Hayvancılıkta ‘yaş’ tehlikesi!

Olgay GÜLER
Edirne Merkez ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği (SÜTÜB) Başkanı Mustafa Suiçmez, süt üretiminde büyük firmaların yanı sıra aile işletmelerinin özel olarak desteklenip, teşvik edilmesini belirterek, yakın süreçte beklenen 'üretici azlığı' tehlikesine dikkat çekti.
SÜTÜB Başkanı Suiçmez, hayvancılıkla uğraşanların günden güne azaldı-ğını belirtip, yaş ortalamasının ise 59'a yükseldiğini söyledi. Aile işletmelerinin desteklenmemesi halinde 10 yıl içinde aile işletmelerinin gözle görülür şekilde azalacağının altını çizen Suiçmez, mutlaka özel teşviklerle desteklenmeleri gerekti-ğinin altını çizdi. Suiçmez, devam eden hayvan ithalatının da önüne geçmek için üretimin daha fazla desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

'İTHALATI ÖNLEMENİN YOLU ÜRETİCİYİ DESTEKLEMEK'
İthalatın önüne geçilmesi için üretimin arttırılması gerektiği, bunun için de üreticinin destek-lenmesinin şart olduğunu belirten Suiçmez, "Bir şeyde ithalatı kese-bilmek için üretim yapmanız gerek. Üretim varsa ithalata ihtiyaç du-yulmaz. Üretimi yapabilmek için de içerideki üreticiyi desteklerle daha fazla teşvik etmek, daha fazla desteklemek gerekir. Yılda 10 tane dana üretiyorsam, teşvik olursa 15 tane dana üretimine çıkarırım. Günü geldiğinde de ihtiyaç olmayan bir malı neden dışarıdan alalım ki? Yani şuna benzer; bahçende domates var. Domatesçiden domates almazsın, çünkü bahçende var. İthalatı kesmenin 1 numaralı ilacı; üreticiyi desteklemek, teşvik etmek. Daha farklı modellerle destek veriliyor ama daha farklı destek ve teşvik modelleri sunarak da üretimi yükseltmek gerekir" dedi.
'İTHAL EDİLEN SÜRÜYÜ DE TAKİP ETMEK GEREK'
İthalat sonrası denetimlerde bazı eksiklikler olabildiğini, iyi niyetin suistimal edilebildiğini belirten Suiçmez, "Diyelim ki üretimimizi artırmak için kaliteli gen kaynakları getiriyoruz. Ama hayvanları getirdikten 1 yıl sonra, mezbahalarda et olarak satılıyorsa, bu iyi niyeti suistimal etmek oluyor. İyi niyetli yapılan şeyleri suistimal etmenin önüne geçmek çok önemli. Çünkü ihtiyaç olmayan şeyde ithalat yapılmaz. Bizim, gen kaynaklarına ihtiyacımız var ama bir yere kadar. İthal edilen hayvanlardan elde edilecek sürüyü takip etmek önemli. Bir bakmışsınız, kar topu gibi 3-5 yıl sonra hiçbir gen kaynağına, hayvan ırkına ihtiyacımız olmadan üretim zincirini tamamlarız ve hiç kimseye ihtiyacımız da olmaz" diye konuştu.
'AİLE İŞLETMELERİNE ÖZEL BİR TEŞVİK BEKLİYORUZ'
Türkiye'deki hayvansal üretimde, süt üretiminde gözle görülür bir azalma olmadığının da altını çizen Suiçmez, "Bunun nedeni şu; aile işletmeleri, küçük işletmeler kapanırken, diğer taraftan da büyük bir işletme kuruluyor, günlük üretim kapasitesi 20-30 ton. Diğer yandan, belki 20 tane aile işletmesi kapanırsa, süt üretiminin düşüklüğünü hissedemiyoruz. Çünkü orada yeni bir üretim kuruldu. Etin ve sütün yüzde 65'ini hala bu aile işletmelerinden temin ediyoruz. Aile işletmeleri çok önemli. O üreticilere para kazandırdığımızda, istihdamdan köyden şehre göçü bile etkileyebilir. Biz ısrarla, aile işletmelerine özel bir destek, özel bir teşvik bekliyoruz. Bunları koruma altına alalım diye uğraşıyoruz. Üreticiler ailelerini geçindirsin ve yarın öbür gün bu işletmeleri büyütecek olan çocukları ve torunları o köyde ikamet etsin" ifadelerini kullandı.
'HAYVANCILIKTA YAŞ ORTALAMASI 59'
Hayvancılıkta yaş ortalamasının da düştüğünün altını çizen Suiçmez, "Hayvancılıkta yaş ortalaması çok önemli bir şey. Hayvancılıkla uğraşanların yaş ortalaması 59. Aile işletmelerinde 59 yaşına gelmiş bir insan, daha kaç yıl hayvancılıkta üretim yapabilir? 10 yıl sonra iş yapamayacak. Zaten tehlike de burada. Süt üretimi olur ama uğraşacak aile işletmesi olmaz. 10 yıl sonra aile işletmeleri iyice küçüldüğünde, 5-10 tane hayvana bakmayan çocuklarına ve torunlara, büyük profesyonel işletmelerde iş aramaya başlayacaklar. Bu işletmelere destek veriliyor ama daha özel bir gayret olması lazım" şeklinde konuştu.