‘Ayçiçeği enaz 25 lira olmalı!’

CHP Edirne önceki dönem milletvekili, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Okan Gaytancıoğlu, ayçiçeği fiyatının en az 25 TL olması gerektiğini belirtikten, “Yetmez kuraklık desteği de verilmeli” dedi… Dekar başına bir kuraklık ödemesi gerektiğine dikkat çeken Gaytancıoğlu, “Çünkü kilogram başına destek hiçbir şey ifade etmez. Çoğu yerde belki de hasat olmayacak” ifadesini kullandı…

CHP Edirne önceki dönem milletvekili, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Okan Gaytancıoğlu, ayçiçeği fiyatının en az 25 TL olması gerektiğini belirtikten, “Yetmez kuraklık desteği de verilmeli” dedi. Dekar başına bir kuraklık ödemesi gerektiğine dikkat çeken Gaytancıoğlu, “Çünkü kilogram başına destek hiçbir şey ifade etmez. Çoğu yerde belki de hasat olmayacak” ifadesini kullandı.
Gaytancıoğlu, sosyal medya hesabından gerçekleştirdiği ve Halk TV'de de yayımlanan açıklama-sında, son 2 gündür ayçiçeği tarlalarını gezdiğini, üreticilerle görüştüğünü belirterek, “Nisan ayından beri yağış almayan bölge-lerimiz var, kuraklık çok etkili ayçiçeği verimi çok düşük olacak. Buğday'da yüzü gülemeyen üreti-cimiz umutlarını ayçiçeğine bağla-mış ancak sonunun hüsran olma-ması için iyi bir fiyat bekliyor. Enf-lasyon, girdilerdeki artışlar dikkate alındığında % 40 yağlı ayçiçeğini en az 25 bin TL'ye satabilmeli, ancak dekar başına da bir kuraklık ödemesi alabilmeli. Kısacası 25 bin'den ayçiçeğini satıp devletin de 5 bin TL kuraklık ve prim desteği üreticinin mağduriyetini giderebilir. Aksini düşünmek bile istemiyor” ifadelerini klandı.
Gaytancıoğlu ile kendisine ait ayçiçeği tarlasında konuşan Havsa ilçesinin Kuzucu köyünden Tamer Öztürk de ayçiçeği fiyatının ton başına en az 25 bin TL olması gerektiğini gerekçeleriyle açıkladı.
Eski milletvekili Gaytancıoğlu, paylaştığı video görüntüsünde de özetle şunları aktardı:
“Ayçiçeği hasada geldi. Ama çok ciddi bir kuraklık var. Buğdayda var, diğer ürünlerde var ama ayçiçeğinde kuraklık sigortası yok. Doluya karşı var ama kuraklığa karşı yok.Verim düşüklüğü sigortası da yok.Petrolden sonra en fazla ithalat yaptığımız ürün ayçiçeğinde dışa bağımlı hala geldik. Çok döviz ödüyoruz. Ama çiftçimiz diyor ki 'ben üretirim bana destek verin'. Hele bu sene kuraklıktan çok etkilendik. Dekar başına da bir kuraklık ödemesi gerekli. Çünkü kilogram başına destek hiçbir şey ifade etmez. Çoğu yerde belki de hasat olmayacak. Biçerdöverin girmeyeceği yerler de olacak. Prim destekleri mutlaka artırılmalı. İkisi birlikte böyle bir destekle çiftçimizi tekrar üretici haline getirelim.”