Trakya yağış fakiri!

Enerji Yöneticisi, DSİ Emekli Bölge Müdür Yardımcısı Hüseyin Erkin, Trakya'nın son yıllarda daha az yağış aldığını ve sıcaklıkların mevsim normallerinin üstünde seyrettiğini belirterek, bölgenin giderek yağış fakiri olduğunu bildirdi. Sanayi tesisleri ve doğalgaz santrallerinden kaynaklanan ısı ve karbon emisyonu, çeltik alanları ve hayvan çiftliklerinden çıkan metan gazı, uçuş rotasındaki yoğunluktan uçak yakıtlarından çıkan emisyonlar, sayıları hızla artan RES'ler ve taşocakları için büyük miktarda ormanın tahrip edilmesinin Trakya'nın iklimine negatif etki yarattığına dikkat çeken Erkin, bu etki kaynaklarının bölgesel iklim ve ısınmaya katkılarının bilimsel olarak incelenip tedbirler alınmasında fayda bulunduğunu bildirdi.

Erkin, Hudut'a yaptığı açıklamada, “Günümüz moda deyimiyle 'Küresel iklim değişikliği ve kuraklık'tan en fazla etkilenen bölgelerden biri Trakya, özellikle Edirne bundan en fazla nasibini alan illerin başında gelmektedir. Son on yıla bakıldığında eski yıllara göre bunun etkilerinin dikkat çekici olduğu görülmektedir. Tabi ki gezegenimizde iklim değişikliği söz konusu olup bilim insanlarınca takip edilmektedir” diyerek şunları kaydetti:
SERA ETKİSİ
“Trakya coğrafyasına baktığımızda; son 5 yılda güneyde, kuzeyde ve Karadeniz kıyı bölgesinde Rüzgar Santralları sayısı da hızla artmaktadır. Ağırlıklı olarak tarım bölgesi olan Trakya da çeltik ekim alan önceki yıllara göre 3 katına çıkmıştır. Hayvan çiftlikleri sayısı azımsanmayacak sayıdadır. Çerkezköy Çorlu Kırklareli - Lüleburgaz hinterlandındaki düzensiz sanayi tesisleri sayısı artmıştır.Hamitabat Doğalgaz Santrali gibi enerji üretim tesisleri de bölgede faaliyet göstermektedir. Öte yandan 'İmrahor Tayakadın - Yeniköy, Arnavutköy, Çatalca' hinterlandında konuşlanarak 2018'de hizmete giren İstanbul Hava Limanı Avrupa'nın ikinci büyük hava limanı da doğu Trakya da konuşlanmıştır.Bölgedeki tüm bu tesislerinin yarattığı karbon emisyonları, havanın entropi artışı, hava akımlarının bozulan düzensizliği gibi sebepler, Trakya'nın iklim değişikliğine sera etkisi yaratarak tesir ettiği göz önüne alınmalıdır.
Sera etkisi; dünyaya çarpıp yeniden uzaya dönmesi gereken güneş ışınların atmosferde kalmasına olayına sera etkisi denir. Karbon, diğer sera gazları (metan, azot oksit, florin gazı gibi) ile birlikte isminden de anlaşılacağı üzere, atmosferimizde bir sera etkisi yaratır, Karbon emisyonu doğanın dengesinin bir parçasıdır. Lakin bu dengeyi de bizler bozmaktayız. Fosil yakıt kullanımı, temel olarak yer altında bulunması gereken karbonu yer üstüne çıkarmaktır. Fosil yakıtlar aracılığı ile yeryüzüne çıkardığımız yüksek miktardaki karbonu doğa kendi kendine dengelemekte zorlanmaktadır. Fosil yakıtlar; doğalgaz, kömür ve petroldür. Doğalgaz kullanımı da giderek artmaktadır.
SANAYİ TESİSLERİ
Çerkezköy Çorlu Kırklareli - Lüleburgaz hinterlandında sanayi tesislerinden ve doğalgaz santrallerinden kaynaklanan ısı ve karbon emisyonu, çeltik alanları ve hayvan çiftliklerinden çıkan metan gazı, uçak yakıtlarından çıkan emisyonlar Trakya yüzeyinde giderek artan sera gazına sebep olma olasılığı çok yüksektir.
YAZ AYLARINDA EDİRNE EN SICAK İLLERDEN BİRİ
Edirne - Kırklareli Tekirdağ illerinde son yıllarda yaz sıcaklıkları artış göstermektedir. Son birkaç yıl yaz aylarında Edirne en sıcak illerden biri olmuştur. Bölgenin yağış alamaması ve kuraklık çok dikkat çekici hale gelmiştir. Kar yağışı çok az olabilmiştir.
İSTANBUL HAVA LİMANI
Son beş yıldır hizmet gören İstanbul Hava Limanı'ndan 2023 yılında günde 1648 uçak iniş-kalkış yapmış ve Avrupa da birinci olmuştur. Uçakların yaydığı sera gazı salınımının büyük kısmını, fosil yakıt kullanımıyla oluşan karbondioksit oluşturmaktadır. Uçak en fazla yakıt tüketimini kalkış ve taxi sırasında yapar. Uzun mesafeli uçuşlarda bir uçak ortalama saatte 12 bin litre yakıt tüketmektedir. Dünyada günde 100 binden fazla günlük uçuş düşünüldüğünde bu miktar korkutucu olmaktadır.
Her uçuşta kg başına yakılan jet yakıtı 3,15/kg karbondioksit salınım yapıyor ve günde binlerce uçuş yapıldığı düşünüldüğünde küresel ısınmaya etkisi yüksek olmaktadır. İstanbul Hava Limanı ve Trakya üzerindeki uçak rotaları uçak kalkış ve takip sitesinden gözlendiğinde ne kadar yoğun bir karbondioksit salınımı oluştuğu görülmektedir.

RES'LER
Bölgede faaliyet gösteren RES'ler hava akımına etki etmektedir. Oluşan yüksek basınç alanından alçak basınç alanına doğru bir hava akımı oluşur. Oluşan bu hava akımı rüzgar olarak adlandırılır.
Rüzgar çiftliklerinin çok geniş alanlara yayılması atmosferik sirkülasyonu (rüzgarların akım yönlerini) değiştirebilmektedir. Bunu da basınç alanlarını etkileyerek yapar. Özellikle günün ilerleyen saatlerinde güneş battığında bu çiftliklere yakın yerlerde sıcaklıklarda önemli bir artış gözlenmiş. Halbuki güneşin batmasıyla havanın soğuması gerekirdi. İddia o ki geceleri, rüzgar türbinleri atmosferi, gündüz yaptıklarından daha fazla karıştırıyorlar ve bu da etraftaki soğumayı azaltarak ısı artışı yarattığı gözlenmiş. Trakya Bölgesinde RES sayısı hızla artmaktadır. RES'lerin bu etkisi bölgemizde az da olsa ısınmaya katkısı olmaktadır.
RES ler ve açılan taşocakları için büyük miktarda ormanın tahrip edilmesi de Trakya da iklim etkisine negatif etki yaratmaktadır.
Normal şartlarda yıllık ortalama 620 mm yağış alan Trakya bölgesi son yıllarda giderek daha az yağış almakta ve sıcaklıklar mevsim normalleri üstünde seyretmektedir.