‘İktidar geleceği de karanlığa gömmek istiyor’

Zafer Partisi Edirne Merkez İlçe Başkanı Arda Meriç, Merkez Bankası A.Ş Para Politikaları Kurulu'nun son kararı ile enflasyonla mücadelede faiz artışlarının maliyet ve aşırı kar kaynaklı yüksek enflasyonu düşürmekte yetersiz olduğunu kabul ettiğini bildirdi…

Zafer Partisi Edirne Merkez İlçe Başkanı Arda Meriç, Merkez Bankası A.Ş Para Politikaları Kurulu'nun son kararı ile enflasyonla mücadelede faiz artışlarının maliyet ve aşırı kar kaynaklı yüksek enflasyonu düşürmekte yetersiz olduğunu kabul ettiğini bildirdi.
Zafer Partisi erkez İlçe Başkanı Meriç, "Ekonomik Başarılar Ülkesi: Yükselen Enflasyon ve Derinleşen İşsizlik ile Güçlü Bir Geleceğe!" başlığı paylaştığı yazılı açıklamasında, “17 Ekim 2024 Tarihi'nde Merkez Bankası A.Ş Para Politikaları Kurulu Kararında; 'Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetmiştir' ibaresi ile enflasyonla mücadele de faiz artışlarının maliyet ve aşırı kar kaynaklı yüksek enflasyonu düşürmekte yetersiz olduğunu kabul etmektedir” ifadelerine yer vererek şunları kaydetti:.
“Hükümetin 'Faiz Enflasyon' ilişkisine odaklanmak yerine, enflasyonu yükselten şirket kârları kanalına dikkat çekmesi, para politikasını sıkılaştırma ihtiyacını ortadan kaldırabilir. Bu bağlamda, Türkiye'de enflasyonu düşürmeyi hedefleyen hükümetin, enflasyona orantısız bir şekilde katkıda bulunan tekelci firmaların piyasa gücünü/fiyatlama davranışlarını dikkate alması gerekmektedir. Aksi halde mevcut durum Kobi'ler başta olmak üzere piyasada tutunamayacak olan küçük işletmelerin batmasına ve var olan işsizliğin derinleşmesine katkı sunmaya devam edecektir.
Unutulmamalıdır ki iktisat bir toplum bilimidir. İktisadi karar alırken toplumun refahını öncelenmesi gerekir, aksi halde iktisadi bozulmalarla beraber toplumsal bozulmalar da hız kazanır. Merkez Bankası'nın bu açıklamasının ardından toplumu bekleyen en önemli sorunlardan biri de küçük işletmelerin ve kobilerin nakit akışlarını yönetemeyerek batması ve müteakip süreç içerisinde karşılaşacağımız artan işsizlik olacaktır.
Hükümet istihdam politikaları yaratıp uygulamaktaki acizliğini geçici sığınmacılara yönelik çalışma izninin 6 aydan 3 yıla çıkararak çözmeyi mi amaçlıyor? Zira ekonomik katkıları binde biri dahi olmayan bu grup derinleşen ekonomik kriz içerisinde çözüm olmadığı yalnız iktisadi değil aynı zamanda da toplumsal bozulmanın da artmasına neden olacaktır. Başta kayıt dışı ekonomik faaliyetler olmak üzere son yıllarda Sosyal Bilimler literatüründe yer almaya başlayan 'Ev Genç'i' kavramı ile de iktidar yalnız günümüzü değil geleceğimizi de karanlığa gömmek istediğini her fırsatta dile getirmektedir.”