Proje okulu atamaları Eğitim İş’in radarında

Eğitim İş Edirne Şubesi, Proje Okulu atamalarının objektif kriterlere dayanması gerektiğine dikkat çekerek, buna ilişkin yazılı başvurusunu Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim etti…

Eğitim İş Edirne Şubesi, Proje Okulu atamalarının objektif kriterlere dayanması gerektiğine dikkat çekerek, buna ilişkin yazılı başvurusunu Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim etti.

Eğitim İş Edirne Şubesi Başkanı Nedim Zobar, yaptığı yazılı açıklamada, “2025 Yılı Millî Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirmesine İlişkin Kılavuz kapsamında proje okullarında 4 ve 8 yıllık görev süresini dolduran öğretmenlere ait liste yayınlandığını anımsatarak şunları söyledi:

“2023 yılında proje okullarına öğretmen atama ile ilgili olarak tercihler de alındığı halde 2 yıllık erteleme yapılmış ve 4 yılını dolduran öğretmenler (ki bu kurumlarda şu anda görev yapanların neredeyse tamamı) 2023 ve 2024'de de okullarında kalmışlardı.

Bu yıl ise iki yıllık uzatma sona erdiğinden binlerce hatta on binlerce öğretmen yer değiştirme ile karşı karşıya kalacaktır. Proje okullarına atamada (4 yıllık atanma şartı hariç) hiçbir kriter yer almamaktadır.

Mevcut koşullarda keyfi şekilde yapılan atamaların da yargı kararları ile iptal edildiği, bu sebepten dolayı da ayrıca yargılama giderleri nedeniyle kamunun zararına sebep olunduğu bilinmelidir.

Doğrudan proje okullarına yönelik olarak konuyla ilgili ortaya çıkan yargı kararlarında da; ‘davacının görev yerinde başarısız olduğu, görevini layıkı ile yapamadığı ya da başka bir olumsuzluğu bulunduğu hususlarına yönelik somut bir tespit bulunmadığı (davacı tarafından dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin tam aksine olduğu), hizmet ihtiyacının somut olarak ortaya konulmadığı, davacının çalışmaları da dikkate alındığında davalı idarece, takdir yetkisinin hukuka uygun biçimde ve kamu yararı amacı gözetilerek kullanıldığını kanıtlayacak hukuken kabul edilebilir somut olay ve nedenin gösterilmediği, ayrıca davacının atama işlemine dayanak olabilecek herhangi bir disiplin cezası, adli/idari soruşturma vb. bulunduğu yönünde de dosyaya herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı dikkate alındığında, idarenin, kamu görevlilerini atama konusunda takdir hakkı bulunmakla birlikte atanacak personelin belirlenmesinde personelin sicili, hizmet süresi, disiplin cezaları gibi objektif ölçütlerin saptanması ve bu ölçütler esas alınarak değerlendirme yapılması gerekirken somut olayda herhangi bir objektif kriter esas alınmadığı ve bunun ortaya da konulamadığı dikkate alındığında davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır’ (İstanbul 3. İdare Mahkemesi Esas No : 2024/806 Karar No : 2024/1585- Karar İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Yedinci İdare Dava Dairesi Esas No : 2024/2681 Karar No : 2025/85 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.) şeklinde yer aldığı üzere, her ne kadar Bakanlığın bu atamalarda bir takdir yetkisi bulunsa da bu yetkinin sınırsız olmadığı ve keyfi olarak kullanılamayacağı, her durumda idare tarafından yapılan atama işlemlerinin gerekçesinin kamu yararı ve hizmetin gerekleri ile objektif ölçütlere yer verilerek açıklanması zorunluluğuna açıkça işaret edilmektedir.

Yukarıdaki açıklamalar, dava konusu yönetmelik ile  öğretmenlerin  öğretmen olarak görevlerine devam etme haklarının ellerinden alındığını dolayısıyla kazanılmış haklarının yok sayılarak hukuk devleti ilkesinin ihlal edildiğini göstermektedir.

Uygulanan ve uygulanması planlanan bu idari işlemde Yerleşik yargı kararları ve Temyiz merci Danıştay’ın içtihadı birleştirme kararlarına konu olduğu şekliyle   hukuksal ve yasal uyarlıktan yoksun idarenin takdir yetkisinin kullanılması bozma nedeni olarak gösterilmiş olup; Temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasın kısıtlanması ve durdurulmasına ilişkin temel ilke ve prensipler T.C. Anayasası’nın Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması kenar başlıklı 13. Maddesinde “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” Amir hükmü uyarınca temel ilke ve prensiplere bağlanmıştır.

SONUÇ VE TALEP:

1.Proje okullarına yapılacak atamalarda il milli eğitim müdürlüklerinden giden listeler hazırlanırken objektif kriterlere riayet edilmeli, hizmet puanı üstünlüğü dikkate alınmalıdır.

2.Objektif kriterleri değerlendirmek üzere bir komisyon kurulmalı ve bu komisyonda üye sayısı en fazla olan dört sendikanın temsilcisinin bulunması sağlanmalıdır.

3.Talebimiz bu yönde olup, talebimizin karşılanmaması halinde mağdur olan üyelerimiz adına yargısal süreçlere başvuracağımızı bilginize sunar, neticesinden sendikamıza Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında bilgi verilmesini talep ederiz.”