Eczacıların ‘işsizlik’ sarmalı!

YKS sonuçlarıyla birlikte Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyon öğrenci üniversitelere yerleşirken, Eczacılık Fakülteleri de yeni öğrencilere kapılarını açıyor… Ülke genelinde akredite olan 55 eczacılık fakültesinden yılda ortalama 4 bin öğrenci mezun olurken, çoğu ya alanında çalışacak yer bulamıyor, ya da maddi imkansızlıklardan eczane açamıyor. Edirne Eczacı Odası kurucu başkanlarından, 50 yıldan fazla süredir eczacılık yapan Şükrü Ciravoğlu, eczacılık fakültelerinin her yıl ihtiyaçtan çok fazla öğrenci alarak, potansiyel işsizliğe yol açtığına dikkat çekerek, devletin bunu ön görmesi gerektiğini dile getirdi...


Olgay GÜLER
Edirne Eczacı Odası kurucu başkanlarından, 50 yıldan fazla süredir eczacılık yapan Şükrü Ciravoğlu, Eczacılık Fakülteleri'nin ülke genelinde her yıl ihtiyaçtan çok fazla öğrenci alarak, potansiyel işsizliğe yol açtığına dikkat çekip, devletin bunu ön görmesi gerektiğini söyledi.
YKS sonuçlarıyla birlikte Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyon öğrenci üniversitelere yerleşirken, Eczacılık Fakülteleri de yeni öğrencilere kapılarını açtı. Ülke genelinde akredite olan 55 eczacılık fakültesinden yılda ortalama 4 bin öğrenci mezun olurken, çoğu ya alanında çalışacak yer bulamıyor, ya da maddi imkansızlıklardan eczane açamıyor. Edirne Eczacı Odası kurucu başkanlarından, 50 yıldan fazla süredir eczacılık yapan Şükrü Ciravoğlu, eczacılık fakültelerinin her yıl ihtiyaçtan çok fazla öğrenci alarak, potansiyel işsizliğe yol açtığına dikkat çekerek, devletin bunu ön görmesi gerektiğini dile getirdi.


'İSTİHDAM ALANI YOK'
Ülke genelinde son yıllarda hesapsız şekilde fakültelere öğrenci alımıyla sorunun daha da büyüdüğünü belirten Ciravoğlu, "Yani devlet bir şeyi açarken ya da insan yetiştirirken o alandaki istihdamı ve ülkenin ihtiyacını göz önünde bulundurmak zorundadır. İleriye dönük perspektifini yapmak zorunda. Bunu yapmadığınız takdirde yığılmalara neden oluyorsunuz ve sonuçta mağdur olan vatandaş oluyor. Bugün itibariyle yaklaşık 55 tane akredite olmuş eczacılık fakültesi var, devletin okulları var, bunun yanında vakıf üniversiteleri var, özeller var. Bir kısmı ticarete dökülmüş durumda. Ya öğretim üyesi bulmakta da zorlanıyorlar. Daha öğretim üyesi bulamadığı için açılmayı bekleyenler de var. Dolayısıyla ciddi bir sıkıntı var. Ortalama olarak bugün itibariyle yılda 4 bin kişi eczacılık fakültelerinden mezun oluyor. Böyle bir istihdam alanı yok Türkiye'de, mümkün değil. Eczane açmak, sektörün en çok kullanılan alanı. Devlet hastaneleri, özel hastaneler ve ilaç sanayilerinde de bir kısım istihdam imkanı var ama. Bu çok az bir sayı. Büyük çoğunluğu serbest eczanelerde ve halk eczanesi dediğimiz eczanelerde değerlendirilen mezunlar oluyor" dedi.
'İKİNCİ VEYA ÜÇÜNCÜ ECZACIYI ÇALIŞTIRMA İMKANLARI YOK'
Eczacılık fakültesi mezunlarının farklı şekilde istihdam edilebildiğini, fakat bu yöntemlerin de tamamen eczanelerin üzerine maddi anlamda yük olarak bindiğini anlatan Ciravoğlu, "Eğer yasa gereği eczanenin cirosu belli bir rakamı aştığı zaman ikinci bir eczacıyı çalıştırmak zorunda. Bu seviyeye de henüz eczaneler gelmiş değil. Gelen var ama çok kısıtlı. Hani eczanelerin ekonomik yönden gelişmesi lazım ki Avrupa'da Almanya'daki gibi bir eczanede çok sayıda eczacı çalışsın, istihdam alanı yaratılsın. Ama şu anda mevcut eczaneler ancak geçim derdinde, ekonomik olarak ayakta kalabilme savaşı vermekte. Dolayısıyla ikinci, üçüncü eczacıyı çalıştırma olanakları hiç yok. Kendisinin eczane açması düşünüldüğünde yeni mezunların, burada öncelikle bir kısıtlama söz konusu. Yani 3500 nüfusa bir eczane açılabiliyor. Bu ülkedeki homojen dağılımı sağlanmak için yapılmış bir yasal düzenleme, 2012 yılından beri" diye konuştu.
'HERKESİN ECZANE AÇACAK BÜTÇESİ YOK'
Bir eczanenin açılabilmesi için 1 milyona yakın bütçenin gerektiğini dile getiren Ciravoğlu, "İkincisi maddi olanak meselesi, bu herkesin yapabileceği bir şey değil. Ancak bunu yapabilecek olanların tercih etmesi gerekiyor. Çünkü yani bunun net hesabı yok, yerine göre de değişir mutlaka açacağınız yere göre de ama nereden baksanız yaklaşık 1 milyon liraya yakın bir bütçe gerekebilir yani bir eczane açmak için. Bunu da herkesin karşılaması mümkün değil bugünkü Türkiye ortamında. Çünkü hani demirbaşları var dolapları var, bilgisayarları var, birçok şeyi var. Bir iş yerinin eczane olarak hazırlanması var. Artı alacağınız ilaç ve ilaç dışı malzemeler var. İyi değerlendirmek gerekiyor, dikkat etmek gerekiyor. Ama vatandaş ne yapsın? Yani çaresiz bir şeyler peşinde koşturuyor. Bunları devletin organize etmesi lazım, devletin öngörmesi lazım ve buna göre toplumu yönlendirmesi lazım" şeklinde konuştu.
'DEVLET ZORUNLULU GETİRİYOR AMA MAAŞI ECZANE ÖDÜYOR'
Devletin, eczane açmak isteyen yeni mezunlara 1 yıl bir eczanede çalışma zorunluluğu getirdiğini, bunun yükünün de eczanelere yıkıldığını dile getiren Ciravoğlu, "Bir başka sorun daha var. Eczane açabilmek için bütün bu önce saydıklarımızın dışında yeni mezun bir eczacının bir yıl eczanede çalışması gerekiyor. Yani sigortalı olarak çalışması gerekiyor işi öğrenmesi bakımından. Bu da her zaman mümkün olmuyor çünkü buna da yasa sınırlama koymuş. Şöyle ekonomik sınır var; en az asgari ücretin bir buçuk katı maaş vereceksiniz diyor. Bunu her eczane kaldırmıyor çünkü kendi gelirine göre personel istihdam ediyor eczaneler de. Bu söz konusu olan bir yıllık eleman. Bir yılı doldurduğu zaman gidecek. Kalıcılığı olmadığı için bu süre içinde o ücreti vermek hem ekonomik açıdan zor hem de idari açıdan insanların tercih ettiği bir şey değil. O zaman sabit eleman alırım diyor" ifadelerini kullandı.