EMEKLİLİKTE SAYGI, SÖĞÜTLÜK’TE KAYGI

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Emeklilik, hayatlarının uzun bir bölümünü çalışarak sürdüren kişilerin yaşlanınca çalışamayacağı var sayılıp planlı bir şekilde çalışmayı bırakmalarıyla başlayan durumdur.

Türkiye’de 16 milyon dolayında emekli vardır. Bunların % 85’i yoksulluk sınırının altında çok düşük emekli aylıkları alıyor ve birçok insan emekli aylıklarıyla geçinemediklerinden dolayı çalışmak zorunda kalıyor.

Ücret adaletsizliği nedeniyle sıkışan iktidar biraz da tepkiyi azaltmak için bahşiş verir gibi Cumhuriyetin 100. yılı bahanesiyle 10 Kasım sonrasında 5000’er lira ek para verdi. Ancak her emekliye verilmedi.

Emekli maaşı yetmediği için kayıtlı olarak ek iş yapmak zorunda kalanlara verilmedi. Oysa emeklilerin yaklaşık yüzde 30.6’sı bir işte çalışmaya devam ediyor. Bu oran kadın emekliler arasında % 10, erkekler arasında yüzde 37 düzeyinde.

Köy ile bağlantısı olup 3-5 dönüm arazisi olan ve bu nedenle ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) belgesi almak zorunda olanlara verilmedi.

Ancak emekli milletvekilleri 5000 liralarını aldı. Dahası vekillikten emekli olup halen vekilliğe devam edenler de aldı. Yani milletvekilliği “ek iş” sayılmıyor! Yoksulluk içinde kalıp ek gelir elde etmek için yaşlı haliyle çalışmak zorunda kalan emekliye 5000 lira verilmez iken emekli ve halen vekil olana 5000 liranın verilmesi karar vericilerin ne kadar “adil” olduğunu gösteriyor!

Ülkeleri batıran da kurtaran da siyasetlerdir. Ama pes; Milletvekili emekliliği maaşı, artı; milletvekili maaşı ve artı; 5000 lira. Öte yanda 7500-10.000 lira emekli maaşı alan ancak kayıtlı bir yerde ek iş yapıyor veya ÇKS belgesi almak zorunda kalmış emekliye 5000 lira yok! Pes. Hadi iktidar partileri bir şey demedi buna ya muhalefet partileri neden bu adaletsizliği görmedi? İktidarı ve muhalefeti ile bu ayrımcılık, hep bana’cılık siyaseti adaleti yok ediyor ki adaleti olmayan devlet batar.

Milletvekilleri kayıtsız iş yapıyor diyelim! Ya 3-5 dairesi olanın da kira gelirleri kayıt altında değil mi? Vergi veriyor her yıl. Onlar niye göz önünde bulundurulmuyor da onlara da 5000 lira veriliyor?

Amaç emekliler arasında ayrım değil. Bu her emeklinin hakkıdır ve herkese verilmelidir.

Bu kadar adaletsizliğin olduğu ülkemizde siyasi iktidar yetkilileri her konuşmada “büyüdük”, “dünyada kişi başına geliri yüksek ülkeler arasına girdik” diyebilmektedirler. Ama ekonomi büyürken biz emeklilerin veya çalışanların alım güçleri neden eksiliyor? Bu da gösteriyor ki zenginleşen ülkemizin zenginliği halka değil üst düzeyde zenginlere gitmektedir.

2021 yılı sonu verilerine göre zenginliğin nereye aktarıldığı açıktır. Son 25 yılda ulusal serveti iki katına çıkan Türkiye’de servetin dağılımdaki eşitsizlik derinleşmiştir. Bugün, en yoksul % 50; gelirin % 4’ünü, ortadaki % 40; gelirin % 29’unu ve en yüksekteki % 10 gelirin % 67’sini elinde tutmaktadır. Yan, toplumun % 90’ı tepedeki % 10 için çalışmaktadır.

Ömrünü çalışarak geçiren, ülkenin bu güne gelmesini sağlayan emekliler ömürlerinin son yıllarını huzurlu olarak, kimseye yük olmadan ve adil bir gelirleri olacak şekilde yaşamak istiyorlar.

Vefa sadece İstanbul’da bir semt değildir. Ömrü boyunca çalışan insanın yaşlılıkta huzurlu olmasını sağlamak da genç kuşakların ve ülkeyi idare edenlerin vefa borcudur. Hiç kimse gençliğe doğru gitmiyor. Yaşlılık; herkesin geleceği bir makamdır ve saygı bekliyorlar.

***

Kentimiz ve bölgemiz emeklilerinin anılarının olduğu Söğütlük İzzet Arseven Kent Ormanı iki yıl pandemi nedeniyle kapalı idi. Sonrasında bu alanı Millet Bahçesi yapma art niyeti oldu. İki yıl da bu nedenle Söğütlük’e giremedik. Kentin yaşam savunucuları buna itiraz etti ve kazandı. Kısa ve net karar; “Söğütlük Millet Bahçesi Olamaz.” Orman Müdürlüğü gereğini yapmalı ve buranın kamusal hizmetin sağlanacağı bir şekilde halka açılmasını sağlamalıdır.

Öte yandan AKP il başkanı ve Valimiz son günlerde 2024 yılında Millet Bahçesini açacaklarını beyan ediyorlar. Meraktayım; bu yer nerede acaba? Öyle ya; kesin karar var; Söğütlük olamayacağına göre nerede yapılıyor Millet Bahçesi?

Kaygılıyım! Beyanlardan yine Söğütlük anlaşılıyor da! Bir suda iki kez yıkanılmaz. Kamu kurumları bu kadar rezaleti kaldıramaz! Kentli olarak bizleri aydınlatmak yetkililerin kamusal görevidir.