
“Bu yaştan sonra tel mi takılır?” klişesi artık tarihe karışıyor. Kariyer hedefleri, sosyal yaşam ve artan sağlık bilinci, 30’lu, 40’lı ve hatta 50’li yaşlarındaki pek çok bireyi ortodonti kliniklerine yönlendiriyor. Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Uzm. Dt. Caner Büyükkaya, “Yetişkin hastalarımızın sayısı her geçen yıl artıyor ve bu, sadece estetik bir arayış değil, aynı zamanda bir sağlık yatırımıdır” dedi.
Günümüzde yetişkin ortodontisi, artık sadece gençlere özgü bir tedavi olmaktan çıktı. Uzmanlara göre bu popülerliğin arkasında yatan en büyük neden, tedavi teknolojilerindeki gelişmeler. Eskiden metal braketlerin yarattığı estetik kaygılar nedeniyle tedavisini erteleyen birçok yetişkin, artık neredeyse görünmez olan şeffaf plaklar veya diş rengindeki estetik braketler sayesinde bu adımı rahatlıkla atabiliyor.
Uzm. Dt. Caner Büyükkaya, “Yetişkin hastaların motivasyonu genellikle çok yüksek oluyor. Çünkü bu kararı bilinçli bir şekilde, uzun süre düşündükten sonra veriyorlar. Estetik kaygıların yanı sıra, yıllar içinde dişlerde meydana gelen aşınmalar, kapanış bozukluklarına bağlı çene ağrıları gibi fonksiyonel sorunlar da onları tedaviye yönlendiriyor. Benim gözlemim, tedavi bittiğinde elde ettikleri özgüven artışının hayatlarının her alanına yansıdığı yönünde.”
Sonuç olarak, sağlıklı ve estetik bir gülüşe kavuşmanın yaşı olmadığını belirten uzmanlar, atılacak ilk adımın detaylı bir muayene olduğunu vurguluyor. Kişinin kemik yapısı ve dişsel ihtiyaçlarına göre en doğru tedavi planı için bu alanda tecrübeli bir Mersin ortodontist ile görüşmek, kişiye özel en doğru yol haritasını çizecektir.