‘Bu zamla karın doymaz’

Türkiye Kamu-Sen Edirne İl Temsilcisi Alim Kanpolat, memur maaşlarına yapılan yüzde 11.55'lik zamma tepki göstererek, yapılan artışın zam değil, ön ödemeli enflasyon tazminatı olduğunu belirtti… Sendika Edirne temsilciliğinin Sultan 1'inci Murat Devlet Hastanesi önünde yaptığı açıklamada konuşan Kanpolat, " Memur, emekli hakkı olmayanı istemiyor. Başkasının kaynağını bize aktarın demiyor. Milli gelire yaptığı katkının, alın terinin, emeğinin hakkını istiyor. Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz" dedi…

Olgay GÜLER
Türkiye Kamu-Sen Edirne İl Temsilcisi Alim Kanpolat, memur maaşlarına yapılan yüzde 11.55'lik zamma tepki göstererek, yapılan artışın zam değil, ön ödemeli enflasyon tazminatı olduğunu belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Aralık ayı enflasyon rakamlarını açıklamasıyla, memur ve emekli maaş zamları da belli oldu. Buna göre, TÜİK'in aralık ayı için enflasyonu yüzde 1,03 olarak açıklamasının ardından 6 ayda oluşan enflasyon farkı yüzde 5,23 oldu. Enflasyon farkının üzerine toplu sözleşmeden doğan yüzde 6'lık zammın eklenmesiyle memur ve memur emeklilerinin maaşları, 2025 yılının ilk 6 aylık döneminde yüzde 11,55 oranında zamlanacağı kesinleşti. Söz konusu artışa sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere ülke genelinde tepkiler gelirken, Türkiye Kamu-Sen Edirne Temsilciliği de serhat şehrinden ses yükseltti. Sultan 1'inci Murat Devlet Hastanesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla memur zamlarına gösterildi. Açıklamayı Türkiye Kamu-Sen Edirne Temsilcisi Alim Kanpolat okudu.
'BOL KEPÇE ALANLAR, VERİRKEN KAŞIĞI ÇOK GÖRDÜ'
Kanpolat, 2025 yılının bereket ve refah getirmesi temennilerini, memur ve emekli zamlarının belli olmasıyla kaybettiklerini belirterek, "Hepimizin bildiği gibi 2024 enflasyonu %44,38 oldu, son 6 aylık dönemde memur ve emeklilerin maaşlarının %5,75 eridiği resmi olarak açıklandı. Geçtiğimiz yıl kira %58,5; gıda %43,6; okul %91,6; sağlık %47,6; haberleşme %34; giyim %32,8 zamlandı. 2025 yılı için de enflasyonun en düşük %21 tahmin edildiği bizzat Merkez Bankası tarafından açıklandı. Durum böyleyken yeniden değerleme oranı da %43,93 olarak belirlendi. Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi ve cezalar bu rakama göre artırıldı. Yani kamu, kendi alacaklarına %44 zam yaptı. Memur ve emekliye geldiğinde ise %6+%5 yeter dedi. Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu. Alırken bol kepçe kullananlar, verirken kaşığı bile çok gördü. Alırken bonkör, verirken cimri oldular" dedi.
'EKONOMİDEKİ OLUMSUZLUKLARU MEMURA, EMEKLİYE MAL ETMEYİN'
Bütün harcamaların yüzde 40'ların üzerinde artmışken maaşlara kümülatif yüzde 11,3 zammın yeterli görüldüğünü dile getiren Kanpolat, "Biz diyoruz ki; nimette külfette adalet olsun. Maaş zamları piyasa gerçekleri ile örtüşsün. Pasta büyüyorsa payımız da büyüsün. Memurun emeklinin yüzü gülsün. Ekonomideki olumsuzlukları memura, emekliye mal ederseniz, toplumu enflasyon canavarına kurban verirsiniz. Çalışanları sürekli fakirleşen millet,gelişemez, ilerleyemez. Enflasyon farkı sıfır zam demektir; o da sonradan verilen bir telafidir. Bu maaş politikasıyla kamu memur ve emekliliğe karşı sürekli borçlanmaktadır. Elma ile armudu toplayıp enflasyon farkı ile cüzi bir artış yapıp bunu da memura emekliye zam diye anlatmayın. Milletten hangi oranda alıyorsanız, çalışanınıza emeklinize de o oranda zam verin" diye konuştu.
'MEMUR ALIN TERİNİN, EMEĞİNİN HAKKINI İSTİYOR'
Memuru, emeklisi mutlu olmayan ülkenin mutlu olmasının mümkün olmayacağını ifade eden Kanpolat, "Refah payı olmayan maaş artışına zam denmez. Bu yapılan ön ödemeli enflasyon tazminatıdır. Kaldı ki resmi enflasyon hedefinin %17,5 olduğu yerde %6+5 zam izaha muhtaçtır. Bu, açıkça maaşlar 6,5 puan eriyecek demektir. Bu, açıkça ben sizi enflasyona ezdireceğim demektir. Biz ne bu ay verilecek olan %11,54 'ü ne de 2025 yılının tamamı için öngörülen kümülatif %11,3'ü zam olarak kabul etmiyoruz. Enflasyon buysa o zaman zam nerede? Yok eğer bu zamsa o zaman enflasyon nerede? Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun emeklinin rızkından kesip kapatmayın. Zaten alım gücü sürekli düşerken, daha fazla fedakarlık beklemeyin. Memurun emeklinin gelirinin artmadığı ortamda bir de ödediği vergi sürekli artıyor. Bu da yaşam maliyetlerinin maaşlardan fazla artması sonucunda katlanamaz neticeler doğuruyor. Memur, emekli hakkı olmayanı istemiyor. Başkasının kaynağını bize aktarın demiyor. Milli gelire yaptığı katkının, alın terinin, emeğinin hakkını istiyor" şeklinde konuştu.
'BU ZAMLA KARIN DOYMAZ'
Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini, üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ettiklerini sözlerine ekleyen Kanplat, "Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisinin adil bir biçimde düzenlenmesini herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz. Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi %15'te sabitlensin diyoruz. Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün evi şenlensin istiyoruz. Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600'e yükseltileceği sözü, unutulmasın diyoruz. Maliye yetkililerinin, kamu çalışanlarını her sıkıntılı durumda baş vurulacak ekonomik kaynak olarak görmekten vazgeçmesini bekliyoruz. Maaş sorununa kökten çözüm üretecek politikalar belirlensin diyoruz. Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz" ifadelerini kullandı.