul yıllarım, ilk işe girdiğim çalışma yıllarım hep Kıyık’ta geçti. Askerden geldim hiç ayrılmadım Kıyık’tan. Bundan sonra da artık ölene kadar ayrılmam Kıyık’tan.

Ben futbol oynamadım. Sadece çocukluğum dönemlerimde o zamanki adı ‘Sığır Meydanı’ sonra okul oldu, orada ağbilerimiz Ferhat Kemallarlı, Kör Aydın’lar Feridun ağbilerimiz top oynuyor, aynı zamanda Tuncaspor’un oyuncuları olarak antrenman yapıyorlardı. Önceleri meraklıydım, ama baktım benden topçu olmayacak anladım ve başlamadan bıraktım futbolu.

Ama askere gidene kadar sürekli de izliyordum Tuncaspor’u. Gönlüm hep Tuncaspor’dan yana ama ona faydam olmuyordu.

YÖNETİCİLİĞİ SEVDİM

Askerden sonra Kıyık’ta Tuncaspor Kulübü’ne çıkmaya başladım. Maç günlerinde takımın yanında yardımcı olmak için bulundum. Bunlar aslında Tuncaspor yönetimi için kendimi hazırlama dönemleriydi ayrıca.

O yıllardan beri Tuncaspor yönetiminde başkanlık haricinde her görevi yaptım. Genel kaptanlık yaptım 10 yıl, ikinci başkanlık yaptım 5 yıl, kulüp müdürlüğü yaptım severek, mutlu olarak. Yeri geldi çocukların yanında yürüyerek antrenmanlara, maçlara gittim, onların malzemelerini toparladım, onlarla sevindim, onlarla ağladım.

TUNCASPOR SADECE FUTBOL KULÜBÜ DEĞİLDİR

Mazisi çok eski köklü bir takımdır Tuncaspor. Geçmişinde futbolun yanı sıra basketbol, voleybol, hentbol ve güreş branşları da olmuştur. Dönem dönem şampiyonluklar yaşadığımız mutlu olduğumuz zamanlar gibi, yenilgilere üzüldüğümüz, küme düşmekten kahrolduğumuz yıllar da oldu.

Sporun içinde başarı da başarısızlık da var haliyle. Önemli olan bunlardan ders çıkarmak, hataları tekrarlamamaktır. Küme düştüğümüz yılın sonrasında alt lige öyle bir giriş yaptık ki o yıl 105 golle namağlup kırılması zor bir rekora imza atarak yine yerimiz olan Süper Lig’e dönmeyi başardık Kıyık’lı gençlerimiz, Kıyık’lı yöneticilerimiz ve Kıyık halkının desteği ile birlikte.

KIYIK HALKI ESNAFI HER ZAMAN TUNCASPOR’A SAHİP ÇIKMIŞTIR

En güzel günleri, başarıları, mutlulukları Kıyıklı gençlerle yaşadık. Maddi olarak sınırlarımızı her zaman bildik biz. Dayanağımız Kıyık halkı, esnafı; sporcu kaynağımız Kıyık gençleri oldu tarihimiz boyunca. Dışarıya açıldığımız, kadromuzu güçlendirdiğimiz dönemler de oldu, ama her zaman bütçemizle hareket etmeye önem verdik.

Tuncaspor’la her zaman ileriye doğru bakmışımdır yöneticiliğim dönemimde. Nasıl daha iyi yere getirebiliriz kulübümüzü, nasıl daha iyi hizmet verebiliriz. Ama 2001 krizinde ilk defa umutsuzluğu yaşadık. Tunay’ın başkan olduğu dönemlerdi. Maddi anlamda sıkıntılar her zaman olmuştur ufak tefek. Ama o dönem daha zordu. Ekonomik kriz nedeniyle Kıyık esnafının desteği tamamen kesilmiş gibiydi.

O yıl A takımının yanında alt yapılarda oynayan 150 civarında çeşitli yaş gruplarında sporcumuz, sporcu adayımız vardı elimizde. Aşamadığımız ekonomik kriz nedeniyle Tunay başkan ‘Galiba kilidi vuracağız kulübün kapısına’ demişti.

KULÜBÜ KAPATMA NOKTASINA KADAR GELMİŞTİK

Çok fedakarlıklar yapmak zorunda kaldık o dönemde bütün yönetim olarak. Yine Kıyık halkından destek istedik, bulduk, bulamadığımız dönemler de oldu. Gerektiğinde elimizi cebimize atmaktan çekinmedik, o dönemi aştık, kulübümüzü kapatmaktan kurtardık ve kulübümüzü ayağa kaldırmayı başararak bu günlere gelmeyi başardık.

Çocukluğumda ilkokul sonrasında çalışmaya başladım. Mandıracılık, süpürgecilik, kahvecilik yaptım. Askerden sonra Postanede, Telekom’da çalıştım, oradan emekli oldum. Şu anda da buradaki çay ocağında çalışmaya devam ediyorum.

Hasan Çavuşlar, Selim Çalışkan, Ahmet Maltepe, İrfan Deniz, Suat Karakoç, Günay Şentürkler, Tunay, Atalay bunlar ilk aklıma gelen Tuncaspor’a başkanlık yapmış, önceleri yanlarında olduğum, sonraki yıllarda yönetimin her kademesinde birlikte olduğum başkanlarımız. Hepsinin çok büyük emekleri geçmiştir Tuncaspor’a.

HAMDİ SEDEFÇİ SÖZ VERDİ YAPMADI, RECEP GÜRKAN YAPTI DEĞERLENDİREMEDİK

Zamanla Hamdi Sedefçi söz vermişti lokal yapacaktı Tuncaspor’a olmadı. Recep Gürkan bize saha yaptı sağ olsun ama zemini çim oldu, orda da hata yaptık sanırım, işimize yaramaz artık, bakımını bile yapamayız biz o sahanın.

Anılar çok; özellikle miniklerde. İlk geldiklerinde genellikle ilkokul düzeyinde oluyorlardı. Onların kulübe ilk gelişlerini anımsar gibiyim. O heyecanlarını, gözlerindeki ışıltıları. Tavuk Ormanı’nda miniklerimiz Edirnespor’la karşılaşacak. İlk resmi maçları heyecanları üst seviyede.  Alper, Gökhan, Murat’lar’ın ilk yılları daha. Yaşları 12/13 seviyesinde. Soğuk bir havada oynanmıştı maç. Ama ne maçtı o yaşlardaki çocuklar için. Sonunda yenildiler ve soyunma odasındaki o ağlamalarını unutamam. Öyle bir aşktı o çocukların Tuncaspor aşkı. Bu çocuklarımız sonraki yıllarda Tuncaspor’a büyük hizmetleri olmuş, yıllarca takımımızın omurgasını oluşturmuş, takımımızın ayakta kalmasını sağlamışlardı.

Son dönemde BAL yapılanması nedeniyle elimizdeki bütün kadroyu yitirdik. Şu anda yönetimde değilim. BAL’ın getirdiği olsa gerek daha güçlü bir kadro oluşturmak adına Süper Amatör Ligi’nden gelen oyuncumuz kalmadı gibi. Oyuncularımızın elimizden kayıp gittiğini gördüm üzüldüm, sahip çıkılmadı çocuklarımıza. Maddi anlamda sorun olduğu gibi manevi anlamda da sorun olacaktır bu Tuncaspor için.

Tuncaspor’un en büyük özelliği birbirini tanıyan, saygı duyan, alt yapıda gelmiş, Kıyık veya Edirneli gençlerden kurulu olmasıydı. Şimdi takımımız dışarıdan gelen oyunculardan kurulu. Burada bir tehlike görüyorum ben; ‘Taşıma suyla değirmen dönmez.’

Şu anda yönetimde değilim. Son yapılanmalardan sonra ayrıldım. Ama aklım ve gönlüm Tuncaspor’da. Bundan sonraki uygun şartlar oluşursa yeniden görev alır, Tuncaspor’a hizmet etmekten mutluluk duyarım.”

(Yarın: Namık ÇORBACILARDAN)