Çeltikte tedirgin mesai
Türkiye'nin çeltik üretiminin yüzde 44'ünün yapıldığı Edirne'de, ekim mesaisinde sona gelinirken, Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı geçtiğimiz yaz yaşanan kuraklığın bu yaz da yaşanması durumunda, Bulgaristan'dan su talep etmekten başka şanslarının kalmayacağını söyledi... Üreticinin ekim aşamasında çok emek verdiğini anlatan Arabacı, su kaynaklarının önemine değinerek, "Üreticilerimiz gerçekten çok emek verdi, çok masraf etti, inşallah önümüzdeki süreçte de suyla ilgili sıkıntılar yaşamayız ve bu emeğin, bu yapılan masrafların karşılığını alabileceğimiz bir yıl olur" dedi...
Olgay GÜLER
Türkiye'nin çeltik üretiminin yüzde 44'ünün yapıldığı Edirne'de, ekim mesaisinde sona gelinirken, Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı geçtiğimiz yaz yaşanan kuraklığın bu yaz da yaşanması durumunda, Bulgaristan'dan su talep etmekten başka şanslarının kalmayacağını söyledi.
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı
Türkiye'de çeltik üretiminde ilk sırada yer alan Edirne'de üretici, ekim mesaisinin sonuna yaklaştı. Çeltik tohumlarını toprakla buluşturan üretici, kurak geçen kış ayının ardından mevsim yağışlarıyla birlikte su kaynaklarının yükselmesini beklemeye koyuldu. Kentin tarımsal sulamada kullanılan en önemli su kaynaklarından Meriç Nehri'nde debi 74 metreküp/saniye, Tunca Nehri ise 6 metreküp/saniye ile mevsim normallerinin altında akışını sürdürürken, üretici geçtiğimiz yaz yaşanan kuraklığın yeniden yaşanmamasını umut ediyor.
'ÜRETİCİ ÇOK EMEK VERDİ'
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, kentin bir çok bölümünde çeltik ekiminin tamamlandığını söyledi. Arabacı, "Şu an için çeltikte herhangi bir sıkıntı yok. Şu anki nehirlerimizin debileri idare eder seviyede. Hazırlık anlamında üreticilerimiz hazırlığını yaptı, ekilişini yaptı. Önümüzdeki süre çok önemli. Kış döneminde biliyorsunuz ki Tunca Nehri yaz döneminden daha düşük seviyede aktı. Ama bu son zamanlarda yağan yağmurlarla bir nebze olsa nehir debilerimiz yükseldi. İnşallah biz ümit ediyoruz ki üreticilerimiz gerçekten çok emek verdi, çok masraf etti, inşallah önümüzdeki süreçte de suyla ilgili sıkıntılar yaşamayız ve bu emeğin, bu yapılan masrafların karşılığını alabileceğimiz bir yıl olur" dedi.
'YAĞIŞ ALAMAZSAK TEK ŞANSIMIZ BULGARİSTAN'DAN SU TALEP ETMEK'
Kış aylarında, toprağın doyuma ulaşacağı yağışlar alınmadığına dikkat çeken Arabacı, "Geçen yaz döneminde yağışlarımız azdı. Kış döneminde yağış aldık ama o da ekili ürünlerin ihtiyacını giderecek seviyede oldu. Yani toprağın çok doyuma ulaşacağı, çok kuvvetli yağışlar almadık. O yüzden de baraj seviyelerimiz, nehir seviyeleri çok yükselmedi kış döneminde. Bu şimdi geçtiğimiz günlerde yağan yağışlarla hafif bir yükselişe geçti. İnşallah bu önümüzdeki süreçte de belli aralıklarla yağışlar alırız. Bununla ilgili bir sıkıntı yaşamayız diye umuyorum. Ha yaşarsak ne olur? diye baktığımızda Bulgaristan'dan su talep etmekten başka şansımız olmaz şu an" diye konuştu.
'TEK ÇÖZÜM ÇÖMLEKKÖY BARAJI'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla 2021 yılında yatırım programına alınıp, yapımına başlanan Çömlekköy Barajı'nın önemine vurgu yapan Arabacı, "Bununla ilgili biz göreve geldiğimizden beri hep gündeme getiriyoruz. Çömlekköy Barajı diyoruz. Neden Çömlekköy Barajı? Bulgaristan sınırından sonra Türkiye sınırlarına su girdiği noktada ilk yapılacak olan baraj projesi. 2021 yılında Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yapım kararı alındı ve şu an ihalesi yapıldı, çalışmalar başladı. Müteahhit arkadaşlarla görüştüğümüzde üçte birlik kısmının ödeneğinin bu yıl yapılacağı ve hızlı bir şekilde ilerleyeceğini söylediler. Bunun bu yıl için faydası var mı? Tabii ki yok. Biz diyoruz ki inşallah bu baraj projemiz çok hızlı bir şekilde yürür. En kısa sürede üreticilerimizi suyla buluştururuz. Yani en azından nehir debilerimize su sıkıntısı yaşarsak eğer buradan bir miktar su aldığımızda buradaki sıkıntıyı gideririz diye umuyorum. Bunun başka bir kaynağı, başka bir çözümü şu an için yok" ifadelerini kullandı.
'YER ALTI SULARI GİTTİKÇE DERİNLEŞMEYE BAŞLADI'
Yeraltı sularının da günden güne tükenmeye başladığına vurgu yapan Arabacı, "Yeraltı sularımızdan hep bahsediyoruz. Bunu Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğümüze de iletiyoruz. Burada yeraltı kuyularını vuralım diyoruz ama bilmiyorsunuz ki Türkiye'nin birçok yerinde yer altı suları gittikçe derinleşmeye başladı ve bizim bölgemizde de bu biraz da etkisini göstermeye başladı. Tabii ki devlet büyüklerimiz de, her bölgeye kuyu vurulursa bize de önümüzdeki yıllarda göçükler oluşabileceğini, seviyelerin daha aşağıya gideceğini düşünüyor. O yüzden de çok fazla bunlara kuyu vurulmasına izin verilmiyor. Çok ihtiyaç duyulan bölgelerde zaten izin alarak işlemler yapılıyor. Ama bizim bölge olarak bizi kurtaracak, önümüzdeki yıllarda su seviyemiz ya da nasıl sulama yaparız düşüncesinden kurtaracak tek proje, baraj projesi. İnşallah bir an önce biter ve üreticilerimizi suyla buluştururuz" şeklinde konuştu.
'NEHİR DEBİSİ DÜŞÜKLÜĞÜ BİZİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK'
Kentte merkeze bağlı Üyüklü Tatar köyünde çeltik üretimi yapan Özcan Çetin, özellikle hava sıcaklıklarının geceleri mevsim normallerinin altında geçtiğine dikkat çekti. Çetin, "Bu yıl geceler çok soğuk gidiyor. Bu olumsuz etkiliyor bizim gibi üreticileri. Çünkü pirinç bitkisi, gece büyüyen, gelişimini gece daha iyi tamamlayan bir bitki. Gece gündüz sıcaklık farkı olmaması lazım. Şu anda zaten gelişimler biraz yavaş yürüyor. Yağışın şu an için bizim için bir etkisi yok. Çeltik bitişi zaten devamlı suyun içinde olması gereken bitki. Yeraltı sularında biraz geri çekilme var. Meriç Nehri'nin debisi düşük. Onlar bizi olumsuz etkileyecek önümüzdeki dönemde" dedi.
Üretici Ahmet Kızanlık da, "Başta su konusunda biraz sıkıntı yaşadık, kuyularımıza su azdı ama şu anda iyi. Zamanla çoğalıyor tabii. Kışın yağış fazla alamadık bu bölgede. Bize yağış aslında kışın lazım. Kışın yeraltı sularını doldurması için bu çok önemli. Çeltik suyu seven bir bitki olduğu için zaten devamlı yazın suyun içinde. Yani yağmurun yağmış olması bizi etkilemiyor yazın" diye konuştu.
EKİMİN YÜZDE 80’İ TAMAMLANDI
İpsala Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Bakan, “Bölgemizde yaklaşık 200 bin dekar çeltik ekimi yapılacak. Bu ekimin yüzde 80’i tamamlanırken, yüzde 20 gibi ekim devam ediyor.Havaların soğuk gitmesinden dolayı, çeltiklerin büyümesi yavaş ilerlyor. Hafta sonu sıcaklıklar mevsim normallerine gelecek ve ürünlerde daha bir gelişme bekliyoruz. Umudumuz; iyi hava koşullarının, su ile yetişen bir ürün olan çeltik için susuzluğun olmadığı ve ürünlerde hastalıkların olmadığı bir üretim yılı diliyoruz” dedi.
Çeltik üreticisi İsmail Göksu da, 2024 yılı kış aylarının kurak geçmesi sebebiyle, bu sene toprak işleme ve hazırlık evresi çeltik üreticisi için diğer yıllara nazaran erken başlamıştır. Ancak bu kuraklık çiftçiyi aynı zamanda ürkütmüştür. Çünkü çeltik (pirinç) su ile yetişen bir bitki olduğu için çiftçi tedirgin olmuştur. Şu an baktığınızda Türkiye'de yetiştirilen tüm tarım ürünleri arasında girdisi en yüksek ürünlerden birisi olan çeltik, aynı zamanda devletin en az destek verdiği ürünlerden de biridir. 2011 yılından beri herhangi bir artırım olmaksızın, 1 kilogram çeltik için 10 kuruş ürün desteği verilmekteyken, çeltik üretimi için gerekli mazot, gübre, ilaç, tohum maliyetlerinin sürekli artışını eklediğimizde çiftçi gerçekten enflasyona yenilmiş, çıkardığı ürün giderini karşılayamama durumuna gelmiştir. Çeltik üreticisi, içinde bulunduğumuz Mayıs ayında, Balkanlarda yağışların artması ile su konusunda biraz nefes alsa da, girdi maliyetleri altında ezilmektedir . Devletin mevcut ithalat politikaları sebebiyle; buğday ve ayçiçeği hasat dönemi yaklaşmış olmasına rağmen, halen TMO depolarının buğday, Trakya Birlik depolarının ayçiçeği ile dolu olması sebebiyle; çeltik üreticisi de daha ürünün ekilişini tamamlayamadan, buğday üreticisi gibi kara kara hasat dönemini düşünmeye başlamıştır.”