Hayvan hakları gününde yas!

Edirne'de 70 gündür 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na karşı devam eden oturma eyleminde, 4 Ekim Dünya Hayvanlar Hakları Günü dolayısıyla basın açıklaması yapıldı… Etkinlikte konuşan Edirne Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu Üyesi Mine Yıldız, tüm dünyanın hayvanları korumak için farkındalık yarattığı günde, kutlama yapamadıklarını belirtip, "Biz kutlama yapamıyoruz, yas tutuyoruz. Çünkü hayvanların yaşam hakları ihlal ediliyor, katliamlar devam ediyor. Yaşam hakkı kutsaldır ve devlet yaşatmalıdır. Öldürmek bir çözüm değildir” dedi…


Olgay GÜLER
Edirne'de 70 gündür 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na karşı devam eden oturma eyleminde, 4 Ekim Dünya Hayvanlar Hakları Günü dolayısıyla basın açıklaması yapıldı.
Kentin trafiğe kapalı Saraçlar Caddesi'nde süren oturma eyleminde 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya hayvan hakları derneklerinin yanı sıra çok sayıda hayvansever katıldı. Basın açıklamasını okuyan Edirne Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu Üyesi Mine Yıldız, hayvanların yaşam hakkının tehlikede olduğunu belirterek kutlama yapamadıklarını söyledi.


'HAYVANLARIN YAŞAM HAKKI KATLİAM YASASIYLA TEHDİT ALTINDA'
Yıldız, 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü'nün hayvanların korunması için farkındalık yaratılması gereken bir gün olduğunu belirtti. Yıldız, "Bugün, dünyada hayvanların korunması için farkındalık yaratılması gereken bir gün. Ancak ne yazık ki biz, yas tutuyoruz. Çünkü ülkemizde katliam yasası ile hayvanların yaşam hakları tehdit altında. Tüm dünyanın aksine, Türkiye'de bugün masum sokak hayvanlarına göz dikilmiş durumda. Türkiye'nin hayvan hakları karnesi ne yazık ki uzun bir süre boyunca karanlık olaylarla dolu. 1910 yılında Hayırsızada'da yaşanan sokak hayvanları katliamı hafızalardan silinmemiştir. O dönemde 80.000'e yakın köpek zorla İstanbul'dan toplanarak Hayırsızada'ya bırakılmış, açlık ve susuzlukla ölüme terk edilmiştir. Bu olay, Türkiye'de hayvan haklarına yönelik en büyük ihlallerden biri olarak tarihe geçmiştir. Ancak ne yazık ki aradan geçen bunca yıla rağmen hayvanlara yönelik şiddet ve kötü muamele sona ermemiştir" dedi.


'HAYVANLARIN YAŞAMLARI HİÇE SAYILIYOR'
Son yıllarda özellikle sosyal medyada sokak hayvanlarına yönelik kötü muamele ve şiddet görüntülerine sıkça rastlanıldığına dikkat çeken Yıldız, "Kimi zaman hayvanların zehirlenmesi, kimi zaman ise taşlanarak, ateşe verilerek katledilmeleri ülkemizdeki eğitimsizlik ve bilinçsizliğin geldiği noktayı gözler önüne sermektedir. Bu acımasız davranışlar, toplumda hayvanlara karşı giderek artan bir hoşgörüsüzlüğü ve eğitimsiz kitlelerin hayvanlara yönelik kötü muamelelerini işaret ediyor. Ancak bu durum yalnızca bir eğitim sorunu değil, aynı zamanda insan hakları, ahlaki değerler ve toplumsal vicdan sorunudur. Biz defalarca söyledik: Yaşam bir haktır, oylanmaz. Hayvanların yaşam hakları, biz insanların keyfine bırakılacak bir mesele değildir. Ancak bu katliam yasası, hayvanların yaşamlarını hiçe sayıyor. 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na rağmen, bugüne kadar sokak hayvanları için kalıcı çözümler üretilmemiş, katliam yasasıyla hayvanların öldürülmesi bir seçenek olarak sunulmuştur. Oysa halkın büyük bir kısmı, hayvanların öldürülmesine karşıdır; %80'e varan bir kesim, hayvanların korunmasını talep etmektedir" diye konuştu.
'KUTLAMA YAPAMIYORUZ, YAS TUTUYORUZ'
Yıldız, Türkiye'de sokak hayvanları meselesinin ciddi bir toplumsal sorun olduğuna vurgu yaparak, "2004'te yürürlüğe giren yasaya rağmen, Türkiye'de sokak hayvanlarının korunması için yeterli adımlar atılmamış, kısırlaştırma ve rehabilitasyon programları yetersiz kalmıştır. Türkiye'de 4 milyonun üzerinde sokak köpeği olduğu tahmin edilmektedir. Yıllık kısırlaştırma oranı ihtiyacın çok altında kalmakta, belediyeler bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yeterince yerine getirmemektedir. Yakala-Kısırlaştır-Bırak yönteminin dünya genelinde %85 oranında başarılı olduğu bilinmektedir, ancak Türkiye'de uygulamada ciddi eksiklikler yaşanmaktadır. Bugün, tüm dünyanın hayvanları korumak için farkındalık yarattığı bugün de, biz kutlama yapamıyoruz. Yas tutuyoruz. Çünkü hayvanların yaşam hakları ihlal ediliyor, katliamlar devam ediyor. Yaşam hakkı kutsaldır ve devlet yaşatmalıdır. Öldürmek bir çözüm değildir" şeklinde konuştu.