Çatalhöyük’te önemli buluş
Trakya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Başak Boz'un da aralarında bulunduğu akademisyenler Çatalhöyük'te 8 bin 500 yıllık mezarda genç bir erkeğe ait olduğu belirlenen kafatasından 2,5 santimetre çapında, düzgün dairesel bir kesitle yuvarlak kemik parçası çıkardı…
Konya Çatalhöyük'te 8 bin 500 yıllık mezarda genç bir erkeğe ait olduğu belirlenen kafatasından 2,5 santimetre çapında, düzgün dairesel bir kesitle yuvarlak kemik parçası çıkarıldı. Aralarında Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Başak Boz'un da bulunduğu akademisyenler, Çatalhöyük'te ilk kez net olarak trepanasyon örneği gördüklerini söyledi.
Trakya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Başak Boz, Anadolu Üniversitesi'nden Prof. Dr. Handan Üstündağ, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nden Prof. Dr. Arzu Demirel ile yüksek lisans öğrencisi arkeolog Donald Kale tarafından yürütülen Çatalhöyük kazılarında genç bir erkek bireye ait kafatası kemikleri üzerinde, 2,5 santimetre çapında bir deliğe rastlandı. Deliğin kafatası delgi işlemine ait olduğu tespit edildi.
Çatalhöyük Kazı Heyeti Başkanı Ali Umut Türkcan, "Dünyada eşine az rastlanır bir bölge. Kültürün çok ağır ilerleyerek terkedildiği bir yerleşim. Çalışmalarımız özellikle 'kuzey korugan' adını verdiğimiz alanın yanındaki uzun sokakta bulduğumuz mahallede sürüyor. Yerleşmenin yamacına doğru yeni bir alan açtık. Yeni alanda büyük bir bina tespit ettik. 80 metrekarelik, 5 mekânlı binada çalışmaları yoğunlaştırdık. Buradaki bir evde akbaba pençesi ile kapatılmış bir mezara rastladık. 7 bireyin bulunduğu mezarda kazının antropoloji uzmanları detaylı incelemeler yaptı. Bir genç bireyin kafatasındaki delgi işlemi dikkatimizi çekti. Çatalhöyük'te ilk kez net olarak trepanasyon örneğini gördük" dedi.
Araştırmacılar, kafatasının yan tarafında 2,5 santimetre çapında, düzgün şekilde açılan dairesel bir kesitle yuvarlak bir kemik parça çıkarılmış olduğunu ve bu esnada kafa derisini sıyırdıklarını gösteren birçok kesi iziyle karşılaştıklarını belirterek, bunun tedavi amacıyla yapılmış bir trepanasyon olduğunu düşündüklerini ifade ettiler.