Edirne’de çocuklara meclis

Edirne Kent Konseyi Çocuk Hakları Çalışma Grubu, çocukların kendilerini ifade etme ve kent yönetimine aktif olarak katılması için Çocuk Meclisi'ni kurma çalışmalarına başladıklarını duyurdu… Çalışma Grubu, Dünya Çocuk Hakları Günü paylaşımında Yaşama, Sağlık, Eğitim, Barınma, Korunma ve Katılım olarak belirlenen “Temel Çocuk Hakları” için uluslararası sözleşmeler ve yerel mevzuattaki düzenlemelerin yeterli olduğunu, ancak sıkıntının uygulama ve uygulamacılarda bulunduğunu bildirdi…


Edirne Kent Konseyi Çocuk Hakları Çalışma Grubu, çocukların kendilerini ifade etme ve kent yönetimine aktif olarak katılması için Çocuk Meclisi'ni kurma çalışmalarına başladıklarını duyurdu. Çalışma Grubu, Dünya Çocuk Hakları Günü paylaşımında Yaşama, Sağlık, Eğitim, Barınma, Korunma ve Katılım olarak belirlenen “Temel Çocuk Hakları” için uluslararası sözleşmeler ve yerel mevzuattaki düzenlemelerin yeterli olduğunu, ancak sıkıntının uygulama ve uygulamacılarda bulunduğunu bildirdi.


Edirne Kent Konseyi Çocuk Hakları Çalışma Grubu Adına Uzman Psikolog Semra Pehlivan, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada şunlara yer verdi:
“1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS) ile çocukların yaşam, eğitim, sağlık, barınma ve korunma gibi temel haklarını uluslararası düzeyde güvence altına alınmaya çalışıldı.
Henüz gelişme aşamasında olan ve doğaları gereği yetişkinlerin koruyup kollamasına ihtiyacı olan çocuklar için uluslararası sözleşmeler ve yerel mevzuattaki düzenlemeler yeterlidir. Sıkıntı uygulamada ve uygulamacılardadır. Çocukların Haklarının karşısındaki engellerin kaldırılması için kamu kurumları kadar demokratik kitle örgütlerinin de iş birliği içinde çalışmalıdır.
Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Yasalarımızda güvence altına alınan Temel Çocuk Hakları:

  1. Yaşama Hakkı
    Her çocuğun yaşam hakkı doğuştan sahip olduğu bir haktır ve bu hakkın korunması, devletlerin öncelikli sorumluluğudur. Ancak, dünya genelinde çocuklar hala şiddetli çatışmalar, savaşlar, açlık ve hastalıklar gibi tehditlerle karşı karşıya kalmaya devam ederken yetişkinlerin savaşında en çok zarar gören masum çocuklar oluyor.
  2. Sağlık Hakkı
    Tüm çocuklar nerede yaşarlarsa yaşasınlar, ailelerinin ekonomik durumu sosyal statüsü ne olursa olsun sağlık hizmetlerine erişim hakkına sahiptir. Yetersiz beslenme ve hijyen koşullarının kötü olması çocukların bağışıklık sistemlerini zayıflatmakta, hastalıklara karşı korunmasız bırakmaktadır. Çocukların sağlık hizmetlerine ulaşamaması, ciddi hastalıklarda devlet desteğinin yetersizliği devletin sağlık hakkını tam anlamıyla gerçekleştiremediğini gösteriyor. Sağlık kurumlarının yeterince denetlenmediği Yenidoğan çetesinin çocuk sağlığını tehdit eden eylemleri ile gün yüzüne çıktı. Çocukların sağlığının en büyük ve tek güvencesi devlet olmalıdır.
  3. Eğitim Hakkı
    Eğitim, çocukların geleceği için temel bir hak olmasına rağmen pek çok çocuk, ekonomik yoksulluk, çatışmalar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılık gibi nedenlerle eğitimden mahrum kalmaktadır.
    Temel eğitim zorunlu olmasına rağmen okula gidemeyen yada devam edemeyen çocuklar var. Yoksulluk, özellikle kız çocuklarının eğitim hakkına erişimlerini engellemekteyken zorlaşan hayat şartları nedeniyle okul ihtiyaçlarını karşılayamadığı, okula gitmeden ve okul saatlerinde beslenme imkanı olamadığı için okuldan uzaklaşan kız ve erkek çocukların sayısının arttığını görüyoruz.
    Devlet Harcamalarda tercihini çocuklardan yana koymalı, yeni okullar yapılarak ikili eğitime ve kalabalık sınıflara son verilmelidir.Devlet öğrencilere ücretsiz okul araç gereci, içilebilir su ve bir öğün yemek vermelidir.
  4. Barınma Hakkı
    Her çocuğun güvenli ve sağlıklı bir ortamda barınma hakkı var. Ülkemizde yaşanan doğal afetlerde evlerini kaybeden çocukların önemli bir kısmının kalıcı olarak barınma sorunu çözülmemiştir. Ülkelerindeki çatışmalar nedeniyle mülteci olarak gelenlerin de barınma sorunları var.
    Kentimizde milli gelirin adil paylaşılmaması, fahiş kira artışları nedeniyle bazı çocuklarımızın sağlıklı ve hijyenik konutlarda oturamaması sağlıklarını, sosyalleşmelerini, kişisel gelişimini ve okullaşmalarını engelleyen önemli bir faktördür.
  5. Korunma Hakkı
    Çocuklar, her türlü fiziksel, psikolojik ve cinsel sömürüye karşı korunmalıdır. Ülkemizde çocuk işçiliğinin kaldırılması gerekirken MESEM gibi uygulamalarla resmileştirilmesi ve yaygınlaştırılması, çocukların cinsel istismara uğraması, ev içi şiddet ve çocukların sokaklarda çalıştırılması, erken yaşta evlendirilen kız çocukları gibi hak ihlalleri çocukların fiziksel ve duygusal gelişimlerine kalıcı zararlar veriyor. Çocukların korunması, sadece ailelerin değil, devletlerin ve toplumların ortak sorumluluğudur. Hatta bazen çocuğun ailesinden, anne ve babasından dahi korunması devletin yetkisindedir.
  6. Katılım Hakkı
    Çocuklar genellikle karar alma süreçlerinden dışlanmakta ve yetişkinler, onların yerine kararlar almaktadır. Çocukların fikirlerini ifade etme hakkı, onların kendilerini doğrudan ilgilendiren kararlarda seslerini duyurmalarını ve bu kararlar alınırken görüşlerinin dikkate alınmasını kapsar.
    Edirne Kent Konseyi Çocuk Çalışma Grubumuz, çocukların kendilerini ifade etme ve kent yönetimine aktif olarak katılması için Çocuk Meclisini kurma çalışmalarına başladı. 9-14 yaş aralığındaki kız ve erkek çocuklar 05064971666 numaralı telefondan bilgi alabilir ve başvuru yapabilir.
    Çocuk Hakları ve Devletlerin Sorumluluğu
    Devletler, merkezi ve yerel yönetimleriyle çocuk haklarının korunması noktasında büyük bir sorumluluğa sahiptir. Çocukların sağlıklı, güvenli ve eğitimli bir şekilde büyüyebilmeleri için gerekli altyapıların sağlanması, temel sağlık hizmetlerinin sunulması, şiddet ve ayrımcılıkla mücadele edilmesi gerekmektedir. Çocukların potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri için sadece temel haklardan faydalanmaları yeterli değildir; aynı zamanda bu hakların etkin bir şekilde uygulanması ve ihlallerin önlenmesi de büyük bir önem taşımaktadır.
    Yoksulluk, şiddet ve ayrımcılıkla mücadele etmek, çocukların geleceğini güvence altına almak ve toplumsal eşitliği sağlamak merkezi ve yerel yönetim kadar tüm toplumun ortak sorumluluğudur.
    Sonuç olarak, çocuk hakları, birer hukuk meselesi olmanın ötesinde, insani bir sorumluluktur.
    Unutmayalım!
    Çocukların haklarına saygı göstermek, sadece onların geleceğini değil, tüm toplumların adil ve eşit bir şekilde gelişmesini de sağlar.”