
Akıl, mantık işletmeyi zahmet sayanları; yani beyin kalpazanlarını, ŞEYTAN, ATEŞE POSTALAMAYI ÇOK SEVER!..
Hani, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!..” diyenleri siz de çok duymuşsunuzdur. Bu söz, MAZLUMU EZEN ZALİME KARŞI, ZALİMİN YANINDA OLMAYI İFADE EDER!..
Net ve apaçık, anlamı budur!..
Ama bilmezler, bu söz ve tavrın hak edişi, eninde sonunda o zalimin, zalimliğini seyredeni de mahvedeceğini!..
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!..” sözünde, yılan, şeytani bir amaçla kullanılmıştır!..
Aslında bu sözün gerçeği, “BANA DOKUNMAYAN KAHPE BİN YIL YAŞASIN!..” demektir.
Şeytani amelinize yılanı karıştırmayın. Yılan sessiz, masum, canla başla yapar doğada ki kutsal vazifesini, “Yaratan’dan Ötürü” bilesiniz!.. Onu ezip, öldürebilirsiniz, ama asıl kendinizi ezip, öldürdünüz, bilin. O masumun sadece fiziğini ezdiniz, ama ruhunu ezemezsiniz, işte asıl can o ruh, giriş kapısında sizi hakkını almak için bekliyor olacak!..
Şimdi bu söze gülebilirsiniz, o zaman anlayacaksınız, mazluma, yılana değil de, kendinize ettiğinizi!..
Yılan masumunu, “Canavar” diye karıştırmayın işin içine, öyle hainlerle bir benzerliği asla olmaz o masumların!..
Kuran’ı Kerim. Sure 8/Ayet 22, 23:
Zira Allah katında yeryüzünde yürüyen canlıların en şerlisi, sağır ve dilsizlerdir ki, hakkı akıl etmezler. Allah onlarda bir iyilik olduğunu bilseydi, elbette onlara işittirirdi. Onlar işittirseydi de yine yüz çevirip dönerlerdi.