DOLAR 42,5354 0.07%
EURO 49,5729 -0.06%
ALTIN 5.745,37-0,12
BIST 11.007,370,81%
BITCOIN 3795276-0,39%
Edirne

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

310 okunma

Enflasyona karşı imece dayanışması!

Ülke genelinde yüksek enflasyon sonucu hayat pahalılığı ailelerin belini bükerken, Edirne merkeze bağlı Sazlıdere köyünde kadınlar, imece usulüyle her gün bir evin tarhana, yufka, kuskus, erişte ve turşu gibi kışlık yiyeceklerini hazırlıyor… Köyde gerçekleştirilen hazırlıklara katılan Edirne Genç Çiftçiler Derneği Başkanı Egemen Ilgın, “Burada anne babalar, çocuklarına kışlık yaparak onların geçim yükünü biraz olsun hafifletmeye, destek olmaya çalışıyorlar. Bu hem keyifli hem de anlamlı bir dayanışma. Aslında bizim geleneklerimizin, imecemizin yaşatıldığı son alanlardan biri diyebiliriz” dedi…

ABONE OL
14 Eylül 2025 16:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Olgay GÜLER
Ülke genelinde yüksek enflasyonla birlikte hayat pahalılığı ailelerinin belini bükerken, Edirne merkeze bağlı Sazlıdere köyünde kadınlar, geçmişten gelen geleneği halen yaşatmaya devam ederek, imece usulüyle tarhana, yufka, kuskus, erişte ve turşu gibi kışlık yiyecekler hazırlıyor.


Hayat şartlarının günden güne ağırlaşarak vatandaşın belini bükerken, köyde yaşayanlarsa geleneklerini sürdürerek imecenin en güzel örneğini oluşturuyorlar. Edirne merkeze bağlı Sazlıdere köyünde kadınlar, geçmişten gelen gelenekle kışlık hazırlıklarını, yardımlaşma yoluyla hazırlıyorlar. Çok sayıda gencin şehre göçüyle nüfusun azaldığı köyde, kadınlar tarhana, yufka, kuskus, erişte ve turşu gibi yiyecekler hazırlayarak hem kendilerinin hem de çocuklarının bir nebze de olsa yüklerini azaltmaya çalışıyorlar. Her hanede farklı bir gün buluşan kadınlar, yaklaşık bir gün içerisinde o evin kışlık yiyecek ihtiyacını tamamlıyor ve ertesi gün başka hanede bunu yapmaya devam ediyorlar.


‘İMECENİN YAŞATILDIĞI SON ALAN’
Edirne Genç Çiftçiler Derneği Başkanı Egemen Ilgın da kendi köyü olan Sazlıdere’deki baba evinde gerçekleştirilen kışlık yiyecek hazırlığına katıldı. Ilgın, buradaki anne babaların, şehirlerde yaşayan evlatlarına da bu kışlıklardan gönderdiğini kaydederek, “Bugün kendi köyüm olan Sazlıdere’de, köyümüzdeki evimizdeyiz. Doğduğumuz günden bu yana annelerimizin geleneksel olarak, dayanışma içinde sürdürdüğü kışlık hazırlıkları ziyaret ettik. Makarna, yufka, tarhana, kuskus gibi kışın sofralarımızda yer alacak ürünler hazırlanıyor. Bu gelenek yıllardır köyümüzde sürüyor. Her gün bir aileye gidilerek o evin kışlık ihtiyacı karşılanıyor. Bildiğiniz gibi köyümüzde artık genç nüfus kalmadı, herkesin kızı, oğlu şehirlerde yaşıyor. Tabii şehirlerde de geçim şartlarının zorluğunu biliyorsunuz. İşte burada anne babalar, çocuklarına kışlık yaparak onların geçim yükünü biraz olsun hafifletmeye, destek olmaya çalışıyorlar. Bu hem keyifli hem de anlamlı bir dayanışma. Aslında bizim geleneklerimizin, imecemizin yaşatıldığı son alanlardan biri diyebiliriz” şeklinde konuştu.


‘KALİTELİ ÜRÜNLER ÇIKIYOR’
Kışlık yiyeceklerde kullanılan malzeme kalitesi ve bolluğuna da dikkat çeken Ilgın, “Bunlar tamamen el emeği, göz nuru. Malzemeden asla kısmadan, damak zevkine hitap edecek şekilde hazırlanıyor. Örneğin makarna yapılırken sütü bol, yumurtası bol oluyor. Yumurtalar köy yumurtası, süt ise sabah taze sağılan süt. Üstüne bir de annelerimizin elinin lezzeti eklenince ortaya gerçekten kaliteli, çok güzel ürünler çıkıyor. Genelde herkes kendi ailesine yetecek kadar yapıyor ama zaman zaman dışarıya sipariş alıp yapanlar da oluyor. Bu da ev ekonomisine katkı sağlıyor” diye konuştu.


‘ŞEHİRDE YAŞAMAK BUNLARI YAPMAYA ENGEL DEĞİL’
Ilgın, şehirlerde yaşayan vatandaşların da bu ürünleri evlerinde yapabileceğinin altını çizerek, “Aslında bu iş zor değil. Herkes kendi evinde bu ürünleri yapabilir, böylece masraflarını azaltabilir. Hem evlatlarımızın, çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi açısından çok önemli hem de ev ekonomisine katkı sağlıyor. Aşağıda kümes var mesela; etlik tavuk değil ama kışın onun eti yeniyor. Küçükbaş hayvan besleniyor, kışın onların eti tüketiliyor. Yani aslında şehirde yaşamak da bunları yapmaya engel değil. Şehirde yaşayan ailelerimiz, çocuklarıyla hafta sonları köye gelip evlerini barklarını değerlendirebilir, komşularıyla dayanışma içinde bunları yapabilirler. Hem çok daha ucuza mal ederler hem de aile ekonomisine katkıda bulunmuş olurlar. En önemlisi de çocuklarımız sağlıklı beslenmiş olur” ifadelerini kullandı.


‘KENDİ DOĞAL ÜRÜNLERİMİZİ KULLANIYORUZ’
Hazırlıkta yer alan komşulardan Reyna Tofan, kışlık yiyeceklerde köyde yetişen ürünleri kullanmaya dikkat ettiklerini ifade ederek, “Her yıl komşularımızla beraber 12-13 kişi kışlıklarımızı hazırlıyoruz. Tarhana, turşu, kuskus, ev makarnası yapıyoruz. Yumurtamız, sütümüz kendimizden. Hazırlıklarda doğal kendi ürünlerimizi kullanıyoruz. Erişteyi yaparken de 1 litre süte 10 adet yumurta, yarım litre de su koyuyoruz. Aldığı kadar da un ilave ediyoruz” dedi.

    En az 10 karakter gerekli