DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BIST 9.724,50-0,42%
BITCOIN 34280873,79%
Edirne

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Mehmet ŞELECİ

Mehmet ŞELECİ

21 Aralık 2024 Cumartesi

    ÜST YAPI

    ÜST YAPI
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Geçen hafta kentin en önemli üç sorunundan bahsetmiştim. Ulaşım, üstyapı ve gereksiz siyasi çatışma demiştim. Ulaşım konusunda inceleme ve gözlemlerimi geçen hafta yazdım. Bu hafta üst yapı hakkındaki gözlemlerimi yazarak 2024 seçimleri için aday adaylarına da katkı vermiş olayım. Üst yapı süslü püslü olsun altyapıyı boş verin demiyorum elbette. Altyapı bozuksa üst yapı zaten sırıtır.
    Altyapı; yol, su, elektrik, gaz, kanalizasyon, peyzaj, çevre, ulaşım, enerji, haberleşme, internet vb. gibi geniş hizmet ürünlerini kapsamaktadır. Yani birçoğu görünmeyen ama kent için olmazsa olmaz yatırımlar.
    Hepimiz biliyoruz; Sayın Başkanın 2014 yılı vaatleri arasındaki altyapı yenilemesi olmamıştı. Gerekçe AKP engeli dendi. 2019 yerel seçimleri sonrasında merkezi ve yerel iktidar uzlaşarak 2019 yılı Aralık ayında altyapı yenileme töreninde buluştular. Başkan; yerel olanaklarla içme suyu projesinin devam ettiğini, kanalizasyon ve yağmur suyu projesinin üç yıl içinde biteceğini ve “Edirne’de 2050 yılına kadar altyapı sorunu yaşanmayacağını” söylemişti.
    2021 yılı ilkbahar aylarında Kent Konseyi olarak yaptığımız ‘Kent Memnuniyet Anketi’nde yedinci soru şöyleydi:
    “Altyapı çalışmaları sonrasında kentin 30 yıl (2050 yılına kadar) böyle bir sorun yaşamayacağı söylenmişti. Siz Edirne’nin altyapı sorunu kaç yıl olmayacağını söyleyebilirsiniz?”
    Gelen yanıtların yüzde 48,8’i 10-15 yıl, yüzde 8,8’i de 15-20 yıl sorun olmayabilir seçeneğini işaretlemişti. Bu arada katılımcıların yüzde 33,3’ü de fikrim yok demişti. Yani kentli yetkili sözlerine inanmadığını belirtmişti.
    Üç yıl değil, dört yıl da bitti. O halde hepimiz yerel-genel iktidarın uzlaşması ile başlayan altyapı neden bitmedi diye sorabiliriz. Sanırım seçim yarısı sırasında bu konuda suçlamalar yakında başlayacaktır!
    Gelelim üstyapıya. Üst yapı; kısaca kentlilerin gördüğü ve her gün karşılaştığı yatırımlar imiş. Kentin sokaklarında gezen biriyim. Kaldırımlarda bazen nokta olarak notlarıma yazdığım üst yapı çirkinliklerinden bazılarını anımsatayım. Her yerde konuşulan konular bunlar.
    Kaldırımlarda kilit taşları veya bordür taşları kalkmış. Bina bağlantıları nedeniyle kırılan, bozulan kaldırım öylece bırakılmış, beton veya toprak halinde berbat bir görünüm.
    Ağaçların kökleri yükselti ile çevrili kaldırımlarda ama ağaç kurumuş veya kesilmiş. Yükselti duruyor ve yürümeyi engelliyor. Aslında bu kentin ağaçlarının sürekli eksildiğinin de kanıtı. O ağaç neden kurudu veya kesildi? Kent için ağaç önemli, yerine hemen yenisi dikilmeli. Eğer dikilmeyecekse o yükselti düzeltilmeli.
    Kaldırımlardan geçen değişik yeraltı hatları ve bunların kapakları var. Yüksekte veya alçakta olan kapaklar yürümeye engel teşkil ediyor.
    Kentin bazı yerlerinde konteynırlar yenileniyor. Yeni konteynır eskisinin alanına sığmıyor. Yeni konteynır yola konmuş, trafiğe zarar verebilir. Eskisinin boş kalan yeri de yürümeye engel durumda.
    Övündüğümüz ‘çağdaş kent’ söylemine rağmen meskende atık toplama gibi çağdaş sisteme geçemedik, malum. Bu nedenle de konteynırların çevresi rezalet ve içleri ilaçlı da olsa sağlıksız, sırıtıyor. Oysa 2016 yılında katı atık tesisine geçildiğinde iki yıl içinde evde ayrıştırmaya geçileceği söylenmişti ve biz iki dernek olarak gönüllü eğitimci olacağımızı belirten dilekçemizi vermiştik ve yetkililer sevinmişti!
    Engellilere engel olan bir kentteyiz maalesef. Ana yollarda engellilere uygunluk biraz daha iyi ama engelliler o ana yollara gelemiyor ki? Her kaldırım engel oluyor. Oysa engelliler gününde ne güzel sözler veriliyor ve engelli kentlilerimizin örgütleri ile ne güzel ‘resmi törenler’ yapılıyor!Kentimiz “Engelsiz Kent” sözleşmesini de imzaladı, bilelim!
    Küçük şeyler hayata katkı sunar. Ufacık bir sinek veya karıncanın fili rahatsız etmesi, minik bir çöpün gözde görmeye etkisini düşününce kent üstyapısında görülen küçük çirkinliklerin yaşamı ne kadar etkilediğini anlayabiliriz.
    Sorunları hepimiz görüyoruz. Kent yönetiminin iki sorumlu ismi Vali ve Belediye Başkanı elbet sokak sokak, cadde cadde gezip göremez kusurları. Onlar sistemi kurup şikâyetleri dinler ve gereğini yapar. Bu küçük hataları, üst yapı çirkinliklerini yetkililere gösterecek, duyuracak olan biz kentlilerdir. Bu nedenle kentlerde gönüllüler ve gönüllülerden oluşan, sorumluluk alan Mahalle Meclisleri olmalıdır.
    Bu küçük sorunların çözümü de minik dokunuşlardır. 10-15 kişilik bir ekip araçlarında gerekli malzemelerle sokak ve caddeleri, kamu alanlarını gezerek bir-iki ayda bu sorunları ortadan kaldırabilir. Senede bir iki kez aynı takip yapılsa üst yapıda göze çarpan çirkinlikler olmaz.
    2024 yerel seçimlerine hazırlanan ülkemizde aday adayları atanmak veya seçilmek için ‘ilişkiler’ kurmaya harcadıkları enerjiyi kentlinin örgütlenmesine, taraftarlarının kentlilik bilinci kazanmasına harcasa ve seçim sonrasında da bir sonraki seçime kadar bu mücadelenin içinde olsa her şey çok güzel olur.