BAŞLARKEN

Her makama kadın adaylar her zaman olmuştur. Ama kazanacak konumda iki kadın Belediye Başkanı ilk kez yarıştı ve birisi kazandı. Yeni dört mahalle ile kentteki muhtar sayısı 28’e çıktı. Yeni dört mahallede ilk muhtar olarak üç kadın seçildi. Toplamda ilk kez 28 muhtarın 7’si kadın muhtar oldu. Kentin alt yapısının yenilenmesinde sona gelinip sağlam altyapılı kent olması gibi ilklerin olduğu bir döneme başlıyoruz.

Kadınların öne geçmesi, mücadelede ve yetkili makamlarda olması toplum için anlamlıdır. Bu nedenle mücadeleye katılan ve prensini beklemeyen kadınlar önemlidir.Kaybeden AKP Başkan Adayının kazanan CHP adayını tebrik etmesi “kadın duyarlılığı” tespitine uygun bir davranış oldu. Sayın Akın’ın da kendisini tebrik için geleceklerin çiçek getirmemesini, sosyal yardım kurumlarına yardım yapılmasını istemesi de bir “kadın duyarlılığı” örneğidir.

Siyasette acemilerin hataları olsa da bilmeden yapılan hatalardır, telafisi mümkündür. Siyasiler ustalaştıkça ve de denetleyeni, uyaranı da yoksa hatalar doğru imiş gibi rutinleşir. Ustalar(!) her şeyi bildiklerinden sormazlar, dinlemezler, dikkate almazlar. Çünkü yanlışları rutin hale gelmiştir. Ve sonuç ortada; kentin kültürel geleneklerinin de sistem kirliliğinde yitirilmesi sonucunda sokaklar çöplük, ulaşım hastalıklı, altyapının bittiği müjdesini göremedik falan.

Sayın Filiz Gencan Akın’ın bu iki “siyasi usta” başkandan sonra göreve gelmesi işte böyle bir ortamda denk geldi. Dersler çıkarılır ise olumlu bir gelişmedir. Yurttaşların denetlemediği, sorgulamadığı toplumlarda sonuç olumsuzluğa çıkar. Hataları ne kadar geç fark edersek kaybettiklerimiz de o kadar çok oluyor.

Elbette her makamın önemi vardır ama yerel seçimlerin en önemlisi belediye başkanlığıdır. Başkanlığı önemseyen bir toplumuz ki iktidar bu yapımızı ananemizi(!) alıp işledi ve memlekete ucube bir “başkanlık sistemi” getirdi. O nedenle bu yoz kültürden vazgeçip örneğin Belediye Başkanlığını kazanan Filiz Gencan Akın’a Filiz Hanım, Bayan Akın, Sayın Başkan gibi sözcüklerle hitap etmeliyiz. Hedeflediğimiz toplumlarda makamlar değil kişilikler önemlidir. Makamlar gelir geçer. Neden“başkanım, başganııım” gibi yılışma, yanaşma anımsatan sözcüklerle hitap ederiz?

Bu yerel seçimde ilk kez CHP’nin kazanacağı tartışılır hale geldi. Ülkenin gündemine girdi. Gereksiz birçok şey yaşandı. Bunlar parti içinde tartışılacaktır umarım. Ve yine dışarıdan biri olarak öneriyorum ki; önümüzdeki beş yıl Sayın Başkan hep acemi gibi heyecanla ve kentli ile birlikte olursa ve biz kentliler de sorumluluk alıp yardımcı olursak kent değişir.

Halk tabiri ile “eski tüfekler” sadece sorulduğunda yanıtlayan kişiler olarak kalmalı. Aksi durumda yine vesayet doğar ve siyaset çok bilenler veya çok bildiğini sananlar tarafından yönetilir. Hatalar rutinleşir. Bu durum her siyasi parti veya toplumsal örgüt için geçerlidir.

Sanırım AKP’de de bir sorgulama dönemi başlayacaktır. Kazanmaya en yakın zamanda neden kazanılamadı? AKP’nin “kazanıyoruz” algısını yayması CHP’de toparlanmayı kamçıladı. İYİ Parti adayının da AKP karşısında kendini rakip gösterip cumhuriyetçi ve Atatürkçüleri yanına çağırması akılların başa gelmesini sağladı ve küskünler, kızgınlar sandığa gitti,HamdiAgacı olanlar son anda durumu görerek CHP’li kadın başkana oy getirdi.

CHP Uzunköprü’de neden kaybetti diye sormak bile abes. Kentli ile gayri-samimi ilişki yerine “bizim kızan” Ediz’in samimiyetine oy verdi.Öğrencim olan Ediz Martin zaman içinde eriyen İYİ Parti’de kalmak yerine baba ocağına, CHP’ne geçecektir. Yeter ki il ve ilçedeki CHP’liler rakip görüp düşmanlaştırılmasın. Çünkü babası da kendisi de Belediye Başkanlarından çok çekti. Bu nedenle de emeğin, emekçinin, yanındadır, dostudur.

Bu seçimde de sandıkta demokrasi adına gönüllü görev aldım.Görülen eksiklikleri YSK’ye duyurmak üzere şu notları yazayım. Belediye Başkanlığı, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi pusulaları farklı renklerdendi. Ancak zarflar ile Belediye Başkanlığı pusulaları aynı olduğundan zarfın üzerine evet mührünü basan seçmenler oldu. Zarfların rengi de başka bir renk olsa daha iyi olurdu.

Sandık görevlilerinin tümü yemin ettikten sonra YSK görevlisidirler. Partiler sadece kendi görevlilerine yemek getiriyor. Sandık başkanı ve sandık memuru aç kalabiliyor. Bu durum gereksiz sorunlara da sebep olabiliyor. YSK tüm sandık kurulu görevlilerinin yemeğini üstlenmelidir. Gerekirse okul sorumlusu ve güvenlik görevlileri gibi sandık alanını terk edemeyenlerin de yemeğini karşılamalıdır.

AKP ülkede neden kaybetti. Onu da sonraki yazılarda yazarız ama şunu unutmayalım ki; “mazlumun ahı devirir şahı”.