
Gönül UYANIKTIR
Gece açık denizde yol aldığımızı geminin hareketlerinden anlıyoruz. Eşya dolabının içindeki ahşap askıların birbirine değerken çıkardığı ses önce ürkütüyor. Çünkü yakından geliyor ama ortalıkta hareket yok. “Gemide sadece biz yokuz, en az dokuz bin kişi daha var” deyip uyuyoruz. Sabah giysilerimizi almak için dolabın kıpısını açarken, ahşap askıların birbirine çarpıp çıkardığı sesi işitiyoruz. Aynı ses, suçluyu bulup rahatlıyoruz…
Sabahki rotamız, “Güller Şehri” diye anılan Molde… Şehre sabah saat 7’de varıyoruz. Gemimiz limana yanaşıyor, kahvaltımızı yaparken bu çalışmaları ve şehri kuşbakışı izliyoruz. Geleneksel Norveç mimarisi; ahşap, en fazla üç kat, ama çoğu kutu gibi bahçeli tek kat renkli, boyalı evler…

NORVEÇ’İN OLMAZSA OLMAZLARI
Oldum olası küçük, bahçe içinde, ahşap tek katlı bir evim olmasını istiyorum. Yani son yıllarda hayli yaygınlaşan; istediğin yere taşıyabileceğin bir tine hause… İnsanlar yaş aldıkça daha sakin, steril ve minimalist bir yaşam tarzı istiyor. Bu işin cenneti de Norveç.!
Norveç’te har ailenin bir otomobili, komşu köylere gitmek için bir teknesi ve bir karavanı olmazsa olmazmış. Turistler ya da karavanı olmayanlar da çok sayıdaki kiralama ofislerinden temin edebiliyormuş
Sabah Molde’ye gitmek üzere gemiden iniyor ve otobüslere biniyoruz. Yol boyunca dağların eteklerindeki düzlük alanlarda oluşmuş karavan köylere denk geliyoruz, İnsanlar masalarını kurmuş, kahvaltı ediyor. Özenilesi bir yaşam tarzı. Ama ne kadar böyle yaşanır, bilemiyorum…

UZUN KUZEYLİLER KISA GÜNEYLİLER
Kuzey ülkelerinin insanları çok uzun boylular. Gemide bu tura beş yıldızlı otel niyetine katılanlar kadın-erkek kuzeylilerin boyları 2 metre civarında, bazı alçak kapılardan geçerken başlarını eğmek zorunda kalıyorlar… Oysa gemide kaptanlar ve yönetici konumunda olan İtalyanlar bizimle aynı standartlarda… Gemide görev yapan insanların çoğu, para kazanma yanında macerayı seven tipler! Gemi adeta evleri olmuş, lokantalarda, mağazalarda görev yapanlar ve animatörler arasında Türkler de var. Yaka kartlarından okunuyor, ‘Bu çocuk büyük ihtimal Türk’ dediğim animatör gencin yaka kartında ‘Can’ ismini okuyorum mesela!

GÜLLER DİYARI DA AZ ÇİLE ÇEKMEMİŞ
Molde Belediyesi’nin merkezi olan Güller Diyarı bölge Romsdal Yarımadası’nda yer alıyor. Molde, serin ila sıcak yazları ve nispeten ılıman kışları olan bir iklime sahip. Molde Belediyesi önünde, elinde gül dolu bir tepsi tutan genç kız heykelinin önünde toplu bir fotoğrafa poz veriyoruz.
Kentin meydanında dolaşırken, rehberimiz; Molde’nin, 1500’lerin sonlarında Hollanda’ya kereste nakliyesi için bir liman olarak ortaya çıktığını, resmi ticaret hakları aldığını ve 1742’de bir kraliyet beratıyla kurulduğunu anlatıyor. Molde yıllar içinde çevre küçük belediyelerin katılımıyla merkez haline geliyor. Sonraki yüzyıllar boyunca büyümeye devam eden Molde, Norveç tekstil ve hazır giyim endüstrisinin merkezi ve bölgenin idari merkezi haline geliyor. Molde’de şu anda 23 bin kişinin yaşadığını öğreniyoruz. Yani bu şehrin hemen hemen yarısı bizim gemiye sığabilir
Molde’nin ana caddesi ve ticaret merkezi, Molde Katedrali, II. Dünya Savaşı sırasında yıkılan kilisenin yerine yapılan bağımsız çan kulesiyle. sevimli , ahşap evler, yemyeşil bahçeler ve parklarla çevrili. Kent gezinti yerleri ve pavyonlarla dolu pastoral bir kasabayı çevreleyen lüks otellerden oluşuyor, Bu nedenle de ‘Gül Kasabası’ adını alıyor. Ancak, şehrin üçte biri Ocak 1916’da çıkan bir yangında yok oluyor. Kent bunlara rağmen toparlanıp iki dünya savaşı arasında büyümeye devam ediyor.

ALTIR REZERVİNİ SAKLAYAN BİR HAFTALIK BAŞKENT
1940 Nisan ve Mayısında Alman hava saldırıları başlıyor ve şehrin yaklaşık üçte ikisini yok eden seri yangınlar yaşanıyor. O yıllarda kral Haakon ile hükümet ve parlamento üyelerinin Oslo’dan Molde’ye gelmeleri nedeniyle bir hafta boyunca fiilen Norveç’in başkenti oluyor, bu sırada da ülkenin altın rezervi Molde’ye taşınıp bir giyim fabrikasında saklanıyor.
Ancak Alman istihbaratı bunun fark edip bir dizi hava saldırısıyla yangın bombalarıyla Molde’yi alevler içinde bırakarak tarihinin en kötü gününü yaşatıyor.
(SÜRECEK)