SON SÖZ

İsmail DEMİRAY yazdı…

Hudut Gazetesi’nde iki haftadır devam eden çocukluğumun takımı Tuncaspor ile ilgili anılarım ve görüştüklerimle ilgili yazı dizisi sona erdi.

İki yıl önceydi aslında bu çalışmaların çoğu. Tuncaspor BAL’dan dönmüş, kulüp tarihinde ilk defa Edirne Amatör Ligleri’ne katılmama kararı almış, tarihinin en kötü dönemlerini yaşıyordu.

Görüştüğümüz, söyleşileri keyifle yaptığımız eski Tuncaspor’lu sporcularımızdan iki tanesi ne yazık ki bu süreçte hayata veda ettiler. Namı diğer Topuz İsmail/İsmail Topçu ve namı diğer Deli Namık/Namık Çorbacılar. Nurlar içinde uyusunlar. Gönül isterdi ki bu yazı dizisinin yayınlandığını onlar da görebilsinler.

Halen hayatta olup özellikle futbola gönül vermiş eski Tuncaspor’lu oyuncu arkadaşlarımız, ağbilerimiz ile duygusal anlar yaşandı görüşmelerimizde. Tuncaspor’un durumunu beğenmeyenler, Edirne’de sporun özellikle futbolun çok gerilere gittiğini üzülerek belirttiler.

Ortak noktada buluştuğumuz anlarda da düşünceler genellikle Edirne’de sporda alt yapıya önem verilmemesi nedeniyle başta Edirnespor ve futbol olmak üzere geriye gidişin adeta sporu bitirme noktası üzerinde mutabık kaldık.

Büyük ilgi gördü bu yazı dizisi. Sadece Kıyık-Tuncaspor değil aynı zamanda Edirne tarihi ile de ilgiliydi yazılanlar, anlatılanlar, anılar. İlginç, tamamı olumlu binlerce yorum, özelden mesajlar aldım yayın sürecinde.

“A’yı, B’yi neden katmadın, onlarsız olur mu?” yazı dizisi diye eleştiriler de geldi yoğunlukla. Herkes haklı, keşke zamanımız, olanaklarımız el verse de Edirne’de amatör sporlara gönül, emek verenlerin hepsiyle görüşebilsek.

Gelecekte Edirne’de amatör anlamda emek vermiş bütün spor kulüpleriyle daha dar anlamda da olsa görüşmeler yaparak onları da Edirne yerel tarihine Hudut Gazetesi aracılığıyla katmak isterim. Zaman ve olanaklar ölçüsünde.

“Dünden bugüne Edirnespor”, “Edirne’de Bisiklet” “Çalınan Top - Basketbol”dan  sonra “Tuncaspor” spor anlamında Hudut Gazetesi’nde katkı verdiğim dördüncü çalışma oldu bu ki hepsi kesinlikle kitap olması gereken çalışmalardı bunlar.

Bunların içinde sadece Ruhi Duruktuna (Nurlar içinde uyusun) hocamızın Hudut’ta yayınlanan ve yaklaşık 132 gün süren “Dünden Bugüne Edirnespor” yazı dizisiyle ilgili çalışmasından derlediği “Edirnespor Tarihi” ile ilgili kitap taslağı ne yazık ki Edirne Belediyesi Kültür Dairesinin raflarında aylar boyunca beklediği halde yayınlanmadı, yayınlanılmadı.

Şimdi bu çalışmanın nerede olduğu hakkında da bilgimiz yok. Ki yayınlansaydı Türkiye’de bir spor kulübü adına yapılan en kapsamlı çalışma olacaktı bu.

Yukarıdaki çalışmaların hepsi Hudut Gazetesi sayfaları sayesinde Edirne Yerel Tarihi içinde yeri aldı. Yıllar içinde Edirne’de spor anlamında çalışma yapacak olan bütün gönüllüler için büyük bir kaynak yaratıldı artık,  kitaplaşmasa da olur bundan sonra.

Bitti mi? Tabii ki bitmedi bu tür çalışmalar. Hudut Gazetesi yayınlarına devam ettiği sürece, sağlığımız yerinde olduğu sürece devam edecek bu çalışmalar bundan sonraki süreçte de.

Gönül ister ki bu tür çalışmalar sadece spor anlamında değil, Edirne’nin her şeyiyle, tarihi, sokakları, insanlarını kapsayacak şekilde özellikle konunun uzmanları tarafından çalışılsın, araştırılsın yazılsın.

Edirne bitmez.

Ne yaşamakla, ne yazmakla…

TUNCASPOR MARŞI

25 Yıl evvel iki renk seçtik biz
Biri açık sarı, diğeri yeşilli filiz
Kıyık'ta büyüyen delikanlılar,
Bu renkte toplandık, gençlerle hepimiz

Böyle bir kulüp şimdi doğmuyor
Kükredi Tunca sedde sığmıyor

Büyüğe saygı gösterdik küçüğü sevdik
Spora çeyrek asırlık bir ömür verdik
Çok maçlar yaptık, yenildik yendik
Bu yılın sonunda murada erdik.

Böyle bir kulüp şimdi doğmuyor,
Kükredi Tunca sedde sığmıyor

Çok maçlar yaptık, Keşan oldu son
Sonunda zafer deyip olduk şampiyon
Bu zaferle arşa deydi başımız
Tunca Şampiyon, Tunca Şampiyon, Tunca Şampiyon

Böyle bir kulüp şimdi doğmuyor
Kükredi Tunca sedde sığmıyor

Fehmi Sevinç
Kıyık Emniyet Başkomiseri(Edirne)

Sayın Hayrettin Bey:
Tuncaspor 25.yılında şampiyon olduğunda Gülistan bey ile bir grup genç Kıyık karakoluna gelerek, benden marş yaptıracaklarından bahisle bir şiir istemişlerdi. Ben de o hava içinde bir saat sonra bu şiiri Ferhat veya Gülistan beye vermiştim.
Bilahare Gülistan bey özür dileyerek kaybettiğini, bir kopyasını daha vermemi istediyse de ben şiirin aslını bulamadım. Şimdi benim torun kitaplar arasında şiiri bulmuş getirdi. Bende sevindim ve düşündüm, şimdilik idare heyetini tanımadığım için muhtar olarak size gönderiyorum. Kurucusu polis olan Tuncaspor'a katkımız olsun. Başarılar diler gençlerin gözlerinden öperim.
Emekli Başkomiser
Fehmi Sevinç